Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Ömer Halisdemir’i de mi protesto edecektiniz?

Turgut Aslan, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanı idi. Dolayısıyla teröristlerin ilk hedeflerinden biriydi. Korumasını şehit eden FETÖ'cüler, Aslan'ın da kafasını sıktı ve öldüğünü sanarak bıraktı. Aslan, 103 gün komada kaldı. Tam 13 ay hastanede tedavi gördü. Beyin ameliyatı, mermi yaralarının kapanması için plastik cerrahi ameliyatı, cihaza bağlı solunum ve beslenme gibi onlarca prosedürden sonra ayağa kalkabildi.
Devlet Övünç Madalyası sahibi Aslan, 15 Temmuz'u anlatmak üzere geldiği ve Özel Harekât'ımızın üssünün de bombalandığı yer olan Gölbaşı'ndaki 15 Temmuz programında salona girmeyi reddeden CHP'li Belediye Meclisi üyelerince "protesto edildi". Haberde "protesto edildi" deniliyor ama neyi protesto ettiler? Darbeyi görüp bir deliğe saklanmamasını mı, yoksa FETÖ'cülerin kendisini infaz ederken başarıya ulaşmamış olmalarını mı?
15 Temmuz'dan bir yıl sonra Kılıçdaroğlu, "Adalet yürüyüşü"ne çıktı. "Kitlesel tasfiyeleri" protesto etti ki tasfiyelerin nerdeyse hepsi FETÖ ile mücadele kapsamındaydı. Nitekim yürüyüşe katılım çağrısı yapan FETÖ yazışmaları ele geçirilmişti. Birkaç yıldır da FETÖ elebaşı gibi "kontrollü darbe" diyen CHP, gelinen noktada bir 15 Temmuz kahramınını bile 'protesto' edebiliyor. Merak ediyorum; Ömer Halisdemir de yaralı olarak kurtulmuş olsaydı, o da protesto edilecekler listesinde mi olacaktı?

HAŞLANMIŞ KURBAĞA SENDROMU
CHP'ye yakın Can Ataklı da geçtiğimiz günlerde açıkça şöyle dedi: "15 Temmuz darbe falan değil. Olayın kime yaradığına bakacaksın. Darbemsi bir şey oluyor. Bir kişi bu işten olağanüstü kârlı çıkıyor... FETÖ diye bir şey yok. FETÖ diye bunlar uydurdular. Neden? Zaten onu zamanında yapacaklarmış. Terör örgütü değil, kendimizi kandırmayalım."
CHP'li Faik Öztrak da "O gece Erdoğan, uçan sarayında konforlu bir şekilde seyahat ederken, vekillerimiz meclise sahip çıkmıştır" diyebildi mesela. Oysa Erdoğan'ın kaldığı otel basıldığında, bir emniyet mensubu ve bir Cumhurbaşkanlığı koruması şehit edilmiş, alandan binlerce mermi çıkmıştı. FETÖ yönetimindeki iki F-16, Erdoğan'ı tesbit için havadaydı. O yüzden tüm ışıkları kapalı ve rotada görünmeyen bir uçakla Atatürk Havalimanı'na ulaşabilmişti.
Hatta Erdoğan'ı infaza gelen sözde askerler o kadar adanmıştı ki mahkemede elebaşı Gülen hakkındaki suçlamalar okurken kulaklarını kapatıp dinlemeyi dahi reddettiler. Ama tüm bunların tiyatro olduğuna halkı inandırmaya çalışıyolar ve maalesef belli oranda başarılı da oldular.
Kurbağayı kaynar suya atarsan sıçrar ve kurtulur. Ama yavaş yavaş haşlarsan, sinir sistemi tedrici değişikliği fark etmeye yetmediği için kendinden geçerek haşlanır. FETÖ'ye sözde en düşmanlar, en büyük katliamına tiyatro ve örgütün varlığına da "aslında yoklar" deme noktasına geldiler. Kaynama noktasını hiç görmeden sıçrama gerçekleşir diye umuyorum.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA