Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Eski hikâye

Hikâyeyi biliyorsunuzdur. Ama "yeri geldi" bir kez daha anlatalım. Turgut Özal'ın "Çankaya'ya çıkmak üzere olduğu günler."
Özal "ANAP'a genel başkan arıyor." Tabii "Türkiye'ye de başbakan."
Başbakanlık Konutu'nda toplantı yapılıyor. "Çevre" düşüncesini söylüyor. Güneş Taner:
- Efendim içimizde bu için en iyi yetişmiş, başbakanlık ve genel başkanlığı en başarılı şekilde yapacak kişi Ekrem Pakdemirli.
Ekrem Hoca'nın yüzüne bir "gülücük" yayılıyor.

***

Güneş Taner devam ediyor:
- Fakat... Ekrem Hoca'nın bir engeli var.
Pakdemirli'nin yüzündeki gülücük kayboluyor. Bu defa yüz ifadesi "endişeli, meraklı." Turgut Özal:
- Nedir Ekrem'in engeli?
Güneş Taner:
- Eşinin başı kapalı... Bu durum bazı çevreleri rahatsız eder.
Ve gözler "ne tepki verecek" diye Ekrem Hoca'ya çevriliyor.

***

Prof. Pakdemirli:
- Benim eşim başını bugün kapatmadı ki... Bu onun hayat tarzı... Ayrıca 2 fakülte mezunu... Keşke bütün kadınlarımız 2 fakülte bitirse.
Sonra doğrudan Özal'a hitap ediyor:
- Ne yani abi, Başbakan olacağım diye bu saatten sonra hanımı boşayayım... Başını açamayacağıma göre.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA