Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Türkbükü gecelerine oksijen bar takviyesi

TATİL izlenimlerimin pehlivan tefrikasına dönmek üzere olduğunun farkındayım. Ama sıkın dişinizi az kaldı!.. Edremit'ten Fethiye'ye kadar, koylar dahil, gidiş-dönüş 2 bin kilometre direksiyon salladım. Yoldaki "Yangına Hassas Bölge" tabelalarına baktım bir de bodur ağaçlı tepelere... Bir tanesinde "Orman yangınını söndürmeye gözyaşı yetmez" yazıyordu. Bir diğerinde "Ormanı karartmayın, bizleri ağlatmayın.." İki gün sonra ormanlar tutuştu. Ve belki o tabelalarla birlikte... Bir de şu "Karayolları bilmem kaçıncı bölge sınırı" filan diye yazan koca tabelaların niye dikildiğini bir türlü anlamıyorum. Bana ne oranın kaçıncı karayolları bölgesi olduğundan. Çalışanları bilsin, yeter. Bu tabelalar yolda dikkat dağıtmaktan başka ne işe yarar ki? Bir vatandaş olarak Karayolları 12'inci bölgeden 13'üncü bölgeye girdiğimi bilsem ne olur, bilmesem? Pasaport kontrolü mü yapıyorlar ki...

KAZALARIN GERÇEK NEDENİNİ BULDUM (!)
Bu arada yol boyunca elimi radyonun arama düğmesinden çekemedim. Bir frekans kirliliği ki sormayın. Diyelim ki kafanıza göre bir kanal buldunuz. Örneğin bir Candan Erçetin şarkısı... Tam keyif yapacakken, araya bir başka istasyondan damar bir arabesk giriveriyor. Yola mı bakacaksınız, radyoya mı? Bahse girerim, bir inceleme yapılsa, şehirlerarası yollardaki kazaların önemli bir bölümüne radyoda kanal arayan sürücülerin dikkatsizliğinin yol açtığı ortaya çıkacaktır. Tavsiyem, Güney'e doğru inecekseniz, kaset ve CD arşivinizi sağlam tutmanız! Bu arada bir televizyon reklamının "sektör oluşturduğunu" fark ettim. Neredeyse her 500 metrede bir, yol kenarı tezgahlarının üzeri boy boy, çeşit çeşit Zuzu ile dolu. Hani şu banka kartı reklamında minik afacanın tutturduğu Zuzu'lardan... Çocuk olsam kesinlikle ben de tuttururdum, o kadar şirin oyuncaklar. Yani şu Anadolu insanının ticari zekasına hayran olmamak elde değil...

BODRUM'DA OKSİJEN BAR MI?
Bodrum'daki son günümde elime bir broşür tutuşturdular. Ünlü işletmeci Emre Ergani oksjen bar açmış! Hoppalaaa! Benim bildiğim Ergani, bu işlerin piridir. Böyle bir taktik hatayı nasıl yapar? Bodrum dediğin, temiz hava cenneti. Oksijen bar ise havası kirli büyük kentlere özgü bir fantezi... Bodrum gibi bir yerde bara gidip, burnuna oksijen tüpü sokmayı kim ister ki? Ama broşürdeki notu görünce gerçeği anlıyorum. Şöyle diyor notta: "Sigaranın kötü etkilerini azaltarak enerji seviyesini yükselttiği ve alkol kullanımının ertesi gün oluşturacağı olumsuz etkiyi azalttığı için..." Yani Türkbükü'nün eller havaya partilerine ciğeriniz yetmediği zaman, oksijen bara gelip, takviye alıyorsunuz ki ertesi geceyi de çıkartabilesiniz... Helal olsun Ergani'ye... Girişimcilik budur işte!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA