Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SELAHATTİN DÖNMEZ

Aman D vitaminimiz eksik kalmasın

Yeni bir araştırma gözleri tekrar D vitaminine çevirdi. D vitamininin sayısız faydalarının yanı sıra hasar görmüş kalp hücrelerini onararak kalbi yenileyebildiği tespit edildi. Evet, D vitamini eksikliği kalp krizi yaratmıyor ama kalp krizi riskini arttırabiliyor

Türkiye'de her 10 kişiden 9'unda D vitamini eksikliği var. Ben de zayıflamak için başvuran herkeste kanda D vitamini düzeyinin düşük olduğunu görüyorum.
Neden diye sorguladığımızda güneşi daha çok alan ülkemizde doğru güneş ışığından yararlanamadığımız için D vitamini eksikliği de yaygın görülen bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Ve fark ediyorum ki D vitamini düşük düzeyde olan kişiler tespit edildiğinde doktorlarının planladığı tedavide D vitamini doğru kullanılmıyor. Damla veriliyor ampul alıyor, ampul veriyor hap alıyor.
Doğru doz kullanılmadığı için de D vitamini normal düzeylere ulaşamıyor. Ayrıca kişiler gereğinden fazla D vitaminini vücuda alarak eksikliği hızla düzeltirim diye düşünüyor. D vitamininin yetersizliği kadar aşırı dozda alımının da sağlığa zararlı olabileceğini düşünülmeden gelişigüzel kullanılıyor.

Günlük D vitamini gereksinimini yiyeceklerle karşılamak imkansız. Mutlaka doğru güneş ışığından yararlanmak veya doğru desteği kullanmak şart. D vitamini çocuklarda büyüyen kemik dokusu, erişkinlerde kemiğin yeniden yapımı hatta kemik yoğunluğunun korunması için gerekli kalsiyum ve fosfor düzeylerinin dengede olmasını sağlar. D vitamini yağda eriyen vitaminlerdendir. Besinlerle alınan D vitamini toplam günlük gereksinimin ancak yüzde 10 kadarını karşılayabilir. Gereksinimin yüzde 90'ı güneş ışınlarının ultraviyole etkisi sayesinde deride D vitamini öncüleriyle teması sonrasında sentez başlar ve böbreklerde aktif D vitaminine dönüşür. Vücudun en az yüzde 25'lik kısmı 15-20 dakika süreyle güneş ışınlarının dik gelmediği saatlerde güneşe maruz kalmalı. Kimler düzenli olarak kanda D vitamin düzeyini kontrol etmelidir sorusuna da açıklık getirmeliyiz.
Kemik hastalıkları osteomalazi ve osteoporozu olanlar
D vitamini eksikliğini düşündüren kas ve iskelet sistemine ait belirtileri olan kişiler
Koyu tenliler, güneş ışığından yeterince yararlanamayanalar
Güneş ışığından korunmak için yüksek faktörlü koruyucu krem kullananlar
Hava kirliliği yoğun olan bölgelerde yaşayanlar
Yaşlılar ve obezite sorunu olanlar
Sık hamilelik yaşayan ve hamile kadınlar
Sindirim sisteminde emilim problemi yaşayanlar.

Kan tahlili çok önemli
Kan tahlilinde çıkan D vitamin düzeyinizi aşağıdaki tabloya göre kolayca değerlendirebilirsiniz. Kan değeriniz 40-60 ng/mL arasında ise sağlıklı bir D vitamini düzeyine sahipsiniz diyebiliriz.



Kan değerlerinize göre yetersizlik veya eksiklik varsa; öncelikle güneş ışığından güvenli zaman diliminde uygun sürede yararlanmak birincil tedavidir. Fakat kış aylarında güneş ışığından yararlanmaya ek olarak mutlaka doğru D vitamin desteği de almalısınız. Peki "Ne kadar D vitamini almalıyım ve hangi tür D vitaminini kullanmalıyım?" diyorsanız size çok pratik bilimsel bir yol göstermek isterim. Avrupa Endokrin Derneği Kılavuzu annelerin hamileliğin 14. haftasından itibaren 1000 IU D vitamini takviyesi almasını uygun görüyor. Annenin bu süreçte alacağı D vitamini desteği bebeğin anne karnındayken kemik gelişimine yüzde 80 oranda fayda sağladığının altını çizmeliyim.

Koruyucu içermeyen vitamin
Doktor kontrolünde ilk 1 yaşa kadar 400-1000 IU, 1-18 yaşa kadar 600-1000 IU ve 18 yaş üzerinde ise 1500-2000 IU kanda yeterli D vitamini alınması gereken dozajlardır. Besinler sadece az miktarda bir D vitamini sağlar. Bu sebeple mutlaka bir D vitamini preperatı kullanmak gerekir.
Doktorunuzun verdiği doza göre yoğun ve depo doldurmak için kullanılan D vitamini içeren ampul veya günlük kullanabilecek damla şeklinde tedavi amaçlı çeşitler vardır. Bu formların süt, peynir ve ekmek üzerine eklenerek kullanımı tavsiye edilir. Fakat bugün D vitamininin şüpheli kanser etkisi sebebi ile Bütil Hidroksi Asinol (BHA) içermeyen ve buna ek olarak koruyucusuz, yapay tatlandırıcısız ve renklendiricisiz sağlıklı ürünü bulmanın önemi vurgulanıyor.

Obeziteyi tetikleyebiliyor
Yağ hücreleri endokrinolojik olarak aktif hücrelerdir ve D vitamin reseptörü içerirler. Yağ dokusu aktif D vitamini için hedef dokudur. Ve kanda düşük seyreden D vitamini erişkin kişilerde obeziteye neden olabilir. Çünkü D vitamini pankreasın beta hücrelerine kalsiyum mineralinin girişini sağlayarak insülin hormonu üretimini destekler. Böbreklerden yağ hücrelerine kalsiyumun taşınmasını sağlayarak, yağ sentezleyen enzimleri baskılar, yağ yakıcı enzimlerin aktifleşmesini hızlandırır. D vitamini düzeyi normal olduğunda önemli bir hormon olan paratiroit hormonu artmaz ve yağlanmayı sağlayan mekanizmalar da dengede kalmaya devam eder.

Hastalıktan koruyor
Tip 2 diyabet ve glikoz intoleransı bulunan ve ailesinde diyabet bulunan riskli kişilerde günde 400-1000 IU D vitamin ve 600-1200 mg kalsiyum desteğinin beraber kullanılması diyabetin gelişimini önleyebilir.
D vitamini desteği ile multipleskleroz gelişiminde yüzde 40 azalma, eksikliğinde ise alevlenme yaşanabilir.
D vitamini düzeyi normal olan kişilerin doğal bağışıklık yanıtları da güçlüdür.
Kalbin düz kas hücreleri ve kardiyovasküler sisteme ait endotel hücrelerinde D vitamini reseptörü bulunur. Bu reseptör D vitamininin kalp dokularında kullanılarak oluşan harabiyeti tamir ederek kalp hastalıklarından korur.
D vitamini eksikliği insulin direncine neden olup, oksidatif stresi arttırmakta, inflamasyonu tetikleyerek kalp, kemik hastalıkları ve tansiyonun gelişimini de hızlandırabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA