Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

'Dâhi çocuklar' haberi

Üstün zekâlı çocukların okuduğu bir okulda savcılığa ve iddianameye kadar uzanan gelişmeler bazı haberlere konu olmuştu. Haberlerden ikincisine okuldaki velilerden biri itiraz etti. İnceliyoruz

Şikâyet, 2 Haziran tarihli 'Dâhi Çocuklar'ın Mobbing Boykotu başlıklı haberle ilgili. Haberde aktarıldığına göre, üstün zekalı öğrencilere eğitim veren Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu'nda 9-11 yaşları arasında üç öğrenci "psikolojik taciz" gördükleri gerekçesiyle okula gitmiyor. (Bu haber, evvelce bir öğrencinin okulu boykot kararı almasına dair gazetedeki devamı niteliğinde.)
Spotta anlatıldığına göre "öğretmenleri ve okul müdürü yaralama ve hakaret suçlamasıyla yargılanıyor."
Haber iki parçalı. Ayrıca çocukların yaşadıklarını Başbakan'a anlattıkları bir mektubun kopyası ve üç çocuğun yüzleri "taranmış" fotoğrafı da yanda yer almakta.
Sermin Sarıca, uzun şikâyet yazısında bazı maddi hatalar olduğunu öne sürüyor, öğrenci çocukların kimliğinin korunmadığını, ayrıca suçlanan öğretmen hakkında "masumiyet karinesi"ne dikkat edilmediğini savunuyor.
Kendi ifadesiyle, eleştirileri şu noktalarda toplamak mümkün:
"Haberin beni ilk elden etkileyen, dehşete düşüren kısmı, her ne kadar 'gözleri bantlanmış', isimleri 'kısaltılmış' da olsa, ailelerinin açık ismi verilmesi suretiyle kimlikleri açık edilmiş olan, masumiyetlerini, akıl ve ruh sağlıklarını korumamız gereken yavrularımızla ilgili. Bu çocukların bu şekilde teşhir edilmesi, böylesine yıpratıcı bir sürecin içine taraflar olarak sokulmaları doğru mudur?
Söz konusu okulda eğitim alan bu çocukların haberde IQ derecelerinin 135 ve 160 olduğu söyleniyor. Test sonuçları İlçe RAM'larında yapılıp kapalı zarflar ile okul yönetimine yönlendirilmekte, veliler bu konularda bilgilendirilmemektedir.
Nergis Gercik çocuklarımızı eline güvenle teslim ettiğimiz bir öğretmen, sakin ve huzur verici bir kişilik, sevilen bir insandır. Bunu sınıfındaki öğrencilerin velilerinden teyit edebileceğinize kefilim. Yıpratılmak istenmekte, belki de bilmediğimiz hesaplara kurban edilmektedir. Haberi hazırlayan ve ne Nergis öğretmenle ne de herhangi başka bir veliyle görüşmemiş gazetecilerse en hafifinden buna alet olmaktadır.
(Söz konusu öğrenciler) Nergis öğretmenin sınıfında değildir. Yalnızca 1 gün için öğretmenlerinin yokluğunda yan sınıfa gözetmenlik ettiği sırada (haberde yanlış bir biçimde geçtiği gibi 22 Nisan 2011 değil, 2010) vuku bulmuştur. Nergis hanımın "suçluluğu kanıtlanana kadar masum sayılması gerekmez mi?" Ayrıca haber sanki yalnızca o tek bir gün içinde 22 Nisan 2010 tarihinde E.T.'nin boğazını sıkan, mezbahaya ve silah dükkânına götüren, üç öğrenciyi okuldan soğutan Nergis Öğretmenmiş gibi bir algı yaratmaktadır.
Haberi hazırlayan iki muhabirden biri olan Gül Kireklo'nun yanıtı özetle şöyle: "Ben gazeteci olarak, bir haberi yaparken öğretmenler ve veliler hakkında onlarca adliyeye yansımış davalar ile birlikte bu çocukların neden okullarını boykot ettiklerinin araştırılması, okulda eğitimin daha sağlıklı bir yapıya kavuşması için yetkililerin elini taşın altına koymasını hedeflerim. Boykot kararı alan çocuklardan birinin haberini yaptığımda okulun müdür yardımcısının görüşlerini almıştım.
Ve habere eklenmişti. İkinci yapılan haberde boykota 2 çocuğun daha katıldığı haberleştirildi.
Sınıf öğretmenleri ve okul müdürüyle ilgili iddianameye yer verildi. 9 yaşında mağdur sıfatıyla iddianamede yer alan kız çocuğu öğretmeninin kendisinin boğazını sıktığını, veli ise okul müdürünün kendine hareket ettiğini iddia ediyordu. Bir gazeteci olarak, bu yaşta neden 3 çocuk okula gitmek istemez, neden boykot kararı alır, anne-babaları çocukları nasıl yönlendiriyor, okul da neler yaşanıyor, yetkililer bu konuda neler yapıyor sorularının yanıtının bulunmasını istedim." "Okulda, diğer veliler ve okul aile birliği yöneticileri benimle görüştü. Hepsini dinledim.
Okullarına , öğretmenlere ve öğrencilere sahip çıkılmasını istiyorlardı. Okulunu boykot eden 3 çocuğun velileri yüzünden okullarının adının 'mobbing' iddialarıyla anılmasını istemiyorlardı.
Hakkında dava açılan öğretmenlerinin aslında çok iyi bir öğretmen olduğunu, diğer 3 velinin iddialarının asılsız olduğunu söylüyorlardı.
Artık buna yargı karar verecek. Ama bir gazeteci olarak okul mobbing iddialarıyla gündeme gelecek diye sorunları görmezden gelip, haber yapmamayı kendi vicdanıma sığdıramam.
Amacım kimseyi karalamakta olamaz.
Bütün mücadele okulda neler yaşandığının bulunması içindir."

Ombudsman'ın yorumu:

Haberde çocukların yüzleri yeterince gizlenmemiş, aile kimlikleri belli olacak şekilde veli ismi tam olarak verilmiş. Yeterli özen gösterilmemiş.
IQ bilgilerini okul gizli tutsa da, veliler dışarıda bunu kolayca ölçtürme imkânına sahip.
Okurumuz bu noktada haklı sayılmaz.
Tarih yanlış verilmiş (Nisan 2010 olmalıydı).
Gercik'in "sınıf öğretmeni" olduğu bilgisi de yanlış.
Taraflara gerekli söz hakkı verilmiş mi?
Haberdeki kurgu, buna "evet" denmesine imkân tanımıyor. Müdür yardımcısı okulu savunuyor, ama ya öğretmenin savunması, gerekçeleri?
Memur olduğu için zor olabilir ama bu başka kaynaklara dayanılarak aktarılabilirdi.
Muhabir Kireklo, farklı velilerin görüşlerini de içeren üçüncü bir haber yazdığını ve gazeteye teslim ettiğini söyledi. O haberin de çıkması, bazı soru işaretlerini giderebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA