Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Atlantik’in son kurşunu: Döviz saldırısı

Büyüklerimizin sık sık dile getirdiği "Et-tekraru ahsen, velev kane yüz seksen/ Tekrar güzeldir, yüz seksen kere de olsa" ifadesinden hareketle aşağıdaki satırları yeniden hatırlatalım...
"Erdoğan'a çok farklı şekilde yaklaşmamız lazım. Darbe değil seçimle yenilecek. Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Bedel ödemeli. Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki, biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz. Yani şunu göstermemiz lazım. Türkiye, Rusya'ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek, Erdoğan'ın bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek bizim için son derece önemli bir iş olacak. Başkan seçilirsem Erdoğan'ı darbeyle değil seçimle devireceğim, muhalefete destek vereceğim. Muhalif Türk liderlerini desteklersek, onları daha cesur davranmaya itersek Erdoğan'ı yenebilirler..."
Bu skandal ifadeler ABD Başkanı Joe Biden'a ait. Bu küstah cümleleri Demokrat Parti başkan adaylığı kesinleşmeden önce 16 Aralık 2019'da sarf etti.
Amerikan medyasının 'Uykucu Joe' diye nitelediği Biden bu densiz sözleriyle bir bakıma ABD'nin bilinçaltındaki Yeni Türkiye ve Erdoğan gerçeğini de dile getirmişti.
Zira ABD'nin başını çektiği Atlantik'in en büyük kâbusu, Sayın Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin bağımsız politikalar izlemesidir. Özellikle Asya açılımı bağlamında Çin ve Rusya ile geliştirdiğimiz stratejik ilişkiler ABD'yi çıldırtıyor.

***


Nitekim röportajında Sayın Erdoğan'a yönelik öfkelerinin asıl nedeninin "Yasak elma Rusya'dan aldığı ısırık" olduğunu açıkça da dile getiriyor Biden.
Ne ki 2013'teki Gezi kalkışmasından 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine kadar devreye soktukları bütün kirli senaryolar akamete uğradı. Çaresiz kalan ABD'nin imdadına Mart 2019 mahalli seçimleri yetişti. Umutlanan Biden, Sayın Erdoğan'a yönelik kinini "Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı" diye ifade ediyor. Öyle bir nevrotik halde ki "AK Parti yenildi veya kaybetti' demiyor. Histerik bir kızgınlıkla ve ağzından salya akıtarak "dışarı atıldı" diyor.
Muhalefetin yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara ile diğer bazı büyük kentleri kazanması üzerine ABD ve müttefiklerinin 2023 seçimlerinden sonraki "Erdoğan'sız Türkiye" hayali de depreşmeye başladı.
Fakat bunun olamayacağını kısa sürede gördüler. Zira yaptıkları anketler, fonladıkları muhalefetin, Erdoğan'ı 2023'te deviremeyeceğini ortaya koyuyor. Bu panikle hemen döviz merkezli finansal terör saldırılarının startını verdiler.

***


Döviz kuru saldırısı bu anlamda ülkemizi ve Erdoğan'ı hedef seçenlerin ne kadar çaresiz olduklarının da göstergesidir. Çünkü ellerindeki finansal terör silahı, Atlantik'in son kurşunudur. Başka cephaneleri kalmadı.
Özellikle Türkiye'nin, ABD'nin sadık müttefikleri olan Suudi Arabistan ve BAE ile yeni bir döneme girdiği ve Türk Devletleri Teşkilatı hamlesini gerçekleştirdiği bir süreçte bu saldırıların artması dikkat çekici.
Fakat finansal terör saldırıları ne kadar şiddetlense de bir sonuç almaları artık çok zor. Çünkü Batılı kapitalist sistem eski gücünde değil. 2008 finans krizi bunu gösterdi. 2008'deki kriz, Çin ve Türkiye'nin yükselişi ile Rusya'nın geri dönüşüne neden oldu.
Sonuç olarak döviz ve finansal saldırılarla Türkiye'yi hizaya sokma dönemi çoktan kapandı. Türkiye eski Türkiye değil. Kaos senaryoları tutmayacak.
Milletimiz 15 Temmuz'da olduğu gibi yine tarih yazacak ve bu savaştan da zaferle çıkacaktır. Zira bu saldırılar, milletimizin Sayın Erdoğan etrafında kenetlenerek Türkiye'nin bağımsız bir küresel güç olma iradesini daha da kamçılıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA