Türkiye'nin en iyi haber sitesi

YAVUZ DONAT

Derin başkent

Deniz bey" dedik:
- Sizin için diyorlar ki... AK Parti'yi kapatma davasını önceden biliyordu.
- Sizin için diyorlar ki... Derin devlet.
Deniz bey "desinler" diyerek güldü ve:
- Bunlar bize söylenecek en son söz.
- 30 yıldır iktidar olmadık ki... En son 1978-1979'da Enerji Bakanı idim.

***

"Yok yok" diye sözünü kestik:
- Daha sonra Dışişleri Bakanlığı yaptınız.
Yine güldü:
- 70 günlük bir şey... Hatta 70 gün bile sürmedi... 2005'teydi.
Deniz Baykal:
- Bunlar boş laflar.
- Kısa devre ilişkilerim olmadı... Olmaz.
- Benden gizli kapalı tavırlar beklenmesin.

***

Söz yine "kapatma davasına" geldi.
Baykal dedi ki:
- Başsavcı, davayı açmadan önce uyarı yaptı... İşlerin nereye gittiğini anlamak için öyle özel istihbarata, tüyo almaya gerek yok ki... Bizim muhalefetimiz demokratik, meşru muhalefet.

***

Deniz beye sorduk:
- İlhan Selçuk'u aradınız mı?
- Hayır.
- Prof. Kemal Alemdaroğlu'nu?
- Hayır.
- Geçmiş olsun demek için?
- İkisini de aramadım... Olay 70 milyonun gözü önünde... Ben de herkes gibi medyadan izliyorum... Düşüncelerimi de 70 milyonun önünde söylüyorum.

***

Deniz Baykal'la dün sabah konuştuk.
Saat 10.00 sularında.
Sonra "Meclis'e gitti... CHP grup toplantısında konuşmaya."
Biz de düşündük durduk:
- Deniz bey, İlhan Selçuk'u, Alemdaroğlu'nu "neden aramadı?"
- Neden "üzüldüm, geçmiş olsun" demek ihtiyacını duymadı?
- Acaba "telefonlar dinleniyor... Konuşursam medyaya yansır, bana da bir kulp takılır" diye mi çekindi?

***

Görüyor musunuz "insanın aklına neler geliyor? Akla "böyle şeylerin" gelmesi bile, ortamın "normalleşmekten uzaklaştığının" göstergesi değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.