Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Yazanlar ve yaşayanlar

Açık veya gizli bir 'kriminal'di Metin Kaçan. İlginçliği, tadı oradan geliyordu. Ağır Roman'da kötülüğü yepyeni bir dilde ifade ediyor, yaşantısını edebiyata çeviriyordu

Bazı hayatlarla yapıtlar birbirini doğrular.
Jean Genet
öyleydi.
Piçti, öksüzdü, hırsızdı, erkek fahişeydi. 'Suçluydu'.
Yapıtlarında 'onu' yazdı: Kendini ve suçluluğu. Ama bunları birer 'olay' olarak anlatmadı.
İnsanın dinler, mitolojiler ve bilim tarafından sürekli sorgulanan karanlık yanına bir bıçak sokmak için kaleme aldı roman ve oyunlarını. Ama o bıçak, açıp tanımlamaktan, 'göstermekten' çok yaranın koyuluğunu, derinliğini artırdı. Genet o karanlığa yeni bir derinlik kattı. Sadece anlattıkları değil, anlatının kendisi de insanın ne kadar bilinmez bir varlık olduğunu ortaya koydu.
Bizde yeraltı edebiyatı, kötülük edebiyatı o düzeyde yoktur. Bu çok tartışılmış konuda, kötülük bizim edebiyatımızda büsbütün yoktur demiyorum.
Demedim de. Eğer bir karanlık varlık diye söz ediyorsak insandan, şimdilerde büsbütün gündeme gelmiş Nahid Sırrı, hiç öyle görünmese bile Hüseyin Rahmi, Yusuf Atılgan, yer yer melodram yazarları, kötülüğü anlatmıştır da, o anlatılar ne sadece kötülüğün izini sürer ne de yeraltına iner. İnsanın bir de karanlık, kötü yanı vardır demekle yetinir.

BİLDİĞİMİZ TÜRKÇE DEĞİL
Oysa, Metin Kaçan, 1990'ların başında Ağır Roman'ı yazdığında beni tam da bu nedenle çarpmıştı. Kötülüğü bildiğimiz Türkçeyle anlatmıyordu.
Onu yepyeni bir dilde ifade ediyordu.
Bizatihi o dilin kendisi kötüydü. Bütün büyük şiirler gibi kötü, savruk, çarpık, allak bullak ediciydi. Belki snobluk, belki saçmalık, ama ne yalan söyleyeyim, tıpa tıp Genet'yi düşündürmüştü bana. Mesela bu kulvarda çok sevdiğim Mishima'yı değil. Bir de olsa olsa Marquis de Sade'ı, onun esrarlı, kimseye benzemez farklılığını.
Yer yer kutsal kitapların apokaliptik (kıyametimsi) ifadesine bürünüyor, yer yer bir tragedya üslubu kazanıyor, ama bir yandan da sokağın, yer altının, argonun tatlı zehrini saçıyordu etrafa.
Bu dil de, bu anlatım da, bu öykü de, sonradan çok birlikte anılan, benim de bazen aynı yolda gördüğüm, Latife Tekin'in 1980'lerin başında paldır küldür ortaya gelen ve gene sarsıcı romanlarından çok farklıydı. O gecekondunun, yoksulların, kıyı kenar yaşamların yazarıydı. Onun üslubunda her şeye rağmen kırsallık, Metin Kaçan'da her şeye rağmen kent vardı.
İki yazar da yaşantısını edebiyata çeviriyordu. Metin kaçan her bakımdan daha ilginç bir tipti. İşte Genet dediğim biraz da buydu. Üstüne üstlük, Genet'nin son tahlildeki ahlakçılığına karşın Kaçan hiç o sularda değildi.
Araba tamirhanelerinde çalışırmış, Beyaz Eldiven çetesini kurmuş, bütün arkadaşları öldürülmüş, otomobil çalarlarmış, saatte 120 km hızla yokuştan inerken arabayı devirmekmiş marifeti. (Gelin de hayatımın 10 filminden biri saydığım Crash'ı anımsamayın!) Bir açık veya gizli 'kriminal'di Kaçan. İlginçliği, tadı oradan geliyordu.

ŞAŞIRTM AYAN SON
Sonradan başına tatsız şeyler geldi.
Ama gözüme hiç yabancı görünmüyordu, tüm o işkenceler, tecavüzler, hapishaneler, şişlenmeler. Hiç tanımadım.
Bir defa bir kafede yan masada, konyak üstüne konyak devirerek o zamanlar ortalığa saçılmış yeraltı edebiyatı hakkında konuşuyordu. Ne tesadüf! Tabii ki kulak kabartmıştım.
Aklımdan ne geçirdiğimi artık günlüklerimi yayımladığımda açıklayayım.
Niye Ağır Roman'dan sonra dişe dokunur bir şey yazmadığını da ortaya koyuyordu söyledikleri. Ama farklı biri olduğu besbelliydi. Elbette öyle olacaktı.
Beni asıl şaşırtmayansa intiharı oldu. Büyüleyici intihar! Katiyen istemezdim ölmesini. Yaşasaydı mutlaka yazardı. Ama belki de yazamadığı için öldü. Kim bilir? Gene de o hayatın içinden geçen, şiddete o ölçüde yaklaşan, elini ona dokunmuş, onunla koyun koyuna yaşamış birisinin şiddeti son uygulayacağı yer kendi bedeni, kendi varlığıdır. Kaçan yaşadı ve yazdı.
Yazdı ve yaşadı!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA