Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Evet, bölünmüşüz

PKK'nın insan kasaplarından Bahoz Erdal kod alı Fehman Hüseyin'in öldürüldüğü iddiası ortalığı karıştırdı.
Tartışmalar dün aHaber'e konuşan bir hükümet yetkilisinin şu demeciyle devam etti:
"Ölüm haberi doğrudur, istihbarat ölümü doğruladı." Evet, sonuç ne olursa olsun Anadolu Ajansı'nın haberi geçtiği günden beri ağızlardan dökülenlerin, yorumların ve haberlerin bize gösterdiği bir şey var; bölünmüşüz.
Açık konuşalım...
Kimilerimiz yüzlerce kişinin ölüm emrini veren bir teröristin artık cinayetlerine devam edemeyeceği haberini "Ay hadi inşallah" diye karşıladı.
Kimilerimiz ise siyasi hasmına en aşağılıkça yöntemlerle de olsa zarar veren bir katilin "işine" devam edecek olması umuduna sarıldı. "Düşmanımın düşmanı dostumdur" dedi.
Tıpkı iddia ortaya atılır atılmaz, kaynakların güvenilirliği gibi temel gazetecilik ilkelerini bir kenara koyarak gelişmeleri "şiddetle" yalanlayan Cumhuriyet gazetesinin yaptığı gibi...

***


Ne olur yalan de
ABD'deki 11 Eylül saldırılarının ardından "bu işin arkasında El Kaide'nin olduğundan" şüphelendiğini dile getiren ülkenin en önemli habercilerinden Bill Maher işinden kovuldu. 10 yılı aşkın bir süre de televizyonlara çıkartılmadı. Sonunda ise küçük bir kanalda iş bulabildi.
Çünkü ABD kamuoyu, Maher'in 11 Eylül'ün El Kaide tarafından gerçekleştirilmediğine dair elinde somut bilgisi olmadığı için, açıklamasını örgüte yönelik "sempati" gibi algıladı.
Bizde ise kamuoyu önüne çıkan isimler Maher'le kıyaslanmayacak örgüt sempatilerini gizleme gereği bile duymuyor.
Sanırım, Ayşe Hür isimli akademisyendi.
Birkaç ay önce, Bahoz Erdal gibi, Türkmen katliamlarını ballandırarak anlatan Miraç Ural'ın ölüm haberi ajanslara düştüğünde yalanlamak için son bir umut çırpınıyordu hanımefendi.
Twitter hesabından direkt, Reyhanlı saldırısı dahil pek çok katliamdan sorumlu tutulan Ural'a hitaben şunları yazmıştı.
- @MihracUral2 Nasılsınız?
- Bilemiyorum. İki gün önce Nusayrilikle ilgili yazışmıştık. Bu yüzden sarsıldım öldüğünü duyunca @ MihracUral2 İbretlik değil mi?

***


Ne çektin be gazetecilik
Dün bir Hürriyet yazarı asıl Bahoz Erdal'ın öldürülmüş olabileceği iddialarının "resmen teyit edilmeden" haberleştirilmesinin yanlış olduğunu söylüyordu.
Resmen teyitten kastı, Türkiye Cumhurbaşkanı ve hükümet sözcüsünün konuyla ilgili net bir açıklama yapmasıymış.
Haberi ilk geçen AA'nın metinini hatırlayalım:
"Suriyeli muhalif Tel Hamis Tugayları Sözcüsü Halid el Hasekavi, PKK'nın üst düzey sorumlularından Bahoz Erdal'ın aracının havaya uçurularak öldürüldüğünü ifade etti. Hasevaki Bahoz'un cuma akşamı 20.30'da Himo beldesinden Kamışlı'ya giderken hedef alındığını söyledi." Görüldüğü üzere haberin kaynağı ne Türk devleti ne de "güvenilir kaynaklara yakın bir kaynak türünden" kim olduğu belirsiz bir isim.
Açıklama yapan Suriyeli muhalif bir grubu temsil kabiliyetine sahip yetkili.
Kaynak ayrıca suikasta dair ayrıntılı bilgi de veriyor. Kaldı ki metinde PKK'nın karşı delil sunmadan yaptığı refleksi yalanlama bile yer alıyor.
Yani çaylak bir habercinin bile görebileceği netlikte haberin unsurları oluşmuş.
Peki, iddiaların haberleştirilmesini gazetecilik açısından yanlış bulan Hürriyet yazarının derdi ne?
Ne olacak, sırf iktidardakilere yarar diye, ülkesinin terörle mücadele alanındaki olası başarısından bile rahatsız olup kılçık atıyor işte.
Üstelik de asgari gerekliliklerinden bile bihaber olduğu gazeteciliğin arkasına sığınarak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA