Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN CAN YANTIR

Kemal Sunal'ı özlemek

Tam 10 sene oldu. Koskoca bir milleti güldüren adam, aramızdan ayrılalı 10 sene oldu. Dün gibi hatırlıyorum, acı haberi aldığımda, olduğum yere çöküp, filmlerini teker teker gözümün önünden geçirdiğimi. Gazeteciliğe ilk başladığım yıllardı, Özgür Yici, Kemal Sunal'la enfes bir röportaj yapmış, bize de ustanın söylediklerini defalarca okumak düşmüştü. Bence ustayla yapılmış en iyi röportajdı. Ama asıl önemli olan, hayattayken verdiği son röportajı olmasıydı. Bu işe ilk başladığım günlerde, hayranı olduğum insanın son röportajının tüm aşamalarına tanık olmuştum.

KEMAL SUNAL FELSEFESİ
Kemal Sunal, bu toprakların yetiştirdiği en önemli filozoflardan biridir. Kalem oynatan bir takım zorlama entelektüeller, filmlerinde kullandığı dilin, toplum ahlakını olumsuz etkilediğini yazıp; oradan prim yapma hevesinde olmuştur. Bugünün konusu değildir bu, ben kendimi bildim bileli bu ülke, Kemal Sunal'ı tartışmaktadır. Hatta steril toplum yaratma çabasındakilerin üstün becerisiyle, filmlerindeki 'Eşoleşek' imzası da makaslanmıştır. Aşk-ı Memnu'da aynı evin içinde birbirine hallenenleri başının üzerine koyar bu millet, Kemal Sunal'ın bir küfrünü ahlak bozucu sayar… Yemekteyiz programında, misafir olduğu evde, önüne koyulan yemekle ilgili, en bel altı yorumları yapar; bu milletin en önemli özelliklerinden biri olan misafirperverliği yerle bir eder; bir şey olmaz. Kemal Sunal, adamın arkasından değil, doğrudan yüzüne söyledi mi; sansüre takılır… Yeni evli çiftin evinin dikizlendiği programı ayakta alkışlar; 'faşo ağa'nın açılımını yapan Kibar Feyzo'yu sessizliğe mahkûm eder, bizim televizyon yöneticilerimiz…

SİSTEMİN KARŞISINDAKİ ADAM
Argosundan vuramadıkları Kemal Sunal'ı, toplumu aptal yerine koymakla da suçlamışlardı zamanında. Bu sadece bizim memlekette değil, dünyada da, televizyon kahramanlarının karşılaştığı sorunlardan biriydi. Kahramanların, hareketleriyle topluma örnek olmasını istedi, gücü elinde bulunduranlar. İyi giyinsin, iyi konuşsun; akıllı olsun, doğruluğu ve güzelliği aşılasın istedi. Oysa Kemal Sunal'ın canlandırdığı bütün tipler, içinde bulundukları zor durumlardan plan yaparak, kafa yorarak değil, gülümseten bir şansla sıyrıldı. Kendisine sıkılan kurşundan, ayakkabısını bağlamak için eğilirken kurtuldu… Patlamaya hazır bombayı aldı, inceledi, ısırdı; fırlatıp attı, o sıra patladı… Tosun Paşa oldu, Yeşil Vadi'ye konma planı yapanları, en saf hâliyle ele verdi… Evet, Kemal Sunal filmlerinin çoğundan, öyle ballandıra ballandıra anlatacak bir hayat dersi çıkmaz. Üçüncü şahıslara anlatıldığında, ağzı bir karış açık bırakacak bilgiler de edinilmez. Ama, çok önemli bir şey öğretir Kemal Sunal filmleri; hayatı yalansız, dolansız yaşamayı. Rol aldığı 82 filmin hiçbirinin senaryosunda, Kemal Sunal'ın; hileye, hurdaya, dalavereye karıştığını göremezsiniz. Evet, çoğunlukla sonuca şansıyla ulaşır ama aptal görünmeyi, sinsi ve hain görünmeye tercih eder. O sevimli gerçekliktir, onu yıllar sonrasında bile özlenebilir kılan… Son birkaç gündür gazete sayfalarında, mezarı başındaki anma törenine kimlerin katıldığı konuşuluyor; sanat camiasının vefasızlığından bahsediliyor. Demek ki Türk milleti vefalı olma özelliğini de yitiriyor. Demek ki doğru toplum, Kemal Sunal filmlerini makaslamakla yaratılmıyor… Hadi, bari ustayı kaybedişimizin 10. yılında, makasları kaldırın filmlerinden. Şöyle ağız dolusu bir "Eşoleşek!" desin; merak etmeyin, kimsenin ahlakı bozulmaz…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA