Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Küresel vicdanın fermanı

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Gazze'de vahşi soykırıma özellikle vicdan ve insanlık sahibi Batılı halkların gösterdiği tepki İsrail ve ABD'nin bütün barbar planlarını altüst ediyor. Gazze'deki hunharca katliamlara en sert tepki Batılı ülkelerin sokak, meydan ve kampüslerinden yükseliyor. New York City'deki Columbia Üniversitesi'nde başlayan protestolar aralarında Harvard, Yale ve UC Berkeley'in de bulunduğu ABD, Kanada, Avrupa ve Avustralya'daki 100'e yakın üniversite ve koleje yayıldı.
İsyan dalgasına karşı devreye sokulan sert önlemlere rağmen eylemci öğrencilere öğretim görevlileri ve işçiler de destek vermeye başladı. Ne yapsalar da direniş ruhunu teslim alamıyorlar. Çırpındıkça daha da batan İsrail ve suç ortağı ABD için çember her geçen gün daha da daralıyor.
Soykırıma açık destek nedeniyle ABD'nin kendi halkı başta olmak üzere Batılı halklar ve bazı devletler nezdindeki meşruiyeti neredeyse dibe vurmuş halde.

***

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin 'Gazze Kasabı' Binyamin Netanyahu için yakalama emri çıkarma olasılığını gündemine aldığı kaydedilirken ABD'nin son yedi ay içinde BM'de İsrail adına dört veto kararı vermesi en sadık müttefikleri tarafından dahi tepkilere yol açıyor. Örneğin 19 Nisan 2024'teki Filistin'in BM'ye tam üyeliği karar tasarısı öncesinde ABD, müttefikleri Ekvador, Japonya ve Güney Kore'ye kararı veto etmeleri için baskı yaptı. Ancak baskı işe yaramadı.
Öte yandan Kanada, Hollanda, Japonya, İspanya ve Belçika gibi ülkeler İsrail'e silah satışlarını askıya aldı. Bu hamleler İsrail'i koşulsuz desteklemenin ABD için bile artık taşınamayacak bir yüke dönüşeceğini ve Batı'nın Ortadoğu'ya ilişkin jeopolitik algısındaki İsrail'in merkezi konumunun tersyüz olacağını gösteriyor. Bir yandan da Güney Afrika, Türkiye, Brezilya, Kolombiya, Şili, Mısır, Fas, İspanya, Norveç, İrlanda gibi ülkelerin İsrail nedeniyle ABD'ye gösterdiği tepkinin siyasi çatışmalara evrilme riski giderek artıyor.
Bu çatışmalar hâlihazırda İsrail ile herhangi bir diplomatik ve ekonomik ilişkisi bulunmayan Suudi Arabistan, Endonezya, Malezya ve Pakistan gibi güçleri de ABD'den uzaklaştırıp birbirlerine fazla yakınlaştıracaktır.

***

İvme oluştuğunda küçük güçler de bir araya gelecek ve soykırımcılara karşı daha dirençli bir tutum sergileyebileceklerdir. Bu da ABD ve İsrail'in bu ülkeleri toptan hedef seçmesini imkânsız hale getirecektir. Momentum Küresel Güney'i kapsayacak şekilde daha da artabilir. Dolayısıyla ABD'nin Fransa, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi birinci halkadaki müttefikleriyle de sorunları derinleşecektir.
Bu eğilim küresel düzenin ABD merkezli tek kutuplu yapıdan çok kutuplu sisteme doğru kaymasını hızlandıracaktır. Tarih boyunca imparatorluklar yükselmiş ve sonra da yıkılmıştır. Amerikalı yöneticilerin tarihin bu kuralına uyum sağlamaları ve vazgeçilmez oldukları fikrinden vazgeçmeleri akıllıca olacaktır. Bu bağlamda İsrail'in soykırımlarına her türlü desteği veren ABD'nin önünde iki seçenek var: Ya Britanya'nın 1945'ten bu yana aşamalı olarak yaptığı gibi tarihin hükmüne boyun eğmek ya da kaçınılmaz felaketle yüzleşmek. Kuşku yok ki küresel vicdanın fermanı İsrail ve ABD'yi dize getirecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA