Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Papa’nın kutsadığı iki kaotik senaryo

Tarihinin hiçbir döneminde bugün olduğu kadar beka kaygısına düşmeyen Amerikan yönetimi küresel hegemonya mücadelesine yönelik planlarını yeniden revize ediyor. Bu da Ortadoğu, Asya Pasifik, Doğu Akdeniz, Kuzey Amerika ve Latin Amerika gibi küresel rekabetin kritik cephelerini oluşturan bölgelerdeki jeo-politk konjonktürün hızla dönüşmesine yol açıyor.
Oysa yakından bakınca temelde değişen bir şey yok. ABD ile Çin, Rusya ve Türkiye arasındaki mücadele yeni bir formatla kaldığı yerden devam ediyor. Jo Biden'ın gelişiyle ABD, Arap Baharı'nı bastırıp Libya, Yemen ve Suriye'yi iç savaşlara sürükleyen Barack Obama dönemindeki eski kaotik stratejileri raflardan indirmeye başladı.
Aslında 2012'de Pivot Asia (Asya'da oyun kurma) adıyla Obama Çin'i hedef almıştı. Fakat Avrupa, Türkiye, Rusya ve Asya-Pasifik'teki hiçbir ülke ABD'nin bu planına tam destek vermedi. Geldiğimiz aşamada Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi; Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya'da Rusya'yı; Asya-Pasifik'te ise Çin'i kuşatma stratejileri ters tepen ABD'nin kendisi yalnızlaştı. Çünkü ABD hem 'terör ile savaş'ta hem de revizyonist güçler dediği Türkiye, Rusya ve Çin'e yönelik küresel mücadelede müttefiklerinden beklediği desteği göremedi.

***


İşin doğrusu bu üç ülke de çetin ceviz çıktı. En çok ezberleri bozan ülke ise Türkiye oldu. 15 Temmuz 2016'daki darbe ve işgal girişimini savuşturan Türkiye, yalnız kalmasına rağmen Suriye ve Libya'da destanlar yazdı. Bu iki cephede de ABD öncülüğündeki İsrail, Mısır, Suudi Arabistan, Yunanistan, Fransa ve BAE'den oluşan ve yer yer Rusya ile İran'dan da destek alan bloku geriletti. ABD, Türkiye'nin gücünü kabul edince şimdi bu ülkeler Türkiye ile normalleşme yarışına girmiş durumda. Ve geldiğimiz aşamada Türkiye'nin bölgesel ve küresel denklemlerde oyunları bozan ve oyunu yeniden kuran gücünü artık dost düşman herkes kabul ediyor.
Bu gerçeği en iyi bilen aktör ise kuşkusuz ABD'nin kendisi. Bu nedenle Çin'e yönelik yeni kuşatma hamlesinde Türkiye'nin desteği hayati önemde. Fakat bu saatten sonra bırakın Türkiye'yi, Amerikan yönetimi Çin'e karşı Avrupalı dostları başta olmak üzere İsrail ve Suudi Arabistan gibi en yakın müttefiklerinden dahi destek göremiyor, göremez de!
ABD için bıçak kemiğe dayanmış durumda. Avustralya, Hindistan ve Japonya üzerinden Çin'e karşı bir Asya NATO'su kurmayı planlayan Biden yönetimi Doğu Türkistan, Tibet, Hong Kong ve Tayvan sorunları üzerinden de Avrupa ve Türkiye'yi yanına çekmeye çalışıyor. Ne var ki ABD'nin nüfuz sahası dışındaki dünya Çin ile mücadele yerine işbirliğini tercih ediyor. Aynı gerçek Rusya ve Türkiye için de geçerli. Kimse ABD adına başka bir ülke ile savaşmak istemiyor.

***


İşte bu yüzden Türkiye örneğinde görüldüğü üzere ABD'nin Çin stratejisi de çökmeye mukadder görünüyor. Türkiye, Rusya ve Çin'e karşı mücadele edemeyen Avrupalı ve Ortadoğulu müttefiklerini devre dışı bırakan yeni Amerikan yönetimi, 'Şii İran kozu' ile yeniden avantaj elde etmeye çalışıyor.
Katolik Joe Biden belki de bu nedenle Katolik dünyasının ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı sıfatlarını taşıyan Papa Francis'i devreye soktu. Papa'nın Irak ziyareti üzerinden Türkiye'yi ve bölgeyi hedef alan iki kaotik stratejinin yeniden aktive edilme ihtimali var.
İlki İran üzerinden Şiilerin ön plana çıkarılmasıyla Sünni-Şii eksenli mezhep savaşlarının tekrar tırmandırılması. İkincisi de ABD'nin Ortadoğu'daki tek dayanağı haline gelen PKK/YPG üzerinden Türkiye'yi hedef alan bölgesel etnik kaosun yeniden alevlendirilmesi. Nitekim önceki gün yayımlanan Avrupa Parlamentosu'nun hazırladığı Suriye Raporu'nda terör örgütü YPG'nin müttefik diye nitelenmesi boşuna değil.
Bu bağlamda Papa'nın sembolik ziyareti, hem zamanlama hem sahip olduğu kaotik potansiyel açısından Türkiye ve bölgemiz için adeta ikinci bir DEAŞ projesi olarak kullanılmaya müsait görünüyor. Bekleyip görmek yerine önlem almak gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA