Taraba', tahta çit demekmiş. Bazı bölgelerde ise 'daraba' diyorlar. Şarkısı bile var: "Evlerinin önü tahta daraba." Eskiden evlerin etrafında tahta çitler olurdu. Ev, özel hayat; sokaktan, toplumdan bu çitlerle ayrılırdı. Bir sınır çizgisi. Dışarıyla paylaşımı, katılımı yok etmeyen bir sınır. Düğünler, kutlamalar, piknikler çitin dışında birlikte yapılır, günün sonunda tüm aileler tarabaların arkasına kendi hayatlarına geri dönerdi. Modern hayatta tarabaların yerini yüksek bahçe duvarları, site duvarları aldı. Apartmanlarda ise 'görünmez duvarlar!' Lafı uzatmayayım. Ağustos'un 27'sinde Sinop'un Ayancık ilçesinde bir sergi açılıyor. Ayancıklı fotoğrafçı Volkan Atılgan'ın uzun suredir topladığı aile albümlerinden ortaya çıkarttığı 'Tarabalar. Bir Ayancık Sergisi.' Ayşe Tütüncü ve Sila Gerbaga da caz ziyafeti verecek. Hayatın hızlı aktığı günümüzde küçük bir nefes. Yolu Ayancık'a düşünlere...