Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

EYT Yasası müstesna, bu yüzden değerli

"EYT'ye yaş sınırı, yasayı AK Parti için bir bumeranga dönüştürür ve dahası yeni mağduriyetlere neden olur."
Yukarıdaki cümle, Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili düzenlemede yaş sınırının yer alacağı şayialarının, efsanelerinin yayıldığı günlerden, 11 Aralık 2022'den.
Aynı yazıdan yukarıdakinden daha uzun bir alıntıyla konuyu açmak istiyorum:
"Bundan 23 sene önce, daha evvelki popülist politikaların sonucu olan genç emekliğinin önüne geçmek gerekçesiyle hazırlanan ve 8 Eylül 1999'da, Marmara Depremi'nden 22 gün sonra çıkan yasa büyük mağduriyetler doğurdu.
Aralık'ta çıkacak yasanın böyle bir sonuç doğurmaması şart. Ben bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizzat sürece müdahalesiyle potansiyel yeni mağduriyetlerin önüne geçileceğini düşünüyorum. Bir, bilemediniz iki hafta sabretmek yeterli.
Sonrasında yeni yasaya son şekil verilecektir."
Öyle de oldu. Ve 23 yıllık EYT meselesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 28 Aralık 2022'deki açıklamasıyla çözüldü.
Çıkmak üzere olan EYT Yasası'nın müstakbel seçimin kaderini değiştirecek parametrelerden biri olacağı kanaatindeyim.
Çünkü X nesli, EYT'liler; ideolojik saiklerden ziyade pragmatik gerekçelerle karar alma geleneği yüksek, çözüme odaklı bir jenerasyondur. Müzmin Erdoğan karşıtlarını saymazsak, bu yasa ile kesin biçimde emekli olacağı hesaplanan 2 milyon 250 bin kişi ve onların aile üyelerinden hatırı sayılır bir kesimin, hatta EYT'lilerin kahir ekseriyetinin 2023 seçimlerinde Erdoğan'a oy vereceğini öngörebiliriz.
"Her şey seçim için mi?" diye soranlara, hatta 'popülizm' nitelendirmesini şimdilerde dillerine pelesenk edenlere söylenecek tek şey var: Erdoğan, kendisinin iktidarından üç yıl önce, yani bundan tam 23 sene evvel, 17 Ağustos depreminin daha kırkı bile çıkmamışken, hatta ayı bile dolmamışken daha eski bir popülist emeklilik yasasını geçersizleştirmek için çıkarılmış ve büyük mağduriyetlere mal olmuş bir yasayı geçersizleştirdi ve 20. Yüzyıl'ın son tekne kazıntısı bir sorunu çözdü.

SGK PANDEMİSİNDE SON DURUM
EYT süreciyle ilgili konuyu yakinen takip edenler hariç pek kimsenin dikkatini çekmeyen önemli bir ayrıntı da var. EYT Yasası'ndan sonra Sosyal Sigortalar Kurumu'na yapılan ve asıl bundan sonra yapılacak başvurular (çünkü sadece askerlik ve doğum borçlanması başvuruları oldu, emeklilik başvuruları malum yasa çıktıktan sonra E-devlet üzerinden yapılacak) bu kurumun mesai yükünü hatırı sayılır biçimde artıracak. Geçen bir görüşmede öğrendim, kurumun 21 bin dolayında personeli var. 2 milyon 250 bin insanın 21 bin personelle emekli edilmesi de kolay iş değil. Yani bu süreç SGK çalışanları için bir nevi sağlık çalışanlarının pandemisi gibi olacak. Hatta pandemi başladı bile. O yüzden SGK'nın iş yükünün hesaba katılmasında fayda var.

EMEKLİLİK 'GENÇ', AMA VERGİ 'YAŞLI'
Dünyadaki ilk emeklilik maaşı Almanya'da Bismarck döneminde 1889 yılının haziran ayında hazırlanan -o zamanın EYT Yasası gibi düşünün- Emeklilik Sigortası Yasası ile 1 Ocak 1891'den itibaren uygulandı ve bu emeklilikten yaklaşık 133 bin kişi yararlandı. Ve 20., Yüzyıl'ın ikinci çeyreğinde 1935 senesinde Social Security Act. adı verilen Sosyal Güvenlik Yasası şeklinde çevirebileceğimiz kavram ortaya çıktı. Uluslararası bir kavram bu ve hukuki literatüre girince dünyanın farklı ülkelerinde yaygınlaşmaya başladı.
Verginin ise mazisi bayağı eski. Mesela Sümer'de, takriben Milattan Önce 3 bin yılında hizmet şeklinde alınırdı. Angarya olarak bilinirdi. (İlk vergi örnekleri için yerinde bir isimlendirilmişti.)
Sümer'de vergiler dinsel bir özellik de taşıyordu. En fazla vergiyi ise çiftçiler öderdi. Eski Mısır'da da vergi vardı. Yemekte kullanılan yağ gibi ürünlere vergi için tahsildarlar görevlendirmişti, hesap edin.
Toparlarsak... Vergi, emeklilik sistemine göre çok ama çok daha yaşlı. Gerçi şöyle de tezler var; arkeolojik bulgulara göre insanlar Neandertaller zamanında bile yaşlıları çalışma hayatının dışına alır ve onlara hürmet gösterirlerdi. Ama verginin kurumsallığı daha kadim, emekliliğin kurumsallığı ise genç.
EYT Yasası ile Erdoğan, devletin kasasını millet lehine kullanma tercihinde bulundu. Devlet-millet diyalektiğinde tarihin akışına göre birinden birine iltimas sağlandığı görülür ve bu da genelde devlet olur. 15 Temmuz'da milletin devleti beladan kurtarması örneğinde gördüğümüz gibi. Devletin millet lehine kararları ise daha az görülen bir şeydir. EYT bu yönüyle, yani nadir görülen bir şey olduğu için de değerli.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA