Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR

SAMİ TOSUN

Dizi dizi meee!

Senaryolar şakırdıyor. Yakında torunlar dedelerinin cenazesinde striptiz yapacak, babalar ve oğullar arasında taciz gerçekleşecek, hep beraber aşacağız kendimizi. Titizlikle çalışılıyor!

Kıymetli okur, hiç lafı dolandırmadan, mevzuya giriyorum... Şüphe diye bir dizi başladı, beni benden aldı! Malum, finalini yapan Yaprak Dökümü'nün yerine monte edilen bu acayip dizi, "İlk bölümüne biraz hızlı girersek, artık o hızla, beş sezon falan gider," zannedilerek yapılmış olsa gerek... Striptiz var, şantaj ve intikam var, cinayet var, beyne giren kurşuna rağmen yaşayan bir 'esas kız' var, hatta, "Yerçekiminden dolayı kurşun ilerleyebilir," diyen bir doktor, yani 'esas kız'ı sürekli tehdit eden bir ölüm tehlikesi var... Aniden başlayan bir aşk, ihanetler, obsesif bir psikolog falan... Vallahi, fantastik mi desem, sürreel bir kelle paça mı desem, ne desem bilemedim... İzlemeyenler için bir güzellik yapayım, anlatayım... Efendim, İpek öğretmen Türkiye'nin en zengin adamlarından birinin evlilik dışı doğmuş kızıdır ve adam onu herkesten gizlemiştir. Bilinmeyen bir el, onu ve annesini vurur. Annesi ölmüş, İpek tesadüfen beynine giren kurşunla dostça bir ömür sürmek üzere kurtulmuştur. Cinayet, İpek'in babası sandığı adamın üzerine kalmıştır. Bu esnada gerçek babası olan çok zengin şahıs ölür, mirasından İpek'e büyük pay bıraktığı açığa çıkar. Tabii İpek'in, yine tesadüfen, adamın üvey oğluyla arasında bir 'elektrik hadisesi' yaşanmaktadır... Şimdi efendim, senaryosu üzerinde bir yılı aşkın bir süre 'titizlikle' çalışılmış bu dizinin. Öyle sıradan bir şey değil. Artık kazma kürekle mi çalışılmış, orasını bilemiyorum ama misal, "Cinayeti işlediğine dair birçok sebep var," diye bir cümle geçiyor senaryoda. Ne bu, senarist abi? Nasıl titizlikle kurdun o cümleyi? Senaryo şakırdamaktadır... Müteveffanın dul hanımı Güngör Bayrak, ölmeden yapılacak şeyler listesi çıkarmış, cep telefonu reklamından fırlamış gibi bir tiptir. Listedeki işlerden biri de Formula 1 yarış otosunda sürat yapmaktır. Yarış otosuna yerleştiğinde, çekim yapan kameraya, "240 gidiyor ama ben 350 basabilirim yani!" diye seslenir. Şakır şakır!

BÖYLE OLUR BURJUVANIN TORUNU
Tabii ecnebi dizilerden arak müessesesi, pek alışık olduğumuz üzere, bu dizide de var. Senaryo şakırdamaya devam ediyor. Türkiye'nin büyük burjuvalarından bir ailenin şımarık torunu -ki ecnebi bir diziden 'esinlenme'dir- dedesini gömer gömmez bir parti vermekte, magazin muhabirinin aklına da, "Hava bu kadar soğukken, -5 derecede parti yapmak nereden aklınıza geldi?" diye bir soru gelmektedir. Ben olsam, "Dedenizin sıhhat ve afiyettedir inşallah," derdim mesela. Neyse efendim, şımarık torun, aynı zamanda sülün gibi bir hanımdır. Medyaya kapalı partide dedesinin vefatını bir striptizle kutlamaya karar veren sülün torun, arada seviştiği belli bir genç kardeşimizle, striptiz yapıp yapamayacağına dair iddiaya girer. "Yapamazsan o güzel arabanı alırım, yaparsan Ferrari'mi alırsın," der genç adam. Zengin sülün soyunup dökünüp rahatladıktan sonra kendisine Ferrari anahtarı uzatan genç andavala, "İstemez, ondan bende dört tane var!" diye hava atmaktadır. Böyle olur burjuvanın torunu! Tabii kötü niyetli bir kardeşimiz, striptizi cep telefonuna kaydetmiş, görüntülerin bir kopyasını da babasının vefatından sonra tüm servetin idaresini alan ailenin büyük oğluna göndermiştir. Şantaj yapıp para ister haliyle: "Görüntüleri Uğur Dündar'ın haber bülteninde görürsün!" Tehdit budur. Zaten Uğur Dündar da kendisine çıplak görüntü yollayan kimseleri kırmamakta, ekrana paso onun bunun görüntüsünü basmaktadır! Neyse efendim. Buradan itibaren, dünyanın en ahmakça değiş-tokuş sahnesi başlar. Türkiye'nin sayılı büyük burjuvalarından olan arkadaşımız, şantajcıyla buluşmaya tek başına gider, içi 500 bin lira dolu olan çantayı bir terasa götürür. Tabii şantajcı da gerizekalı gibi randevuya silahsız gelir, parayı alır, bu arada Türkiye'nin en zengin adamlarından olan arkadaş Cüneyt Arkın misali bunu döver, soyar, yanında getirmiş olduğu dansöz kıyafetlerini giydirir -Kabadayı filminden arak-, o halde dans ettirirken görüntülerini çeker, 'Youtube'a koymakla tehdit eder! Sonra da parayı falan orada bırakıp gider... Evet efendim, bundan daha ahmakça bir değiştokuş hikayesi işitmiş miydiniz? Sahi, öte yandan, Türkiye'nin büyük burjuvaları neden büyük malikanelerde klan gibi yaşar ki? Bütün sülale bir malikaneye tıkılmıştır. Evin obsesif psikolog oğlu, seanslarını bile o malikanenin kendine ayrılmış bir bölümünde yapmaktadır. Bu obsesif psikolog durumunun yine bir ecnebi diziden arak olduğunu belirtmekte fayda var tabii. Hani arkadaşta tuhaf bir ruh hastası çekiciliği de vardır. Kendisinden psikolojik destek almaya gelen bir hanım, "Bu takıntılı detaycılığınız sizi çok sevimli yapıyor!" diye üzerine atlayacakken, o bahis konusu hanımın ayakkabılarını boyamaktadır. Zaten Türkiye'nin en zengin aileleri, hep yakınlarında çabucak ulaşabilecekleri ayakkabı boyalarını hazır bekletmektedir!

BU NASIL BİR BABA-OĞUL İLİŞKİSİ?
Derken efendim, malikanede bir paniktir başlar: Mirastan pay bırakılan kız da klana mı katılacaktır? Üzerinde bir yıldan fazla - titizlikle- çalışılmış senaryoda şöyle bir replik vardır: "Anasını, danasını alıp bu eve yerleşmeye kalkmasın sakın?!" Niye yerleşsin abicim?! Manyak mı bu kız? Parayı alıp Latin Amerika turuna çıkması daha mantıklı değil mi? Ne bilirdi bu garip Tosun, bu Türkiye'nin en zengin insanlarının geniş bir köy sülalesi gibi üst üste yaşadığını. Hayır, bu aileden çıkmış, hakiki babasıyla meyhane işleten esas oğlanın da durumu acayip. Babasıyla yan yana mehtaba bakıyorlar, babası ona Faruk Nafiz Çamlıbel'den şiir falan okuyor... Siz böyle bir baba-oğul ilişkisi gördünüz mü hiç? Vallahi insan kötü niyetli olmasın, aklına fantastik bir ensest hikayesi bile gelir. Hollanda turu! Vallahi kıymetli okur, sizin de zihninizi daha fazla zorlamayayım, zira öyle sanıyorum ki, "Zerrelerim çözülmüş gibi sesler veriyor / Ben sıcak bir denize inen buzdan bir dağım."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.