Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Bay Kemâl goes to Washington

Sesli dinlemek için tıklayınız.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, beraberindeki heyet ve beş gazeteci ile birlikte Amerika'ya gitti. Ziyaret öncesi muhalif medyada ne büyük laflar edilmiş, ne umut rüzgârları estirilmişti. Hatta Kılıçdaroğlu kendi ifadesiyle "yeni dünya vizyonu"nu ortaya koyacaktı. Hatta kendisi biliyorsunuz Türkiye'de "koçbaşı" sermaye ile çok kavgalı bir insan olduğu için neoliberal düzenle sol mücadele ufkunu istişare için "demokrat sosyalist" senatör Bernie Sanders ile buluşacaktı.
Neler neler dendi, ne oldu? Kılıçdaroğlu, bırakın senatörle görüşmeyi, bir Temsilciler Meclisi üyesiyle bile görüşemedi. Manhattan'a video çekmeye gitti. Boston'da Türk akademisyen ve öğrencilerle buluştu. New Jersey'de burger yedi. Bir üniversitede yüksek lisans öğrencileri ile buluştu. Forbes 500 listesinin yanından bile geçemeyecek bir müteşebbis ile görüştü ve onu "dünyanın önde gelen işadamı" olarak sunup yalan söyledi. "Cemal Kaşıkçı için Washington Post'a taziyeye gittik" diye paylaştığı tivitte de binanın içinden bir fotoğraf bile paylaşamadan döndü.
Türkiye gibi yükselen bir gücün ana muhalefet liderinin yurt dışına ilk kez çıkan Erasmus öğrencisi gibi halleri gülünç olduğu kadar üzücü. CHP liderinden, hele hele Cumhurbaşkanı olmak isteyen bir siyasiden instagram fenomenlerinden farklı bir Amerika performansı beklemek hakkımız olsa gerek.

***


"ÖZGÜR" BASIN, BUNU DA YAZIN!
CHP lideri, ABD gezisine beraberinde kendisine yakın medya organlarından beş gazeteciyi götürdü. Ulaşım masraflarını parti, gecesi 25 bin liralık otel masraflarını da çalıştıkları kurumlar karşılamış. Buraya kadar her şey Cumhurbaşkanı ile ziyaret eden gazeteciler için de geçerli olduğu gibi normal. Gerçi biz en son New York'ta daha mütevazi bir otelde kalmıştık ama olsun.
İlginç olan Amerika'da yaşayan Türk gazetecilerden hiçbirinin Kılıçdaroğlu'nun toplantılarına alınmayı bırakın, yanına bile yaklaştırılmaması. NTV ve Hürriyet'in Amerika temsilcileri duruma isyan etseler de değişen bir şey olmadı.
"İktidara geldiğimizde akreditasyon uygulamasını kaldıracağız" diyen CHP'nin vaatlerinde ne kadar samimi olduğunu bu örnekten de anlayabiliriz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA