Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET ÖRS

Gökyüzünde mum ışığında yemek

Tüm ekipmanı yenilenen ve dünya mutfağı yerine artık Türk yemeklerine ağırlık verilen THY uçaklarında amaç sadece yemek ikram etmek değil, sürprizlerle yolcuyu eğlendirmek

Yıllar önce ulusal havayolumuzda ne içmek istediğimi soran hostese "Ayran" demiştim; şaka sanıp gülmüştü. O dönemde havacılık sektörümüz hep başkalarını taklit ettiği için kimsenin aklına Türk uçağında ayran ikram etmek gelmiyordu. Aradan uzun zaman geçti. Yine bir THY seferinde patlıcan oturtma yiyip meşrubat arabasında ayranı da gördüğümde dünyalar benim olmuştu. Atilla Doğudan'ın yönettiği Turkish Do&Co'nun mutfağı, THY yolculuklarımda bana pek çok sürpriz yaşattı. Business sınıfta hosteslere ilave olarak aşçıların da görevlendirildiği uçan şef uygulamasının ilk New York seferinde ben de vardım. Uçan şeflerin sayısının 200'e çıkarılacağı söylendiğinde inanamamış, abartılı bir vaat saymıştım. Geçtiğimiz hafta Atatürk Havalimanı'ndaki Do&Co tesislerinde ulusal havayolumuzun yeni ikram konseptinin tanıtımındaydım. Toplantıda verilen bilgiler, sürprizlerin artarak devam ettiğini gösteriyordu. Meğer uçan şeflerin sayısı çoktan 500'e ulaşıp, THY'yi en büyük uçan aşçı ekibine sahip havayolu haline getirmişti. Bu yılı 40 milyon yolcuyla kapatacağı açıklanan ulusal havayolumuzun Yeşilköy'deki mutfaklarında her gün 150 bin porsiyon yemek pişiriliyor, sadece yolculara taze portakal suyu ikram edebilmek için yılda 200 bin ton portakal sıkılıyordu.

İLK CIP SALONU MOSKOVA'YA
Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, THY'nin bugününü "Eskiden biz başka havayollarını taklit ederdik. Artık kriterleri biz koyuyoruz" cümlesiyle özetledi ve Atatürk Havalimanı'nda büyük başarı sağlayan CIP ikram konseptinin yurtdışına da taşınacağını, ilk CIP salonunun Moskova'da hizmete gireceğini duyurdu. Bunu New York, Paris gibi önemli destinasyonlar izleyecekti. Atilla Doğudan ise THY'nin yenilenen ekipman setinin 16 milyon parçadan oluştuğunu ve artık kıtalararası yolculuklarda business yolcularının akşam yemeklerini niçin mum ışığında yiyeceklerini anlattı "Kimse karnını doyurmak için uçmaz. Biz de sadece yemek ikram etmiyor, sürprizler yaratarak yolcuyu eğlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. Daha sonra, uçaklara yüklemek üzere hazırlanıp soğuk hava depolarına alınmış, uçaktaki gibi fırınlarda ısıtılarak sunuma hazır hale getirilmiş yemekler ikram edildi. Dünya mutfağından örnekleri bir yana bırakıp Türk yemeklerinden hamsili pilav, perde pilavı, pilav üstü döner, pideli yoğurtlu döner, patlıcan oturtma, kuru fasulye pilav, buğday rizottosu üzerinde kemikli incik, uçan şef tarafından isteğe göre yağsız ya da az yağlı kısımdan kesilip sunulan kuzu tandır, birkaç çeşit börek ve gözlemeden azar azar tattım. En iyi restoranlarda bile kolay bulamayacağım lezzetteydi. Sunumları da çok şıktı. Yemekten sonra zarflı fincanlar ya da ince belli cam bardaklara semaverden servis edilen demli Türk çayını keyifle yudumladım.

DÜNYA BİRİNCİLİĞİNE GÖZ DİKİLDİ
Bu ikram hamlesinden önce THY'nin business class ikramlarında dünya birinciliği, prime class'lar arasında dünya ikinciliği, ekonomide ise üçüncülüğü vardı. Atilla Doğudan, atakla birlikte her alanda dünya birinciliğine göz diktiklerini söylediğinde bu kez bana hiç de uzak bir hayal gibi gelmedi. THY'nin bu hedefine çok yakında ulaşacağına inandım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA