Genelde teknik adamlar hazırlıklarını yapar, taktiği oluşturur, oyuncularına anlatır ve kenarda beklerler. İşi yapacak olan sahadaki futbolculardır. Biri ıska geçer veya biri 30 metreden çakar, maç kazanılır, kaybedilir.
Fenerbahçe bugün oyuncuların değil, teknik direktörün kazanması gereken 90 dakika oynayacak. Çünkü skor yapan, oyunun akışını değiştiren oyuncuları sakat veya cezalı. Caner'in ekstra bir ortası olamayacak Kasımpaşa maçında. Ya da Sow'un şaşırtan bir defans arkası koşusunu göremeyeceğiz. Onlara göre bu işleri daha iyi yapamayanlar olacak sahada. Dolayısı ile sadece oyuncunun performansı değil, teknik adamın aklı da skor için koşacak. Benim gözüm Ersun Hoca'nın üstünde... B Planı olmadığı için eleştirdik kendisini. Takımının direkt oynattığı, kontrol-pas oyununa yüz vermediği için de eksik bulanlarımız var. Ben de dahil... Elindeki kadro zenginliği içinde, yetenekleri farklı kullanmak yerine, mevcut modele uymasında ısrar ettiği için de statükocu olarak bakabiliriz.
Ama hiçbir zaman kendisini şikayet ederken, bahane bulurken görmedim. Elindeki mevcutlardan, en iyisini almak zorunda olduğunun farkında. Bu nedenle doğruyu bulacağına, mevcudun dışına çıkacağına, oyuncularıyla birlikte maçı oynayıp, kritik dakikalarda aklını sahada koşturacağına inanıyorum. Bekliyorum.

ARADAKİ FARK
Altı ilk 11 oyuncusu problem yaşıyor Fenerbahçe'de... Ön tarafta üç, defansta iki, bir de Meireles. Alper de henüz sağlıklı değil... Yine de ortalık yanıp- tutuşmuyor. Kimse karaları bağlamadı. "Ne olacak?" diye soran da yok. Çünkü kadro derinliğinde çok yönlü oyunculara sahipler ve sıkıntıyı sadece kişisel performansta yaşayacaklarını, takım ve sistem de problem çıkmayacağını biliyoruz. Bu Fenerbahçe'yi Galatasaray'dan farklı yapan özellik... Bırakın altı oyuncuyu, sadece Melo'nun olmadığını düşünün Galatasaray'da... Çözümleri yok. O etkinin birazını bile yapabilecek yedeğe sahip değiller. Bu yüzden de yarış içinde yara almaya devam edecekler. Tıpkı sezon başından beri yazdığımız gibi...

BEŞİKTAŞ DEVREDE
Erteleme maçı ile ikinciliğe çok yaklaştı Beşiktaş. Fenerbahçe ile de maçı var. Bu sıkıştırma zirvenin kaderini etkileyecektir. Ama Fenerbahçe'den çok, Galatasaray'ın başı ağrır. Düne kadar Fenerbahçe'nin peşindeydiler. Puan kaybetmesini bekliyorlar, maçlarına bileniyorlardı. Yakalamak için hırslanırken, şimdi kaçmak için de telaşlanacaklar. Fenerbahçe'yi şampiyonluğun tek adayı gibi gördüğümüzde, lig tarihinin en değerli ikinciliği için mücadele edilecek. Şampiyonlar Ligi'nin "beklemesiz" bileti, Galatasaray ile Beşiktaş mücadelesini çok kızıştırır.

ADALETE FENER YAK!
Bugün Fenerbahçeli avukatlar Bağdat Caddesi'nde yürüyüş düzenleniyor. "Adalete Fener Yak" sloganıyla çıkacaklar yola. 3 Temmuz süreci çok insanın canını yaktı. Bir hafta sonra yeni hapis cezalarının uygulanması kaçınılmaz hale gelebilir. Durum hukuki olabilir ama vicdani olduğu söylenemez. Sadece Fenerbahçeller'in değil, kaldırılması kararlaştıran Özel Yetkili Mahkemeler'de yargılananlar için de yeni bir süreç yaratılması için adımlar atılacak. Adalet hepimize lazım. Adil yargılanma hepimizin hakkı...