"PKK'nın, koalisyon güçlerinden drone eğitimi aldığı bilgisi 10 Kasım 2018 tarihli bir istihbarat raporunda yer alıyor. Bu raporda;
'- Benzer model uçakların 2016 yılında DEAŞ terör örgütü tarafından Irak rejimine karşı Bağdat bölgesinde kullanıldığı,
- PKK/KCK terör örgütü mensuplarının da benzer model uçaklara Suriye ve Irak'ta bulunan ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçleriyle temas etmesinden sonra erişip bu konu ile ilgili olarak eğitim almış olabileceği, değerlendirilmektedir' deniliyor."
Yukarıdaki satırlar, 18 Kasım 2018'de bu köşede yayınlanan Mahmur Kampı'nın 5N1K'sı başlıklı yazıdan. (Merak edenler için o yazının linki: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/pazar/ferhat-unlu/2018/11/18/mahmur-kampinin-5n1ksi)
Dönemin güncel istihbarat raporlarına dayanarak yazılan bu yazıya daha girişte özellikle atıf yaptım.
Çünkü terör örgütü PKK; son dört günde Diyarbakır, Batman ve Şırnak'ta da kamikaze maket uçaklarla saldırı girişimlerinde bulundu.
2018'de 10 Kasım günü saat 09:00 sularında Şırnak'ta Valilik bahçesinde Atatürk'ü anma töreni sırasında terör saldırısı düzenlemeye çalışılmış, neyse ki bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Aynı gün Şırnak il genelinde 8 adet drone düşmüş ya da düşürülmüştü.
Valilikteki tören alanına düşen bir 'drone'nun telsizden aldığı sinyal, alanda bulunan jammer (sinyal kesici) tarafından kesildiği için üzerine monte edilmiş plastik patlayıcı patlamamıştı.
10 KASIM'DAN SONRA 19 MAYIS
Terör örgütü, 2018'deki drone saldırılarından sonra 19 Mayıs'ta, yani geçtiğimiz perşembe Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'na C4 tipi plastik patlayıcı yüklü iki maket uçağıyla saldırı girişiminde bulundu. (Sözünü ettiğim 2018'deki saldırı girişimi de yine sembolik bir tarihte, 10 Kasım'da gerçekleştirilmişti.)
C-4 plastik patlayıcı yüklü iki maket uçakla gerçekleştirilen saldırı, askerlerin dikkati sayesinde maket uçağın yerden ateşle düşürülmesi suretiyle engellendi. Ardından Batman Hava Meydan Komutanlığı'nda üç, Şırnak 23. Jandarma Tümen Komutanlığı'na iki patlayıcı yüklü maket uçağıyla saldırı girişiminde bulunuldu. Bütün bu saldırı girişimlerinde maket uçaklar düşürüldü ve herhangi bir can kaybı yaşanmadı.
PKK'nın hava araçlarıyla saldırıları için kimi internet siteleri 'Game of Drones' başlığını atmış. Bu kavram ilk olarak 10 Nisan 2013'te Harvard Üniversitesi'nin günlük öğrenci gazetesi olan Harvard Crimson'da yayınlandı. Idrees M. Kahloon imzalı bu makalede
-Drone savaşları göz önüne alınırsa- Obama'nın, özgürlükler konusunda Bush'tan daha büyük bir tehdit olduğu belirtiliyordu. Yazıda hem Bush, hem de Obama döneminde ABD'nin; Afganistan, Irak ve Yemen gibi coğrafyalardaki 'drone'lu operasyonlarında masum çocuklar da dâhil sivilleri de öldürdüğü örneklerle anlatılıyordu.
SON İSTİHBARAT RAPORU
İmdi… Bu yazının ana amacına hizmet eden en çarpıcı yere geldik. 2016'dan beri terör örgütünün drone ve maket uçaklı saldırılara yöneldiği yönünde uyarılar yapan istihbarat teşkilatı, bu konuyla ilgili son raporunda bakalım hangi bilgilere yer vermiş; (özetleyerek başlıklar halinde aktarıyorum):
- Drone ve maket uçaklarda dronesavar ile jammerler tarafından engellenemeyen, fark edilemeyecek nitelikte çoklu frekans sistemleri kullanılıyor.
- Bu tür saldırılarda kullanılan hava araçları, uzaktan kumandalı. (Çok da 'uzak' değil. Ortalama 200 metre. Maket uçağın ya da 'drone'un pilotu olan teröristi,
Hollywood filmlerinin klişe deyimiyle 'Fazla uzağa gidemeyeceği' için yakalayabilmek zor olmamalı.) Mamafih maket uçaklarda karmaşık bir ana kart ve yazılım bulunduğunu söyledik.
- Bu ana kartlar 'drone'lara sonradan monte edilmiş. Ve yüksek teknolojiye sahip bir ülkenin malı.
- Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtları sonrası özellikle Afrin'deki istikrarı bozma gayretindeki PKK/YPG, 'drone'lu kamikaze saldırıları yoğun bir şekilde kullanmaya başladı.
- 7 Nisan 2021'deki Afrin saldırısında PKK/YPG, mini kamikaze drone ve güdümlü anti-tank füzesi kullandı.
- Bütün bunlar PKK/YPG'nin, Türkiye karşısında verdiği kayıpları yeni, asimetrik metotlarla aşma gayretinde olduğunu gösteriyor.
- Bu maksatla da Batılı ülkelerde bulunan, teknolojisi yüksek sofistike silahları ve cihazları ediniyor."
Özeti bundan ibaret olan raporun sonundaki bilgiler bir parça ironik. Primitif yöntemlerle üretilmiş, strafordan yapılmış (Stratfor değil, strafor… İstihbarat teknolojisi falan deyince aklınıza CIA güdümlü o meşhur think tank -onlar kendilerine araştırma grubu diyorlar- gelmesin!) ama teknolojisi yüksek İHA'larda olduğu gibi 'son nesil' cihazlarla donatılmış…
İstihbarat raporunda 'yüksek teknolojiye sahip' ve 'Batılı' ifadeleriyle geçen ülkelerin hangileri ya da hangisini olduğunu ise açık kaynaklarda yapılacak kısa bir taramayla tespit etmek mümkün.
Perşembe günü Hürriyet Gazetesi'nde Uğur Ergan imzasıyla, maket uçak ya da 'drone'ları 'hayalet' hale getiren beyin kartlarının Kanada menşeli olduğu bilgisini içeren bir haber yayınlandı. Bu arada aynı Kanada'nın ülkemize SİHA parçası ambargosu koyduğunu hatırlatalım. Her ne kadar onların parçalarına artık muhtaç olmasak da…
Öyle ya, Kanada; Dağlık Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan'a destek verdiğimiz gerekçesiyle İHA ve SİHA'ların gözü olarak bilinen (Göz, teknolojik istihbaratta 'Big Brother is watching you/Büyük Birader seni gözetliyor' konsepti için zaruri) 'wescam laser- işaretleyici kamera' konusunda ambargo uygulayacağını deklare etti.
Ancak Kanada, terör örgütüne dolaylı yollardan teknoloji ihracı yapıyor. Maket uçaklarda jammer ve radardan koruyan özel kart var işte, hesap edin.
Her neyse…
Kanada bize ambargo kararı alınca ASELSAN, Elektro-Optik Keşif Gözetleme ve Hedef Tespit Sistemi (CATS) adlı bir sistemi yerli imkânlarla üretmeyi başararak kullanıma sundu. Dolayısıyla İHA ve SİHA'larda kendi, 'öz gözlerimize' sahibiz.
Böylesi saldırılara karşı geliştirilen yeni milli silah 'Kapan Drone Savar' da yeni savunma konseptinin bir ürünü. Bunun yanı sıra alçak irtifada tespit yapan entegre radar sistemleri ile 'drone avcısı drone'lar üzerine çalışmalar da sürüyor.
YENİ NESİL SALDIRILARIN CEMAZİYELEVVELİ
Terör saldırılarında kullanılan maket uçak ve 'drone'larla ilgili son bilgiler bunlar. Ancak bu tür saldırıların bir cemaziyelevveli var. Özetleyelim:
- 28 Kasım 2007'de istihbarat birimleri, terör örgütünün maket uçak aldığı ve bu uçakları bombalı saldırıda kullanacağı konusunda ilgili kurumları uyardı.
- Milli İstihbarat Teşkilatı, 4 Şubat 2016'da da PKK'nın olası 'drone'lu eylemleriyle ilgili olarak TSK ve Emniyet birimlerine uyarı yazısı gönderdi.
- 12 Kasım 2017'de Ağrı'da PKK'ya ait bombalı Çin malı drone düşürüldü.
- 1 Ocak 2019'da Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerindeki jandarma birliklerine, PKK'lı teröristlerce C-4 tipi patlayıcının yerleştirildiği 3 maket uçakla saldırı girişiminde bulunuldu. Uçaklar etkisiz hale getirildi.
- 20 Ağustos 2020'de Kuzey Irak'ta Duhok'un Şiladize ilçesinde askeri üssümüze saldırı girişiminde bulunan bomba yüklü 2 adet maket uçak düşürüldü.
- 11 Mayıs 2021'de Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonları sürerken Kuzey Irak'ın Metina bölgesinde de PKK'nın maket uçağı düşürüldü.
Terör örgütünün geçen sene düzenlediği paramotor saldırıları da var, onları da hatırlatalım. Çünkü paramotor saldırıları da benzer konseptli, yeni nesil saldırılardı.
Ekim 2020'de Suriye Münbiç'ten iki paramotorla havalanan ve Hatay Amanos kırsalına inen dört terörist güvenlik güçlerimizce etkisiz hale getirilmişti. İtalyan yapımı paramotorların ABD'liler tarafından satın alınarak PKK'ya verildiği belirtilmişti. PKK, 17 Temmuz 2020'de Haftanin'de de paramotorla yine saldırı girişiminde bulunmuş, bu girişim güvenlik güçlerimiz tarafından engellenmişti.
Paramotor, ismini paraşüt ve motor kelimelerinin birleştirilmesinden alıyor. 28 Ekim 2020'de SABAH'ta PKK'nın paramotor saldırılarının ayrıntıları özel bilgilerle manşetten duyurulmuştu. Buna göre… PKK'lı teröristlere paramotor eğitimini Fransızlar, Suriye'nin Haseke kentinde verdi. Ayrıca İtalyan yapımı paramotorlar ABD'liler tarafından satın alınarak teröristlere hibe edildi.
BU YÖNTEMİ DEAŞ'TAN KOPYALADILAR
İntihar drone ya da intihar maket uçaklarına dönersek…
Bu aygıtlarla yapılan saldırılar PKK'nın kendi kendine keşfettiği bir yöntem de değil. PKK'nın, bu yöntemi Suriye sahasında DEAŞ'la savaşırken öğrendiği ve birebir kopyaladığı biliniyor. DEAŞ, bomba yüklü drone saldırılarını Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde Mehmetçik'e karşı da kullanmıştı.
Bu kez 10 bin vuruşu aşmadık henüz… Ama artık toparlayalım.
Daha önce yazdığım üzere Mahmur Kampı, PKK'nın kamikaze drone ya da maket uçak saldırıları için ana eğitim üssü konumunda. İntihar 'drone'larının röntgeni istihbarat birimleri tarafından çekildi, anatomisi genel hatlarıyla keşfedildi. Dolayısıyla örgütün kamikaze drone atakları, Türkiye'nin yeni nesil İHA ve SİHA saldırılarına karşı umarsız bir çırpınıştan başka bir şey değil.
