Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SELAHATTİN DÖNMEZ

Kalıcı zayıflamak için yapılan 5 önemli hata

Kalıcı zayıflamada bildiğiniz tüm önerileri unutun. Bu konuda çok ciddi hatalarla karşılaşıyoruz. İşte size hem kalıcı hem sağlıklı zayıflamak için hazırladığım önemli bir rehber…

Kalıcı zayıflamanın aslında bilimsel geçerliliği bugün artık çok net açığa çıkmış olan tek bir yolu bulunuyor. O da düşük kalorili Akdeniz diyeti şeklinde bir beslenme tarzı uygulamak ve mutlaka haftanın en az dört-beş günü düzenli yürüyüş yapmak. Temel doğru her ne kadar bu önemli iki yaşam faktörü olsa da hâlâ mucize hatta olağanüstü bir bilginin peşinde koşmaya devam edip durduğumuzu görüyoruz. Aslında hem zaman kaybediyoruz hem de inanın sağlığımızı. Bu nedenle bu haftaki köşemde gündemin en önemli beslenme konularına gerçek bilgilerle size ulaşmak istedim. İlk olarak zayıflamak için yapılan beş önemli hatanın ne olduğunu sizlere açıklamak istiyorum.
1. KARBONATLI SU İÇMEK: Karbonatın vücut yağ dokusunu kaybettiğini gösteren bir tek bile bir bilimsel çalışma mevcut değildir. Diş beyazlatıcı, buzdolabındaki kötü kokuyu gideren bu kimyasalı suyla karıştırıp içmek sağlıklı değil maalesef.
2. GÖBEK YAĞLARINI ERİTMEK İÇİN YAĞ ALDIRMAK: Birçok spor hocası beslenme ile göbek yağlarının erimeyeceğini iddia eder. Ve bir sürü yağ yakıcı diye bitkisel ürün tavsiyede bulunur. Oysa göbek bölgesi yağlanmasını arttıran birçok beslenme faktörü vardır bunları düzenlerseniz karın çevresi yağlanmayı da azaltabilirsiniz.
3. GÜNDE 2 ÖĞÜN BESLENMEK: İki öğün beslenip çok fazla kilo alan kişiyle karşılaşıyorum. İki öğün yiyip kan biyokimyası bozulan ve zayıflayamayan da çok kişi mevcut. Sağlıklı zayıflamada ideal öğün sayısı dörttür. Üç ana bir ara öğün yeterlidir.



4. HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞINI KAHVEYE KOYMAK: Neredeyse zaman zaman hep gündemde olan bu uygulama açıkçası tam bir diyet efsanesidir. Hindistan cevizi yağı orta zincirli yağ asitlerini yani MCT içerir ve bu yağlar karaciğerde metabolize olmak için enerjiye ihtiyaç duymadan direk mitokondirlerde enerji için kullanılırlar. Bu yağlarımız yanıyor anlamına asla gelmez.
5. MULTİ-VİTAMİN KULLANMAMAK: Zayıflama sürecinde multivitamin kullanmamak sağlık açsından tehlikelidir. Çünkü bağışıklık sistemini modüle eden B12, selenyum, demir, bakır, çinko ve magnezyumu düşük veya çok düşük kalorili diyetlerle sağlamanız imkansızdır. Bu nedenle dünyadaki tüm sağlık otoriteleri dengeli zayıflama diyetlerinde uygun vitamin–mineral desteğinin kullanılmasını protokol olarak uygulamamızı önermektedir.

ETKİLİ ZAYIFLAMAYI SAĞLAYAN 5 BESİN
BEZELYE: Bezelye en çok korkulan ve zayıflama diyetlerinde kesinlikle tüketilmesi önerilmeyen aslında en sağlıklı hatta çok iyi zayıflatan bir mayıs sebzesidir. Lutein ve zeaksantin adlı iki kuvvetli antioksidanı içeren bezelye yaşa bağlı görmede azalma dediğimiz maküler dejenerasyonu ve kataraktı önleyebilen süper bir besindir.
KARADUT: En iyi zayıflatan ve sindirimi çok hızlı çalıştıran en değerli meyvedir karadut. Kalorisi düşüktür. Yaklaşık bir kase dolusu 45 kaloridir. Lignin ve pektin adlı diyet lifleri çeşidi içerir. Bu nedenle karadut hem kolesterolü düşürür hem bağırsak hareketlerini hızlandırır. K1 vitaminin en değerli kaynağı olan bu minik meyve kanın pıhtılaşma süresini kontrol altına almada etkindir.
BAKLA: Yine kalorisi en düşük sebzelerden biridir ve bu yüzden çok hızlı zayıflamayı sağlar. Bir tabak pişmiş bakla 150 kaloriyi geçmemektedir. 100 gr çiğ bakla ise 30 kaloridir. Baklanın en farklı yani diğer sebzelerden çok fazla magnezyum minerali içermesidir. Magnezyum kas ve kalp sağlığı için çok önemli bir mineral olup tam da bu mevsimde magnezyumdan zengin baklayı bol dereotlu ve yoğurt ile yemek mükemmel bir kalp koruyucudur.



HAVUÇ: Yine çok zararlıdır ve yerken hep dikkatli olun denilen havuç aslında suyu sıkılmadığı sürece ne şeker ne nişasta ne de kalorili. Bir adet havuç 40 kalori olup salatalarda hem sağlıklı beslenmede hem zayıflama diyetlerinde rahatlıkla tüketilebilecek kök sebzedir. Beta karoten adlı antioksidanı yüksek miktarda içerir ve bu antioksidandan yararlanmak için biraz pişirmek gerekir. Çiğ olarak A vitamini alsak da pişirme ile A vitaminini maksimum düzeyde sağlamış oluyoruz. Bilinenin aksine düşük glisemik indekslidir.



ENGİNAR:
Prebiyotik bir besin olan enginar inülin adlı diyet lifini içermektedir. Prebiyotik etkisi bağırsaklarda birbirini bağlayan bağların sımsıkı sarılmasını sağlayarak geçirgen bağırsak sendromunu önleyebilmektedir. Sinarin içeren enginar tam bir karaciğer toksin temizleyicidir. Enginarın karaciğer hücrelerini yenilediğini duymayanımız yoktur fakat ne kadar süre enginarın karaciğere olumlu etkisi olacağı bilinmemektedir. Enginar glutatyın peroksidaz, katalaz ve süper oksit dismutaz enzimlerinin çalışma kapasitesini arttırır. Bunu da yapan sinarin adlı enginara özgü bileşiktir. Bir buçuk ay her gün tüketim direkt karacğeri yenilemektedir. Sarımsak, zeytinyağı ve yoğurtla birlikte yenirse bu etki daha da fazlalaşmaktadır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA