Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Müptezelliğin önlenemeyen yükselişi

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Eleştiri... Elbette olacak... Demokrasinin, siyasetin gereği.
Gösteri... Yürüyüş... Protesto... Bir hak... Kırıp dökmeden... Kamu malına zarar vermeden.
Ama küfür... Anneye küfür... Eşe küfür... Kız kardeşe küfür... "Hayır."
Yüz kere, bin kere hayır.
Böyle terbiyesizler hakkında emniyet... Savcılık gereken işlemleri yapıyor.
Unutmadan... Bu çirkinliklerin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında da yaşandığını biliyoruz... Biliyorsunuz.
Meclis'te verilen ceza ise... Sıfır.
Sahi... Bu müptezellerin anneleri, kızları, kız kardeşleri, halaları, teyzeleri yok mu?
Anladık... Terbiyesizlikte sınır tanımayanlarda Allah korkusu yok.
Komşudan... Anne, babadan... Kuldan da mı utanmıyorlar?

***

68 RUHU

Yıl 1968... Dünyanın her yerinde, 68 kuşağı rüzgârı esiyor.
Öğrenci hareketleri... Gösteriler... Protestolar... Yürüyüşler.
Elbette... Türkiye de bu rüzgârdan etkilendi... Üniversiteler, meydanlar kıpır kıpırdı.
Ve Ankara... Adalet Partisi İl Kongresi... Genel Başkan ve Başbakan da salonda... Süleyman Demirel.
Oradaydım.
Konuşmalar... Eleştiriler... Öneriler... Bu sırada bir delege kürsüye çıktı... Sefer Yılmaz.
Gençlik hareketlerinden söz etti... Gösterilerden... Yürüyüşlerden... Protestolardan.
İçişleri bakanını... Valiyi... Emniyeti eleştirdi.
Sonra... "Sayın Başbakanım" diyerek sesini yükseltti:
- Neden göz yumuyorsunuz? Gösteri yapanlara, öğrenci yürüyüşlerine neden engel olmuyorsunuz?

***

'YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞINMAZ'

Sefer Yılmaz, konuşmasını bitirdi... Alkışlar arasında kürsüden inerken...
Başbakan Süleyman Demirel, divan başkanından söz istedi.
Salonda sessizlik... Herkes merakta... Acaba lider neler söyleyecek?
Demirel, "Sefer! Derdin ne? Ne istiyorsun?" diyerek, söze başladı:
Anayasa ne diyor? Herkes gösteri ve yürüyüş hakkına sahiptir.
Protesto... Gösteri... Miting... Bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır.
Yürümek isteyen varsa yürüsün.
Tabanları kuvvetli olan, tabanları yanana kadar yürüsün.
Yollar yürümekle aşınmaz.
Yeter ki işin içinde şiddet, silah, vurdu kırdı olmasın.
Sefer! Beni iyi anladın mı?
Protesto, demokratik bir ülkede, vatandaşın en doğal hakkıdır.

***

BU DA BİR GERÇEK

Süleyman Demirel, bir siyaset klasiği olan, "Yollar yürümekle aşınmaz" sözleri için az eleştirilmedi.
Özellikle de 12 Mart muhtırasından ve 12 Eylül 1980 darbesinden sonra.
Hatta... Bu sözler, 12 Eylül'ün gerekçelerinden biriydi.
Darbenin lideri Kenan Evren, radyo ve televizyon konuşmalarında... Meydanlarda... Demirel'i, bu sözlerinden dolayı o kadar çok eleştirdi ki.

***

SİYASET VE SORUMLULUK

Siyaseti sokağa indirmek... Gençliği tahrik etmek... Yanlış işler.
Sokaklar karışacak... Polisler yaralanacak... Cam, çerçeve kırılacak... Yüzlerce genç tutuklanacak... Ya sonra?
"Haydi sokağa" diye gençleri tahrik edenler, sıcak evlerinde oturmaya devam edecekler.
Kimse onlara hesap sormayacak.
Fatura, gözaltına alınanlara, hapse atılanlara kesilecek.
Siyasetçi... Aldığı kararın, söylediği sözün, yapacağı çağrının sonuçlarını da düşünmeli.

***

GÜNÜN SORUSU

Birileri... "Haydi sokağa" derken ve milleti sokağa dökerken...
Karşı taraf da dayanamayıp sokakta yanıt vermeye kalkarsa...
Kaos... İç çatışma... Al başına belayı.
Geçmişte bunlar yaşandı.
Türkiye, çok ağır bedeller ödedi.
İnsan sormadan edemiyor:
Acaba... Dünü... Muhtıraları... Darbeleri özleyenler, bekleyenler mi var?

***

DÜŞENİN DOSTU OLMAZ

Siyasetçi isen... Aman dikkat... Ayağın tökezlemesin.
Ayağın sürçerse... Tökezlersen... Sendelersen... Gör başına neler gelir.
İddialar... İhbarlar... Gizli tanıklar... Adını gizlemeyen tanıklar... Ve daha neler neler?
Gözaltı... Savcı... Hâkim... Cezaevi... Çile bülbülüm çile.
Biz bu filmi daha önce çok izledik.
Boşuna dememişler, "Düşenin dostu olmaz."

***

KURULTAY... VE... İMAMOĞLU'NUN GÖLGESİ

Cumhuriyet Halk Partisi, kurultaya gidiyor... 10 gün sonra... 6 Nisan'da.
Kurultayda İmamoğlu'nun kendisi olmayacak.
Fakat... Gölgesi hissedilecek... Mutlaka.
Zira... İstanbul'un delegesi çok... İstanbul oyları üzerinde de İmamoğlu'nun etkisi büyük.
Demek oluyor ki...
Kurultaya kadar, İmamoğlu'nu arayan soran... Ziyaret eden... Sahip çıkan... Toz kondurmayan çok olacak.
Kurultay sonrasını ise... Bekleyelim, görelim.
İndirimli satışlar başlarsa sürpriz değil.

***

DOĞRU SÖZE NE DENİR?

Margaret Thatcher... İngiltere'de 11 yıl başbakanlık yapan lider.
Siyasete nokta koyunca anılarını yazdı:
"Demir Lady'nin Anıları... Başbakanlık Yılları."
566 sayfa.
Kitap... Sayfa 360... Thatcher'ın bir sözü dikkatimizi çekti:
"Tarihçiler ve anı yazarları için geçmiş olayları analiz gücü çok yararlı bir unsurdur... Ancak, ne yazık ki bu unsur politikacılarda bulunmamaktadır."
Hani... Ne derler? "Doğru söze, hacı emmin ne desin?"
Geçmişi bilmezsen... Geçmişi analiz edemezsen, geleceğe şaşı bakarsın.

***

AKLINIZDA BULUNSUN

Nisa Suresi... 4/29... "Ey iman edenler'' diye başlar:
"Mallarınızı aranızda meşru olmayan yollarla değil, ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yiyebilirsiniz. Sakın haram yiyerek, başkasının hakkını gasp ederek kendinizi öldürmeyin. Allah, size pek merhametlidir."

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yavuz Donat | Müptezelliğin önlenemeyen yükselişi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.