Birkaç hafta önce haber oldu: Psikolojik rahatsızlığı olan bir gencin içinde cin olduğuna inanan ailesi, çocuklarını üfürükçüye götürüyor. İddiaya göre, 'cinci hoca', cini çıkarmak için gencin iki kolunu arkasından tutup, boğazını sıkınca, nefes darlığı bulunan genç yaşamını yitirir. Bakın! Ben, Kürt meselesi nedeniyle bilirkişi olarak televizyona çıkan terör uzmanlarını (birkaçı hariç) bu cinci hocaya benzetiyorum. Bunların hepsi, devlet ağzıyla konuşuyor. Taraflardan birinin gözüyle bakarak soruna doğru teşhis konabilir mi? Böyle olunca, Kürt meselesinin adı da 'terör meselesi' oluyor. Bir emekli asker, sınıra duvar örmeyi önerdi. Daha ne olsun. Sanırsın Laz müteahhit! Oysa Kürt meselesi sadece bir terör sorunu değildir. İlk önce bir kimlik sorunudur. Anadilde eğitimin olmamasıdır. Kapatılan partilerdir, tutuklanan belediye başkanlarıdır. Binlerce faili meçhul cinayettir. Listeyi uzatabiliriz. Hoşa gitmeyebilir ama PKK da, sadece bir terör örgütü değildir. Hastalığı doğru teşhis etmezsek, tedavi yanlış olur. 30 yıl daha sürer. Daha çok kan akar. Eğer ülkenin içindeki 'cini' biz bu terör uzmanlarını dinleyerek çıkaracaksak, vay halimize! Ülke o zavallı genç gibi 'nefes darlığından' ölür!