Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

'Bıçak sırtı' habercilik

Terör ve acıyla kanayan G.Doğu'dan gelen ölüm haberlerinde zorlayıcı bir taraf var. Karmaşık ilişkiler ve güç savaşı olayları örtüyor çoğu kez. Perdeyi aralarken oyuna gelmemek gerekli

Geçen iki hafta boyunca gelen okur tepkilerinden biri, Hakkâri'deki mayın saldırısından sonra gazetenin haberlerini ve dilini eleştirmekteydi.
16 Eylül'de bir köylü grubunu taşıyan minibüs, uzaktan kumandalı bir mayınla havaya uçurulmuş ve 9 sivil yurttaş ölmüştü. Açılımın referandum sonrasında hız kazanmaya başladığı günlerde meydana gelen kanlı olay, sert yankılara yol açmıştı. İlk günlerde, saldırıyı üstlenenin olmaması da muhtelif soru işaretlerine yol açmıştı.
SABAH 17 Eylül'de manşet haberle gelişmeyi takibe aldı. 'Oraya Asker Çantası Bıraktık' başlığıyla ve 'Kalleş tuzağı askere yüklemek isteyen KCK'lının telefon talimatı dinlemeye takıldı: provokasyona sahip çıkın' spotuyla sunulan haber iç sayfada geniş biçimde sunulmuştu.
Haberdeki bilgiler, yerel terörle mücadele biriminin telefon kayıtlarına düşen bir konuşmaya, ayrıca ismi verilmeyen bir terör uzmanının dayandırılmaktaydı
Ertesi günkü manşet de olayın arka planını deşme çabasınının ürünüydü.
İntikam Katliamı başlığıyla sunulan haberde, ölen köylülerin, bir süre önce ordu operasyonunda öldürülen 9 PKK'lıyı ihbar eden kişiler olduğu iddiasına yer veriliyordu.
Olayla ilgili bir haber daha, 2 Çantanın Sırrı manşetiyle 21 Eylül'de yer aldı. Buna göre olay yerinde bulunan iki askeri çantanın, 6 Eylül'deki bir çatışma esnasında PKK'lıların eline geçtiği, PKK'nın askeri kanadı HPG'nin internet sitesindeki bilgilere dayandırılarak aktarılmaktaydı.
Yazının başına aldığım şikâyetin yanı sıra, ilk iki haber ardından dile getirilen bazı eleştiriler, bir dizi detayın üzerinden, aslında, haber kaynakların kullandığı ifadelerle, haberin baş ve iç sayfalardaki "kesin anlatımı" arasındaki çelişkiye dikkat çekmekteydi.
Haberlere o günlerdeki kaynak kullanımı, ulaşılan "görünür gerçeklik" ve dil açılarından, onlarla sınırlı olarak bakmak gerekiyor.
Terör haberlerinde dikkatli olunmasını gerekli kılan bir durum var.
Kimin hangi eylemi hangi amaçla nasıl bir yöntemle yaptı(rdı)ğını anlamak hiç kolay değil. Bunun bir nedeni, bu tür olaylarda kaynakların neyi ne kadar doğru söylediği ile de ilgili. Ayrıca tarafların çözüm arayışına yöneldiği dönemlerde haberci sorumluğunun daha da arttığı da aşikar.
"2 çanta" haberini hazırlayan Ertuğrul Erbaş, kaynakların sağlamlığı ile ilgili olarak kuşku duymuyor. Ayrıca, müteakip haberlerde temkinli bir dil kullanıldığını belirtirken "biz çantalar o çantalardır demedik" diyor ve bir ihtimalin öne çıkarıldığını belirtiyor.
16-21 Eylül zaman dilimi içinde kalınarak bakıldığında, şikâyet ve eleştirileri şu noktalarda değerlendirmek mümkün:
Bazı okur eleştirileri 'kesin ifade' kullanımına işaret ediyor. Yerinde bir tespit: Manşete yansıyan ve tırnak içinde verilen 'Oraya asker çantası bıraktık' ifadesinin ana haberde karşılığı ve zemini yok. Bu lafı kim etmiş diyen bir okur, yanıtını bulamıyor. Evet, bir "çanta kullanma" ifadesi var, ama dolaylı ve muğlak. Buradan kesinlik üretmek çok zor.
Aynı şekilde, 18 Eylül tarihli manşet haberin girişinde, "..saldırının perde arkasından PKK'nın intikam girişimi çıktığı" gibi "kesin" bir vurgu yapılıyor. Geri kalan anlatım ise birinci el tanıklık üslubu veya "ileri sürüldü", "belirtiliyor" gibi (artık gazetecilikte terk etmemiz gereken) bir dile dayandırılıyor.
En önemli nokta, kaynak kimliği, çeşitliliği ve kullanımı ile ilgili. Her iki haberde de kaynakların kimlikleri saklı tutulmuş. Ama bu bir sorun. Şu nedenle: Henüz aydınlanmamış karmaşık bir olayda, farklı resmi ve sivil aktörlerin yorumu da farklı olabilir (bu vakada böyle oldu). Manşete giren haberler, hem farklı kaynakları içeren ve mümkünse teyit edilmiş bilgileri kapsayan haberler olmalıdır. Okurun okuduğu habere güvenmesi için yapılacaklar, en azından ilke olarak bellidir. Gazeteciyi gerçeğe götüren yol, dikkat ve ihtiyat taşlarıyla döşenmelidir.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA