Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERVE YURTYAPAN

Çocuklara yapılan her kötülük canımızı acıtıyor

5 sokak çocuğunun dramını anlatan atv dizisi ‘Ateş Kuşları’nda rol alan Hande Soral ve Görkem Sevindik rollerine nasıl hazırlandıklarını anlattı: İstanbul’da çekilmiş, sokak çocuklarıyla ilgili belgeselleri izledik, araştırmaları okuduk. Onları daha iyi anlayabilmek için dışarıdaki hayatlarını gözlemledik. Anne ve baba olarak çocuklara yapılan her kötülük canımızı acıtıyor

Atv dizisi 'Ateş Kuşları', 5 sokak çocuğunun hayatta kalma mücadelesini izleyiciyle buluşturuyor. Dizide Mercan karakterini canlandıran Hande Soral ve Ali'yi oynayan Görkem Sevindik ile bir araya geldik. İki oyuncuyla, diziyi, sokak çocuklarının dramını, özel hayatlarını ve ebeveyn olduktan sonra değişen yaşamlarını konuştuk.
Bu projeye nasıl hazırlandınız?
HANDE SORAL: Ben senaryoyu okuyup beğendikten sonra araştırmaya başladım. Çok güzel çekilmiş belgeseller var İstanbul'da sokak çocuklarıyla ilgili, onları izlemeye başladım. Dokümanları, sokak çocukları üzerine yapılmış araştırmaları okudum. Bu arada üniversitedeyken de sokak çocuklarıyla ilgili çalışmalarda bulunmuştum.




GÖRKEM SEVİNDİK: Hazırlık sürecinde; sokak çocuklarının hayatını bir nebze de olsa anlayabilmek adına pek çok makale, film, belgesel gibi kaynaklardan faydalandım ve dışarıdaki hayatlarını gözlemleme fırsatı yakaladım.
Bu hikayeleri aslında bir yerde birilerinin yaşadığını bilmek size ne hissettiriyor?
H.S.: Sokaktaki çocukların neler yaşadığını, ne yollardan geçtiğini, nasıl travmaları olduğunu, ne şartlarda büyümeye çalıştıklarını aslında görüyoruz, şahit oluyoruz. Bizim anlattığımız sadece bir kısmı... Bu iş sokak çocuklarına bakışımızı daha da değiştirdi. İzleyen seyircilerimizin de sokakta yaşayan çocuklara kafalarını çevirmek, onlardan kaçmak yerine nasıl yardım edebilirim diye bakmalarını isterim. G.S.: Vicdan azabını çok net hissediyorum. Hem toplum hem bireysel olarak elimizden ne geliyorsa küçük, büyük demeden yapmamız gerekiyor.
Dışarıda karşılaştığınız çocuklarla iletişiminiz nasıl oluyor?
H.S.: Dışarıda karşılaştığımızda bazıları diziyi de bildiği için başka bir diyalog geçiyor aramızda ama onlar için sadece bir oyuncuyuz elbette. Onların yaşadığı şeylere yaklaşabilecek empatiye sahip olmamız mümkün değil, hepsinin hikayeleri başka. G.S.: Kiminle ve nasıl karşılaştığıma bağlı, bir ihtiyaç sahibi ile karşılaşıyorsam elimden gelen bir şey varsa yapıyorum. Keyfi bir karşılaşma oluyorsa, keyifli bir şekilde muhabbet ediyorum. Sokak çocukları ile de nerede denk gelirsem selamlaşıyorum.




İLK BÖLÜMDE ÇOK AĞLADIM

Mercan'ın büyük sevdası Ali. Aralarında ufak yaklaşmalar oluyor. İzleyiciyi bir sürpriz bekliyor mu?
H.S.: Mercan ile Ali'nin kavuşamadıkları aşk hikayesi aslında daha yeni yeni açılıyor diyebiliriz. Tabii ki seyirciyi sürprizler bekliyor. Aslında o sürprizleri biz de bekliyoruz.
Çekimler sırasında gerçekten gözyaşlarınızı tutamadığınız oldu mu?
H.S.: Çekimler esnasında elbette ağlıyoruz ancak rolümüz gereği ağlıyoruz. Aslında profesyonel bir oyunculuk. Ancak ilk bölümde, içinde bulunduğum bir iş olmasına rağmen ben de çok ağladım.
G.S.: Projemiz dram ağırlıklı bir proje olduğu için gözyaşı olmadan oynanması ve izlenmesi mümkün gibi gelmiyor bana.
Sizi en etkileyen sahne hangisiydi?
H.S.: Birinci bölümde paspasta ölü bulunan sokak çocuğunun arkasından köksüzlerin muhabirle yaptığı konuşma. "Biz büyümüyoruz ki, on üç yaşında falan ölüyoruz" diyor Mercan ve onun üzerine Kara ise "Cennete gidince sizi Allah'a şikayet edecek" diyor. Bence çok acı bir durum.
G.S.: Oynadığım her sahne beni çok etkiliyor, hiçbirini birbirinden ayıramıyorum.




OĞLUMLA BERABER TEKRAR ÇOCUKLUĞUMU YAŞIYORUM

Görkem Bey, oğlunuzu sete getiriyor musunuz?
Evet. Havanın güzel olduğu bazı zamanlar sete getiriyorum. Set ortamını ve babasını çalışırken görmesini istiyorum.
Baba olduktan sonra hayatınız nasıl değişti?
Öncelikle büyük ama çok güzel bir sorumluluk. Kendi adıma sosyalleşmem biraz azaldı çünkü sadece oğlumla vakit geçirmek istiyorum. Tatil yerlerini tercih ederken artık bize değil de oğlumuza hangisi uyarsa onu tercih ediyoruz. Ben de oğlumla beraber tekrar çocukluğumu yaşıyorum. Biraz sabır eşiğim de arttı.
Eşinize çocuk bakımı konusunda ne kadar yardımcısınız?
Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum.
Aileniz diziyi izliyor mu?
Ailem ve yakın arkadaşlarım diziyi izliyorlar ve herkesten çok olumlu yorumlar alıyorum. Genel hikaye hakkında, oyunculuklar adına çok güzel şeyler duyuyorum, bu da beni çok mutlu ediyor.




KÜÇÜK YAŞTA ANNE OLAN MERCAN'IN HAYATI ÇOK ZOR

Mercan'ın yolculuğunu nasıl anlatırsınız?
H.S.: Mercan beş kardeşin annesi, ablası. Onları bir arada tutan, karınlarını doyuran, onları sıcak tutmaya çalışan bir ablaanne diyebiliriz. Annesiyle birlikte hapishanede başlayan bir hayattan sokağa düşüyor. Ama Gülayşe ile birlikte o küçük yaşta gerçek bir annelik yaşamaya başlıyor. Aslında çok küçük yaşta kadın oluyor diyebiliriz. Birçok sokak çocuğu gibi çocukluğunu hiç yaşayamadan hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Mercan'ın yaşadıkları sizi nasıl etkiledi?
H.S.: Mercan'ın yaşadıkları hiç kolay değil. Hem geçmişleri onları bırakmıyor, hem de hiçbir zaman kavuşamadığı bir aşkı var.




ALİ'DEN SONRA EVİMİZE DÜZEN GELDİ

Hande Hanım bir anne olarak bu senaryoyu okurken neler hissettiniz?
Anne olduktan sonra tüm çocuklara karşı daha fazla bir hassasiyet gelişti, özellikle anneliğimin çok başlarında okudum senaryoyu.
Ali daha 3 aylıktı. Onların sokağa terk edilişlerini, anne-babanın nasıl çocuklarından vazgeçtiğini düşünmek, onlara yapılan kötülükler, işkenceler bir anne olarak çok canımı acıtıyor elbette.
Oğlunuzu sete getirdiğinizi söylemiştiniz. Küçük yaşta set tozu yutmuş oldu.
Ali üç aylıktan beri sete geliyor benimle ara ara. Benim uzun saatler çalıştığım günlerde beni ziyaret ediyor. Sahne tozu yuttu diyemeyiz daha karavan tozu yuttu diyebiliriz. İleride oyuncu olmayı tercih ederse bu onun seçimi.
Anne olduktan sonra hayatınız nasıl değişti?
Anne baba olduktan sonra hayatımız aslında güzel yönde değişti. Düzen geldi diyebilirim.
Eşiniz İsmail Demirci çocuk bakımı konusunda ne kadar yardımcı?
Elinden geleni yapıyor daha çok bakım kısmı bende diyebilirim. İsmail ile Ali arasında daha fazla aktivite, daha fazla sosyallik daha fazla oyun arkadaşlığı var.




KANDAN
DEĞİL CANDAN KARDEŞ OLUYORLAR

Ali, küçük yaşta bir ailenin reisi oluyor.
Ali'nin yolculuğunu nasıl anlatırsınız?
G.S.: Ali, küçük yaşta baba sevgisizliği ile karşılaşıyor ve hep bir babanın ve sevginin eksikliğiyle büyüyor ve yaşayamadığı baba sevgisini ve aile olabilme duygusunu köksüzlerle tamamlıyor. Ailenin reisi oluyor, kandan değil ama candan kardeş oluyorlar. Bu yolculukta aldığı sorumluluk duygusu da onu çok farklı bir hayata sürüklemeye devam ediyor.
Gülayşe'nin hayatını değiştiren gecenin sırrını taşıyor Ali...
G.S.: Büyük bir hayal kırıklığı yaşadığı kesin. Yaşadığı talihsiz kazaya karşı çok büyük bir öfkesi var, Gülayşe öğrenir diye içi içini kemiriyor ve inanılmaz bir çaresizlik içinde kalıyor. Bir yandan da hayata karşı kuşları sayesinde bir umudu var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA