Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kanada’nın da boyaları döküldü

Geçen pazar günü bu sütunlarda Atv'nin Kim Milyoner Olmak İster? yarışmasındaki bir soruyla birlikte, o yere göğe sığdırılamayan sözde medeniyetin beşiği İsviçre'nin tarihindeki karanlık gün yüzüne çıkmıştı. Meğer İsviçre'de 1980 yılına kadar kimsesiz, gayrimeşru, aileleri alkolik, ayrılmış ya da fakir olan çocuklar köle gibi satılıp, çiftliklerde ölesiye çalıştırılıyormuş.
Bu kez Kanada'nın parlak boyalarını döken bir yapımı TRT Belgesel kanalında izledim. Hem de kanım donarak...

NEPAL'DE BÖBREK KÖYÜ
Yerli yapım Kötülüğün Endüstrisi adlı belgesel, dünyadaki insan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti, gizli kölelik gibi adeta bir endüstriye dönüşen kötülüklerin ipliğini pazara çıkarıyor. Bu haftanın konusu ise organ ticaretiydi. Bu belgesel ile ortaya çıktı ki Kanada, dünyadaki organ ticaretinin cazibe (!) merkeziymiş. Bu ülkede böbrek nakli için sıra bekleyen 3 bin kişinin bulunması, organ tacirlerinin iştahını kabartmış ve bu ülkeye ihracat yapmak için (!) birbirleriyle yarışır olmuşlar. Örneğin, Nepal'de adı Böbrek Köyü'ne çıkan bir bölgede neredeyse herkes tek böbrekliydi. Tacirler, köylüleri "Korkmayın, yeniden çıkacak" diyerek kandırıyor ve sadece 180 Sterlin'e alarak, Kanada'da 100 katı fiyata ihtiyaç sahiplerine satıyorlardı. Nepalliler, eğer bir tanıdıklarını böbreğini vermeye ikna ederlerse bu yeni nakilden yüzde 10 komisyon almayı hak ediyorlardı. Organ tacirleri, Kanada pazarından elde ettikleri 200 milyon dolardan yalnızca 5 bin dolarlık bir bölümü donörlere veriyorlardı.
Sadece Nepal değil, Somali de bu insanlıktan nasibini almamış kişilerin organ tarlası gibiydi. Burada ticaret hastanelerde yapılıyordu. Hastaneye bademcik ameliyatı için giren, ayıldığında bir böbreğinin olmadığını ve bel bölgesinde kocaman bir yara izi kaldığını fark ediyordu. Öyle ki, Somalililer ağır hasta olduklarında bile hastanelere gitmekten çekinir olmuşlardı. Tek güvendikleri sağlık kuruluşu ise Türkiye'nin başkent Mogadişu'da açtığı tam teşekküllü hastane olmuştu.

İRAN'DA SERBEST
Bu arada dünyada organ ticaretinin serbest olduğu tek ülkenin komşumuz İran olduğunu da bu belgesel sayesinde öğrendim. Burada organ ticareti yasal ama tek şart, devlet hastaneleri eliyle yapılması. Bu yöntemle İran'da aracıların şansı kalmamış. Ülkede böbrek bekleyenlerin sayısı sıfıra indirilmiş. Ama bu sözde başarı bile organ ticaretinin ahlaki bir sorun olduğu gerçeğini ortadan kaldıramıyor. Problemin köklü bir şekilde ortadan kaldırılmasının yolu ise insanların ölmeden önce organlarını gönüllü olarak bağışlamasından geçiyor.
Evet, her gün karşımıza 'medeniyetin' gerçek anlamını bize sorgulatan, bazı batı ülkelerinin gelişmişliğinin, üzerlerine atılan tek kat boyadan ibaret olduğu gerçeğini gözler önüne seren örnekler çıkıyor. Belli ki medeniyet, hak, hukuk ve adalet kavramlarını sadece algılara emanet etmemek gerekiyor...
(Kötülüğün Endüstrisi belgeseli cumartesi akşamları 21.30'da TRT Belgesel kanalında yayınlanıyor)

Kar yağınca televizyon izlenemiyor
İstanbul'a biraz kar düşmeyegörsün, televizyonlar hemen kararıyor. Özellikle uydudan Digitürk ve D Smart izleyenler ile uydu yayınlarını takip edenler kar yağışı ile birlikte sinyali kaybediyorlar.
Televizyonsuz kaldığım önceki gece sosyal medya üzerinden mini bir anket düzenleyip, "Televizyon izleyemeyen kaç kişiyiz?" diye sordum. "Ben de, ben de..." diye mesaj yağdı. Sorun teknik altyapıdan mı kaynaklanıyor yoksa idari bir yetersizlik mi var bilemiyorum. Ya da bizim çanaklara taktıkları LNB denilen elektronik aletlerin zorlu hava koşullarına dayanıklı şekilde imal edilmesi mi gerekiyor, orasını bilmem. Ama bu durum giderek daha da can sıkıcı hale geliyor, söyleyeyim...

Gaf kürsüsü
A Spor'daki Takım Oyunu'nda Atakaş Hatayspor-Galatasaray maçını anlatan spiker Cüneyt Şen ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golü geçerli, nizami golü ise geçersiz saydı.

Zap'tiye
Atv'nin yarışması Kim Milyoner Olmak İster?'de yarışmacılara telefon jokeri yerine stüdyoda 10 saniyeliğine arama motoruna girme hakkı tanınsa daha gerçekçi ve samimi olunmaz mı acaba?

Ne demiş?
"Soğuk hava yoktur, yanlış kıyafet vardır." (Atv'nin sabah haberlerinde Uzman Psikolog Zeynep Burcu Erik'in hatırlattığı İsveç atasözü)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA