Türkiye'nin en iyi haber sitesi
METİN SEVER

'Andropozlu kapitalizm'

Lafa, teşbihte hata olmaz diyerek gardımı alarak başlayayım! Obezite ile kapitalizm arasındaki benzerlik! İkisi de doymak bilmeyen bir iştaha sahiptir. Birisi hep yemek diğeri ise hep kar etmek ister. Obezite ile kapitalizm arasındaki fark.... Birisi yedikçe yağlanır, diğeri yediklerini proteine dönüştürür! Daha doğrusu her ağır yağlanmadan (Kriz, buhran, bunalım) 'agresif bir diyetle' çıkar. 'Fit kapitalizm' haline gelir. Bukalemun gibi sürekli değişir, dönüşür.

***

Bir erkekle kapitalizm arasındaki benzerlik! İkisi de güçtür. İkisi de güç olmadan yapamaz. İkisinin de evreleri vardır. Birisi ergen olur, büyür, andropoza girer, yaşlanır. Diğerinin manifaktür dönemi, endüstri devrimi dönemi, bilgi çağı gibi aşamaları vardır. Birisinin ergenlik ve andropoz dönemleri zor geçer. Diğerinin kriz dönemleri. İkisi de bu dönemlerde, züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olur. İkisinin de bu dönemde sakinleştiriciye ihtiyacı olabilir. Birinde Prozac ve benzerleri kullanılır. Diğerinde, ABD'de olduğu gibi, sakinleştirici olarak piyasaya 700 milyar dolar akıtılır, liderler sepetlenir. Aralarındaki fark ise erkeğin eninde sonunda 'boynunun bükülecek olmasıdır". Kapitalizmin ise boynunun büküldüğünü görmedik, en azından şu ana kadar.
***

Hızlı tren kazası ile kapitalizm arasındaki benzerlik! Eski raylarda hızlı tren kullanma hevesi ile kapitalizmin eski yapılanmalarıyla büyüme hırsı aynı şeydir. Birisi kazaya diğeri krize neden olur. Birinde insanlar ölür, diğerinde insanlar yoksullaşır. İkisi için de insanın önemi yoktur. Önemli olan bir üst evreye geçmektir. Birinde ölenler öldükleriyle, diğerinde yoksullaşanlar yoksullaştıklarıyla kalır. Aralarında bir fark var mı? Ben bulamadım. Bulanlar bana yazsın!
***

Ez cümle esasta kriz filan yok. Kapitalizm kendi yolunda yürüyor. Düşe kalka, bazen kadife eldivenleriyle bazen de şimdi olduğu gibi paldır küldür. Hep içindeki canavardan yeni bir canavar çıkararak. Anlayacağınız, Joseph Schumpeter'in Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi kitabında belirttiği gibi Yaratıcı yıkım yine devrede. Yani kapitalizm kendi kurduğu yapıyı, yine kendisi yıkıyor. Yağlarını proteine çeviriyor! Bir yandan teknolojik değişikliklere dayanarak yenileniyor, diğer yandan mevcut yapıyı, ulus devletlerden başlayarak yeni sürece uymayan her şeyi yıkıyor. (Yıktığı şeyler arasında sendikal örgütlenmeler, sosyal haklar ve demokrasi de var.) Yani yine 'agresif diyet' dönemi. Yine bir 'menepozlu kapitalizm!'
***

Yani para, küreselleşen sermaye kendi yolunda yürüyor. Kapitalizm muradına erecek ama çoğunluk kerevetine çıkamayacak: Çalışanlar, yoksullar, değişime ayak uyduramayan kapitalistler... Gökten üç elma düşecek, ama üçü de yeni kapitalizmin başına! Yunanistan'da Papandreu, yardım paketini referanduma götürmek istedi, zengin ülkeler kulübü G-20, "Ne referandumu ulan!" dedi. Görünüşe bakılırsa çalışanların başına düşecek olan bir başka şey. Yani hamam eski hamam değil, eski tasla yıkanmak mümkün olmayacak. Yeni tas meselesini artık haftaya devam ederiz ama, sanırm Türkiye solunun cigarayı biraz da buradan yakması lazım!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA