Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bu devirde bu ceza akıllara seza (!)

RTÜK'ün Ya Şundadır Ya Bunda programı için atv'ye kestiği cezayı duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Çünkü cezanın en üst limiti, yani 12 günlük program durdurma cezası uygun görülmüştü. Evet, ortaya çıkan çirkin görüntünün mazereti olamazdı. Ama RTÜK, eylemi gerçekleştiren şovman'e neredeyse teşekkür edip, tüm faturayı atv'ye keserken, "en yüksek cezayı" uygulamıştı. Peki o görüntü ekrana geldiği anda atv ne yapmıştı? Reji hemen başka kameraya geçmiş, sunucuyu yakın plan görüntüye almış, yayın kesilmiş, reklam dönüşünde yönetimin talimatıyla sunucu izleyenlerden özür dilemişti. Üstelik atv yönetimi daha elinde 9 programlık anlaşma bulunmasına, bununla ilgili tüm reklam bağlantıları yapılmış olmasına ve ilgili firmaya bu programlar için peşin ödeme yapılmasına karşılık, RTÜK'ün kararını beklemeden o gece programı yayından kaldırmış, doğabilecek tüm maddi kaybı sineye çekmeye razı olmuştu. Yani atv, bu konuda seyirciye karşı tüm sorumluluğunu fazlasıyla yerine getirmiş, iyi niyetini açıkça ortaya koymuştu. Oysa yılın bu en ilginç görüntülerinin üzerini mozaikleyip, tekrar tekrar ekranında döndürebilir, Tikli Hilmi'yi magazin programlarında konuşturabilir, Mehmet Ali Erbil'i haber programlarına çıkartabilir, Erbil'in bu olayla patlayan reytinglerine sırtını dayayıp, programı devam ettirebilir ve bu çirkinlikten reyting sağmaya devam edebilirdi. atv bunların hiçbirini yapmadı. İzleyiciye karşı sorumluluğunu en kısa zamanda ve olanca samimiyetiyle yerine getirdi. Peki bunların hiçbiri hafifletici neden değil miydi? Neden cezanın en katmerlisi kesildi? atv yönetimi bu tavrıyla iyi niyetini ortaya koymasına rağmen RTÜK'ün en üst limitten ceza kesmesi hangi akla, hangi kanuna, hangi vicdana sığar? Bundan sonra benzer bir olayda televizyon yöneticisi "Nasıl olsa cezanın en fazlasını yiyeceğim. O zaman reytingin de suyunu çıkartayım, küpümü doldurayım" demez mi? Gelelim verilecek belgesel cezasına: atv izleyicileri ceza olarak (!) 12 gün boyunca o saatte belgesel ve kültür programları izleyecek. Yani RTÜK'e göre belgesel acı biber gibi, kanal yöneticisinin, yapımcının, izleyicinin ağzına sürülecek bir caydırıcı madde... Eminim yine her karesini ezberlediğimiz Akdeniz'den Esintiler ve içimize kasvetler bastıran Deprem Gerçeği gibi belgeselleri gönderecekler. Yani RTÜK bu uygulamayla diyor ki, "Ekran karşısında en büyük ceza, belgesel izlemektir!.." Peki o zaman biz bu insanları kültür yayınları izlemeye nasıl özendireceğiz? Madem belgesel izletmek o denli caydırıcı bir etken, öyleyse Ceza Kanunu'nda da değişiklik yapalım. Örneğin hırsızlık yapana iki ay hücrede sürekli belgesel izleme cezası verelim! Hatta yakaladığımız iki tanesine Taksim Meydanı'nda belgesel izlettirelim de bak bir daha hırsızlık filan yapıyorlar mı? Peki donu indiren ne yapacak? Transfer olduğu yeni kanalında şovuna devam edecek. Bir "uyarı" dahi almadan... Merak ediyorum, acaba yeni şovda Tikli Hilmi tangayla mı yoksa paçalı donla mı arz-ı endam eyleyecek?..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA