Londra'da on binlerce gösterici İngiltere'yi ziyaret eden ABD Başkanı Donald Trump'ı ağır bir dille protesto etti. Dev yürüyüşte 'Evine geri dön! Aptal Trump, senin siyasetini istemiyoruz!' pankartı dikkat çekiciydi.
Bu haykırış, Soğuk Savaş dönemindeki 'Yankee go home/ABD ülkemizden defol!' sloganlarını hatırlattı. Eskiden ABD sadece üçüncü dünyada lanetlenirdi. Şimdi Amerika'dan çok özel ilişkilere sahip olduğu İngiltere gibi ülkeler bile yaka silkiyor.
Zira ABD'nin dünyaya söyleyecek bir şeyi kalmadı. Bu da onun müttefikleri nezdindeki meşruiyet krizini derinleşiyor. Demokrasi, insan hakları ve adaletten yüz çevirip darbeciliğe, kaos, terör ve ırkçılığa demirleyen bir Amerika var karşımızda.
Tükenen ABD ise kültürünü Pentagonlaştırmaktan başka bir alternatif üretemiyor.
***
Geçmişte de böyleydi. Özellikle
W. Rostow, S. Huntington, F. Fukuyama, H. Kissinger ve Z. Brzezinski gibi 'modern siyasetnameciler'in yazdığı eserler ABD'nin jeo-kültürel sefaletinin birer tarihi belgesidir. Diğer uygarlıkların birer ahlak, adalet ve erdem şaheseri sayılan siyasetnameleri yanında ABD'nin
köleliği vaftiz eden bu tür stratejik kitapları, kuru birer kışla bülteninden farksız.
Eflatun'un
"Cumhuriyeti"nden Yusuf Has Hacib'in
"Kutadgu Bilig"ine, Aristo'nun
"Devlet"inden Nizamülmülk'ün
"Siyeru'l- Mülk"üne, Hobbes'un
"Leviathan"ından Maverdi'nin
"Ahkamü's Sultaniye"sine, Beydeba'nın
"Kelile ve Dimne"sinden Farabi'nin
"Medinetü'l- Fazıla"sına, Firdevsi'nin
"Şehnamesi"nden Kınalızâde'nin "
Ahlâk-ı Alâi"sine kadar doğu ve batıdaki bütün "siyasetnameler" ideal ve adil toplum düzenine ait ölmez abide eserlerdir.
Beydeba bir kıssadan şu hisseyi çıkarır: "İnsan kendi saadetini bulmak için başkalarının saadetine saygı göstermelidir."
İbn-i Teymiyye, "İnsanlar tek bir cinstendir. Kişinin kendisinin üstün, başkasının ise aşağıda olmasını arzulaması zulümdür" der.
Nasiruddin Tusi, "Ahlak-i Nasıri"de
despotik yönetimleri
"medine-i cabbaran"
diye niteler
ve uzun ömürlü
olamayacaklarını
kaydeder.
İmam Şafii de "Dünya bir
ülkedir" diyerek kapsayıcı ve
evrensel değerlere vurgu yapar.
Siyaset felsefesinin baş yapıtlarından sayılan
Aristo'nun Devlet'i aslında öğrencisi
Büyük İskender'e ve Makedonya İmparatorluğu'nun işlediği insanlık suçlarına karşı bir reddiyedir. Benzer şekilde Eflatun'un Cumhuriyet'i de hocası
Sokrates'i idam eden çürümüş Atina devletinin ağır bir eleştirisidir.
***
Oysa Amerikalı stratejistlerin eserlerinde bu erdemli çağrıların milyonda birini dahi göremeyiz. Hatta Trump'ın danışmanı ve damadı
Jared Kushner, Filistin'e dair hazırladığı
Yüzyılın Anlaşması'nda
"işgal edilen toprakları özgürleştirilen bölgeler" diye tahrif edip
Filistinlilerin kendilerini yönetemeyeceği pespayeliğinde dahi bulundu.
Haliyle
İsrail'in Siyonist mantığını içselleştiren ABD, neredeyse
bütün dünyaya işgal altındaki Filistinli muamelesi yapıyor.
Ne var ki
küresel denklik sistemine doğru gidiyor
dünya. Başını
Çin, Rusya ve Türkiye'nin çektiği yeni küresel eksen her geçen gün
güçleniyor. Bu değişimin simgelerinden
biri de
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füzelerini almasıdır.
Bu yeni dönemde ABD'nin işi zor. Çünkü
İsrail dışında dünyada kimse ABD'nin siyasetini istemiyor. İngilizler bile!