Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Bütçe müzakereleri üzerinden siyasi öngörüler...

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, ilk bütçesi dün Genel Kurul'da görüşülürken Meclis'te idik.
Önceki dönemin bütçe müzakere performansı ile yeni dönemi karşılaştırma, milletvekillerinin gündem önceliklerini yerinde müşahede etme fırsatı bulduk.
1- Yasama ile yürütme arasında net çizgiler çeken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli'nde, geçiş sürecine özgü uyum sorunları henüz aşılmış değil.
2- İktidar tarafında da muhalefet tarafında da kulislere, "ittifak ilişkisinin" getirisi ve götürüsüne ilişkin yorumlar hâkimdi.
3- Milletvekilleri, salonu doldurmuştu ama Genel Kurul uğultudan geçilmiyordu.
Bütçe üzerine konuşan muhalefet partilerinin temsilcileri, zaman zaman AK Parti sıralarını zaman zaman gıyabında Hükümet'i hedef alıyor ama tam olarak nereye hitap ettiklerini bilemez gibi boşluğa sesleniyor izlenimi de veriyorlardı.

***
Malum, bütçeler birtakım sayılardan ziyade toplumsal konuların, iç ve dış politika meselelerinin de bolca konuşulduğu, yer yer polemik ortamlarıdır.
Karşılıklı laf yarıştırma kısmı ayıklanıp, ekonomiye odaklanıldığında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, bütçe sunuşundaki kritik tespitlere değinmekte fayda var.
Albayrak, herhangi bir ekonominin birkaç yılda atlatabileceği ekonomik saldırıları, Türkiye'nin üç dört ay içinde bertaraf ettiğini vurguladı ve şu hususların altını çizdi:
* 2019 Bütçesi, Yeni Ekonomi Programı'ndaki dengelenme sürecinin temel destekleyicisi olacaktır.
* Bütçenin, en önemli özelliklerinden biri tasarruf bütçesi olmasıdır.
* Türkiye, küresel ekonomideki sert süreçlere, tarihinin en büyük kur saldırısına rağmen büyümüştür.
"Türkiye küçülecek, Türkiye resesyona girdi" sözleri yanıtını almıştır.
* Küresel eko-sistemin paradigmalarının değiştiği bu dönemde Türkiye, siyasetten ekonomiye, üretimden tüketim alışkanlarına kadar her şeyi güncellemek durumundadır.
Ve bence en önemli vurgu... "Gezi, 17-25 Aralık komplosu, çözüm sürecini bitiren saldırılar, sınırımızın hemen dibinde kurulmak istenen terör devleti, Ortadoğu'da huzuru boğsun diye üretilen DEAŞ, FETÖ'nün ihanet girişimleri ve 15 Temmuz.
Tüm bunlarla mücadele ederken milletin özgürlüğünü ve demokrasiyi kurtarmaya çalıştık.
Ekonomimizi güçlü kılmak ve yaşanan süreçlerden etkilenmeden çıkması için uğraştık!"
İşte tam da yukarıdaki bu kronolojik özettir ki 31 Mart 2019 seçimlerinde, seçmenin eşsiz sağduyusunu tezahür ettirecek ve 2023'e uzanan yeni bir fırsat penceresinin açılmasını sağlayacaktır!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA