Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Terbiyesizlik yapmayacaksın!

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Muhalif olmak bir yanıyla çok daha zordur iktidar olmaktan. Zor olduğu kadar da anlamlı.
Her şeyden evvel içerik / proje üreteceksin. Sahici muhaliflik bunu gerektirir, ötesi karın gurultusudur.
Çözüm yolları bulacak, adamakıllı alternatif ortaya koyacaksın.
Yoksa iktidarı eleştirmek, yanlışlarını ortaya dökmek kolay.
Ne ki bunu bile doğru dürüst yapamıyorsun. Saçma sapan yalanlara, iftiralara tenezzül ediyorsun.
Tamam, anladık; AK Parti'ye karşısın. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ne yapıp edip iktidardan düşürmek istiyorsun.
ABD Başkanı Biden başta olmak üzere yeryüzünün tüm müstekbirleri de senden yana.
CIA'nın gölge kuruluşu RAND Corporation'ın hazırladığı raporda, Erdoğan'ın düşürülmesi için muhalefet partilerinin konsolide edilmesi gerektiğinin altı çizilmişti.
Sonuçta konsolide oldun, yuvarlak bir masa kurdun.

***

Gelgelelim, pandemi sonrası yaşanan onca ekonomik krize rağmen hâlâ umut olamıyorsun!
Mucize çapında beceriksizlik değilse nedir bu?
Masa kurmuşsun ama herkes ayrı telden çalıyor. Kaç ay geçti bir aday bile çıkaramamışsın.
Bir de utanmadan "Adayımızı açıklayalım da yıpratın deel mi?" diye acınası uyanıklıklar yapıyorsun.
Oysa masanın hal-i pürmelali herkese malum sır mesabesinde:
Kılıçdaroğlu "Adayımız Gül olsun yoksa ben olurum" yollu şantaj yapıyor. Karamollaoğlu anlaşılan bunda sorun görmüyor. Babacan'ın varlık sebebi zaten Gül'ü aday yapmak. Lakin, Akşener, Gül'ü asla kabul etmiyor! Davutoğlu derseniz, sanırım kendisi varken neden aday arandığına hâlâ anlam verebilmiş değil.
Sözde masanın dışında ama özde masanın tam ortasında olan HDP ise, "Sonuçta adayı belirleyecek olan benim!" dercesine peşin satan rahatlığında.

***

Sahici temsil yetenekleri olmadığından mı bilmiyorum, hiçbir eleştiriye tahammülleri yok.
Bir aday çıkarmaktan bile acizler ama her birinin dili pabuç gibi.
Siyasal kültür sahibi muhalif eşhastan biri kendilerine en ufak eleştiri yöneltse, "İktidarın ekmeğine yağ sürmekle" veya "Muhalefete muhalefet etmekle" itham ediyorlar. Şayet ısrar ederse, en hafifi "Saray'ın adamı" diyerek itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Hülasa, muhalif cenahta aykırı tek bir ses istemiyorlar.
Dilleri de nasıl zehirli: Asacağız, keseceğiz, acımayacağız, gözyaşınıza bakmayacağız, hesap soracağız, yargılayacağız, Silivri'ye dolduracağız gibi ifadelerle her gün tehditler savuruyorlar.
Sonra da kutuplaşmaktan, ifade özgürlüğünün olmamasından, yargıya müdahaleden şekvacı oluyorlar!
Daha dün marangoz imamdan alınan direktifle yargı kararı verildiği döneme göğsünü siper eden Akşener'leri de bugün "İstibdat" kelimesini dilinden düşürmüyor.
Hiç unutmam: MİT TIR'larına operasyon yapıldığı sırada Cengiz Çandar bir FETÖ kanalında (mealen) şöyle demişti: "Devlet olarak yanlış yaparsan, bir başka devlet de gelir işte böyle ensene biner..."
Bu ülkede tek bir devlet var: Türkiye Cumhuriyeti devleti, başka devlet yok.
İstediğin kadar muhalefet yap, hatta istersen devleti kıyasıya eleştir ama bunu aklından çıkarma.
Yani, "paralel devlet" çıktılarını Meclis kürsülerinden okuduğun günler geride kaldı.
Bu ülkede 15 Temmuz'un yaşandığını unutmayacaksın.
Unutup da, 15 Temmuz gecesi "ölümüne" direnişe liderlik yaparak vatanı işgalden kurtaran Başkumandan'a "Kaçacak!.." diye terbiyesizlik yapmayacaksın!
Adam gibi muhalefet yapacaksın.


Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA