Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Amerikan desteği olmadan darbe yapılabilir mi?

"Post-modern darbe" olarak nitelediğimiz 28 Şubat 1997 tarihli "Muhtıra"nın üzerinden dokuz yıl geçti... Ama hâlâ "Vesayetçi demokrasi tarihe karıştı mı" sorusuna kesin olarak "Evet, artık Türk demokrasisinde darbeler dönemi bitmiştir" diyemiyoruz. Kuşkularımıza kanıt olarak da bazen 2013'teki "Gezi Kalkışması"nı, bazen de Gülen Örgütü'nün tezgâhladığı "17-25 Aralık 2013" darbe girişimlerini göstermiyor muyuz?

Darbenin dayanakları

Türkiye'deki vesayetçi demokrasinin somut olarak devreye girdiği "Darbeler"de, ana aktörlerin "Bürokratik oligarşi" ya da "Silahlı Kuvvetler" yanında "İstanbul sermayesi" ya da "Beyaz Türkler" olarak nitelenen "Cumhuriyet Muhafızları" olduklarını biliyoruz. Bunların siyasi tabanını ise, ne yazık ki Türkiye'de çok partili demokrasiyi başlatan CHP'de bulmak mümkündür... Nitekim 28 Şubat post-modern darbesinin yaşandığı dönemde CHP'nin en yetkili ağzı "Silahlı Kuvvetler de bir sivil toplum örgütüdür" yorumunu seslendirmemiş miydi?

Dış konjonktür etken

Bu tür içe dönük değerlendirmeleri yaparken hiç unutmamamız gereken gerçek, Türkiye siyasetindeki "İç dinamikler"in zaman zaman "Dış konjonktür" karşısında etkisizleştirilmeleridir. Halkın seçtiği iktidarların oligarşik bir azınlık tarafından devrilebilmeleri için dış destek şarttır... Bir başka deyişle "Türkiye'deki darbelerin Amerikan desteği olmadan gerçekleşmeleri mümkün değil"dir.

Amerika varsa...

Gezi Kalkışmasında CNN'in canlı yayına geçmesi ya da Gülen Örgütü'nün foyasının açığa çıkmasına rağmen bu örgütün hâlâ Pensilvanya'da üslenebilmesi, son darbe girişimlerine ışık tutmakta değil midir? Ya da Türkiye'nin bütünlüğünü ve sınırlarının güvenliğini tehdit eden kökü dışarıdaki terörist eylemlere karşı Amerika'nın takındığı ikircikli tavır da, herhalde gözden kaçırılmamalıdır.

Hâlâ darbeci mi?

Cevabı aranan soru "Amerika artık müttefiki olan ülkelerde hâlâ darbelere yeşil ışık yakıyor mu" şeklinde olabilir. Soğuk Savaş yıllarından kalma ve müttefikleri hizaya getirmek için uygulanan darbeler, acaba günümüzün de bir gerçeğini mi yansıtıyor? Eğer Mısır'da 2013 Temmuz'undaki "Sisi Darbesi"ni ve buna verilen dış desteği düşünürsek, Amerika'nın dış politikasındaki darbe destekçiliğinin hâlâ devam ettiğini herhalde söyleyebiliriz.

Büyük akılsızlık
Özetle "Vesayetsiz Demokrasi" sadece halkın yönetime ağırlığını koyması ve oligarşik kurumların egemenliği millete teslim etmeleri ile gerçekleşemiyor... Bunun için "Büyük akıl" da denilen ve Ortadoğu'yu felaketlere sürükleyen akılsızlığın, elini artık müttefiklerinin iç işlerinden çekmeye karar vermesi de, gerekiyor. Türkiye'nin kayıp yıllarındaki dış destekli darbelerin rolü, bu açıdan hiç unutulmamalıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA