Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Paparazzilik zor zanaat

Kafamdaki yanıtsız sorularla Güney'e iniyorum. Marmaris, Köyceğiz, Dalyan, İztuzu, Sarıgerme, Fethiye... Her türlü vergiye razıyım. İyi ki bu ülkede yaşıyorum... Ama Ortaca meydanındaki dijital ekranda gölgedeki sıcaklığın 49 derece gösterdiğini fark edip, eriyen asfalta karışmamak için rotamı yeniden Kuzey'e çeviriyorum. Bunca yorgunluğu atmak için seçtiğim yer Bodrum... Amacım, bu yazın yıldızı Türkbükü'nde olan biteni olabildiğince uzaktan ama gerektiği kadar yakından gözlemlemek. Bu nedenle komşu koy Göltürkbükü'nde mütevazı bir moteli gözüme kestiriyorum. Havlumu alıp, otelin iskelesine çıktığımda bir de ne göreyim? Bizim paparrazzi tayfasının tüm ileri gelenleri iskelenin üzerinde. Meğer yüz metre ötedeki Bianca'nın iskelesini, üçyüz metre berideki Türkbükü'nde demirli tekneleri soba borusu ebatlarındaki dev teleobjektiflerle aynı anda görebilmek için buradan daha iyi bir merkez üssü yokmuş!.. Bizim muhabir çocuklar perişan... Aralarında güneş alerjisi olup her gün iğne olan mı ararsınız, sürekli sandviç hamburger yedikleri için sindirim sistemi hastalığına tutulan mı, tekne takibinde boğulma tehlikesi geçiren mi... Benim bulunduğum süre içinde paparazziler için işler pek kesattı. Çocukların yüzleri bir karış asıktı. Son gün hallerine acıyıp, "Acaba Sinem Erülgen'le bir kuytuda öpüşür gibi yapıp, şu çocuklara bir kıyak yapsam mı?" diye içimden geçirmedim değil. Ama bu fedakarlık beni bile aşardı, vazgeçtim!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA