AK Parti'nin, TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na sunduğu rapor, tarihi değer taşıyor. "Gerçekçi, samimi ve ihtiyatlı!"
Rapor;
- Türkiye'nin terörle mücadeledeki askeri başarısını "siyasal, hukuki ve toplumsal kalıcılıkla" tahkim etme iradesini tam olarak yansıtmakta.
- Aceleciliğin yaratacağı güvenlik ve meşruiyet risklerini dikkate almakta.
- Bugünkü çabanın bir çözüm süreci değil, "tasfiye süreci" olduğunun altını çizmekte.
- Hukuki adımların atılmasını ise "silahsızlanmanın tespit-teyit mekanizmasına" endekslemekte.
Ayrıca...
- AK Parti'nin, "terör sorunu, Kürt sorunu, Güneydoğu sorunu..." Adı ne olursa olsun asli meseleye bakışı, 23 yıllık iktidarı döneminde katettiği mesafe de raporun ruhunu yansıtmakta.
- Şehitlerin aziz hatırasının ve gazilerimizin büyük fedakârlığının mutlak manada gözetildiği rapor, 4 "Devletimizin toprak bütünlüğünün, milletimizin birlik ve beraberliğinin, üniter yapımızın, bayrağımızın ve resmî dilimizin" asla tartışma konusu olmadığını en güçlü şekilde kayıt altına almakta!
Haliyle...
- İçinden geçmekte olduğumuz sürecin "al/ver pazarlığı değil"; devletin kendi egemenlik alanında, kendi hukukuyla ve kendi tarihsel tecrübesiyle yürüttüğü stratejik bir tasfiye ve uyum süreci olduğu da net biçimde vurgulanmakta. Bir başka ifadeyle... "Hukuki zemini şeffaf, denetimi güçlü, devlet kontrolünde bir tasfiye sürecinden" söz edilmekte.
Raporda...
-"Terörsüz Türkiye" süreci, Suriye ve Irak boyutuyla ele alınan "Terörsüz Bölge" stratejisinin de tamamlayıcı parçası olarak tanımlanmakta. Terörsüz Türkiye hedefinin, Terörsüz Bölge perspektifiyle birlikte düşünüldüğü belirtilerek, bilhassa Suriye ve Irak'ta oluşan otorite boşluklarının terör örgütleri tarafından yeniden istismar edilmesine asla izin verilmeyeceği keskin bir yaklaşımla ortaya konulmakta.
***
Somut tedbirler bağlamında ele alındığında ise...