Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

28 Şubatçı Albrightlar hâlâ pusuda

Bugün 28 Şubat. 1997'de Refahyol hükümetini yıkıp milletin inancına karşı savaş açan Amerikan yapımı darbenin üzerinden 22 yıl geçti.
Darbenin mimarlarından ABD'nin o zamanki dışişleri bakanı Madeleine Albright bir yıl sonra Şubat 1998'de bir televizyon kanalına verdiği demeçte "Eğer güç kullanmak zorunda kalırsak, bu bizim Amerika olmamızdan dolayıdır. Biz vazgeçilemez bir milletiz.
Çünkü biz uzun dururuz.
Biz gelecekteki uzağı görürüz" diye böbürleniyordu.
Fakat bu ergen şımarıklığın yerinde şimdi yeller esiyor, uzağı o kadar da iyi göremedikleri ortaya çıktı.
Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun 'bin yıl sürecek' dediği darbe kısa zamanda tarihe gömüldü.
'Gelecekteki uzağı gördüğünü' övünerek söyleyen Albright şimdi 81 yaşında.
Albright'tan kopya çekerek konuşan Kıvrıkoğlu ise 84'üne merdiven dayadı.
28 Şubat darbesinden sonra Genelkurmay Başkanı olan Kıvrıkoğlu şu an evinde köpeğiyle birlikte Fenerbahçe maçlarını seyrederken Albright'ın Türkiye sendromunun ise geçmediğini görüyoruz.
O ve arkadaşları hâlâ pusuda.

***
12 Mart 1997'de ABD dışişleri bakanlığının yedinci katında Bernard Lewis, Paul Wolfowitz ve Richard Perle gibi yeminli Türkiye düşmanlarını toplayıp 'Erbakan liderliğindeki Refahyol hükümeti gitmeli' kararını veren Albright önceki gün (26 Şubat 2019) ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu'nda yine Türkiye'yi konuştu.
Eski nobranlığını sürdüren Albright bu kez Türkiye'yi NATO ile tehdit etti. 'Dünyada Otoriterliğin Yaygınlaşmasının Ulusal Güvenlik Açısından Sonuçları' adlı oturumda konuşan darbeci eski bakan, Türkiye'yi ABD'nin ulusal güvenliği açısından bir tehdit olarak niteledi. Özellikle ülkemizdeki siyasi gelişmelerden ve Rusya ile ilişkilerden çok endişe duyuyormuş.
Yani 2028'e kadar "Erdoğan'sız Türkiye projesi"nin hâlâ imkânsız görünmesi, Albright ve diğer Amerikalı 28 Şubatçıları yeni arayışlara zorluyor.
Enerjilerini 'Erdoğan sonrası Türkiye senaryoları'na verecekleri anlaşılan Albright'ın oturum arkadaşlarından Andrea Kendall Taylor, "Eskiden darbeyle göreve geliyorlardı. Şimdi seçimle geliyorlar. Otoriter rejimlerin dinamiği ve şekli artık günümüzde değişti. Bu nedenle başka mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi lazım" demiş.
***
MGK'nın 28 Şubat tarihli bildirisiyle başlayıp 18 Haziran'da Başbakan Necmettin Erbakan liderliğindeki hükümetin istifasıyla sonuçlanan darbe sürecini yöneten Albright, şimdi Türkiye'yi kaybetmenin acısını yaşıyor.
O ve diğer darbeciler daha çok ağlayacak.
İslam dünyasının çelik çekirdeği Türkiye'yi 'demokratik kaos teorisi' ile çökertmek isteyen Albright ve Amerikalı neo-conların asıl amacı siyasal sistemimiz yanında toplumsal yaşamımızı inşa eden düşünce, aidiyet ve kimliklerin beslendiği jeo-kültürel dinamiklerimizi de köklü bir biçimde dönüştürmekti.
Ama fena çuvalladılar.
Aslında Albright'ın darbeci yandaşlarından tarihçi Bernard Lewis bu hezimetten dolayı günah çıkarmıştı.
2012'de Turkish Policy Quarterly (TPQ) dergisine konuşan Lewis, ABD'nin yenilgisini şöyle itiraf etmişti: "Türkiye'nin gücü bağımsızlığını hiçbir zaman kaybetmemesinde yatıyor."
Ne var ki Albright ve diğer darbeciler pes etmişe benzemiyor. Hâlâ Türkiye karşıtı karanlık tezgâhlarda darbe dokumaya çalışıyorlar. Eski Türkiye hasreti depreşen ABD'ye yol vermemek lazım.
Bu yüzden her tür tedbiri ve temkini elden bırakmamalıyız. Atalarımız boşuna 'su uyur düşman uyumaz' dememiş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA