Merakla beklenen ama sekiz dakika sonra artık merak edilmeyen bir maç oldu. Düşe- kalka, krizden- dertlere taşınarak gelinen ilk maç randevusunda, 'eskisinden farklı' bir şeyler aradık. Bıktıran, bezdiren, direnmeyen veya seyreden bir takım olmaktan çıkacak mıydı Fenerbahçe?
Aykut Kocaman'ın ilk teşhisi ve başladığı ilk tedavi, bu yargıları artık gündem dışı bırakmak. Hazırlık sürecindeki maç performanslarının, endişeleri unutturmak yerine, katmerlediği bir gerçek. Şimdi ise net bir skor, temiz bir futbol, tartışılmayacak bir galibiyet duruyor ortada.

DEĞİŞİM SANCILARI
Geçen bir ayın felaket çığırtkanları o gün de skora göre konuşmuşlardı, bugün de tabelaya bakıp bir şeyler geveleyeceklerdir. Ama gerçek şu ki, Fenerbahçe sorunlarından arınmış değil. Sadece arınmaya çalışıyor, değişmeye uğraşıyor, yukarıda da belirttiğimiz gibi 'eskisinden farklı' bir şeyler ortaya koymaya uğraşıyor. Bunu 13 dakikalık istekli, bol bindirmeli, üst düzey yardımlaşma taşıyan, hırsın belini kıran oyunla gösterdiler.
Sonra... Yine eskisi gibi oldular. Skoru cebe koyup, tempoyu bir kenara bırakıp, tedbiri ön plana alıp oynadılar. Antalyaspor'u çaresizliğe iten, ilk pozisyonu 30. dakikaya kadar erteleyen bu 'dikkat' periyodu; Fenerbahçe'ye iki gol daha getirdi.
Hep dikkat çektiğimiz bir nokta var. Umutsuzlar, dört yeni oyuncunun katılımını bekleyemediler. Geçmişin kırık maçlarında oynamayan olarak; Lugano, Gökhan Gönül ve Mehmet Topuz vardı sahada.. Semih Şentürk, sistemin çilingiri olduğunu gözlere sokarcasına etkiliydi. İki attı, bir attırdı, iki tane de attırtıyordu. Orta sahaya yaklaştı, top tuttu, takımı organize etti.
Ve Alex. Durmaktan vazgeçip, harekete geçerek istekli oynadığında ne kadar değerli olduğunu gösterdi bir kez daha. İkinci yarıda iki takım da maçın böyle bitmesini yeterli gördü. Sahasında kalıp perşembe için enerji stokladı Fenerbahçe. Antalyaspor'un bu kalıbı delebilecek gücü de yoktu, kalitesi de.
Fenerbahçe değişmeye çalışıyor. Sonuç parlak da olsa, sorunlar sahadaki çapayı sağlam tutturmuşlar. Ama hiç olmazsa umudun bayrağı dalgalanmaya devam ediyor. Bu morale takımın da, hocanın da, başkanın da çok ihtiyacı vardı.