Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Kreonlar her devirde.. Her yerde..

İsa'dan 441 yıl, yani günümüzden nerdeyse 2500 yıl önce yazılmış bir oyun, bugün dimdik ayakta duruyorsa, o nedir?.
Klasik!..
İşte klasiğin tam tarifi.. Ölümsüz olmak. Nasıl olunur peki? Zamansız ve mekânsız olarak.. Her zaman, her yerde yaşayabilerek.. Kitap.. Oyun.. Müzik.. Aklınıza ne gelirse..
İşte Kenan Işık tam da bunu yapmış, Antigone'yi uyarlarken..
Önce oraya dikkat.. Işık, Sabahattin Ali'nin çevirisini almış eline, ama onu sahneye koymamış.. Aynen Brecht'in, aynen Anouilh'un yaptığı gibi uyarlamış..
Eklemiş, çıkarmış, hafif değiştirmiş, Yunan Tragedyalarının vaz geçilmezi o ünlü koroyu müziklendirmiş.. Yani, kelimenin tam anlamı ile yorumlamış.. Bir yönetmen yorumunun ötesine geçerek yorumlamış. Bunu yaparken de, Klasik sözcüğünün ruhunu ortaya koymuş.. Zamansız ve mekânsız olmak..
Oyundaki kişi ve yer isimleri aynen duruyor. Kentin adı gene Tebai.. Kişiler gene Kreon, Antigone ve ötekiler.. Ne var ki, Işık'ın oyunu, herhangi bir zamanda, her hangi bir yerde geçiyor..
İnsanlar Sofokles'in yazdığı gibi kılıçla, bıçakla ölüyor ama, silah sesleri de duyuluyor, savaşlarda..
Kadınlar, antik Yunan giysileri içindeler belki, ama bu giysiler ayaklarında cinin üzerine geçirdikleri tünik gibi..
Yani her şey seyircinin kafasında.. Alsın nereye ve ne zamana isterse götürsün.. Düne, bugüne, yarına..
Mısır'a, Tunus'a, Afganistan'a, Türkiye'ye..
Oyunun sarsıcılığı o zaman ortaya çıkıyor işte.. Bir yandan nefesiniz kesilerek izliyor, öte yandan tokat yemiş gibi oluyorsunuz.
Antigone, Sofokles'in, Oidipus, Tebai'nin Yedi Kahramanı ve Antigone üçlemesinin sonuncusu..
Işık oyuna, herkes işin farkına varsın diye, ilk ikinin özeti ile giriyor ve çarpıcı bir başlangıç yapıyor..
Kâhinler Tebai kralına doğacak oğlunun kendisini öldüreceğini ve anası ile evleneceğini söylerler. Kral oğlunu doğar doğmaz, ülkesinden çok çok uzaklarda bir mağaraya bıraktırır. Onu orada bir çoban bulur, oğlu gibi büyütür. Oğlan, yani Oidipus olgunluk çağına gelince kehaneti duyar, babası ve anası bildiği çok sevdiği insanlara ihanet etmemek için uzaklara kaçar. Ama kaderden kaçılmaz. Kader onu Tebai'ye getirir. Orada babası olduğunu bilmediği kralla dövüşür. Onu öldürür. Anası olduğunu bilmediği kadınla evlenir. Ondan iki oğlu, iki kızı olur. Sonunda gerçeği öğrenince, kendi gözlerine mil çeker. Bu arada iki oğlu onun ayağını kaydırıp yerini almak isterler. Oğullarını lanetler.. "Birbirinizi öldüresiniz" der. Oidipus ölünce oğullar lanetten kurtulmak için anlaşır, ülkeyi birer yıl, birer yıl yönetmeye karar verirler. Önce iyi gider işler, sonra bir sene ağabey kendini güçlü hissedince krallığı kardeşine devretmez. Kardeş Argos Krallığına sığınır, onların desteği ile Tebai'ye saldırır. İki kardeş surlar önünde savaşırken birbirlerini öldürürler. Oidipus'un laneti gerçekleşir. Taht ve iktidar kraliçenin kardeşi Kreon'a kalır. Dayı Kreon, savaşta ölen büyük yeğeni için bir cenaze töreni düzenler.. Argos Kralına sığınıp kendi ülkesine saldıran küçük yeğeninin ise, öylesine ovaya atılıp, kurda kuşa yem olmasını emreder..
İşte o sırada Antigone ortaya çıkar ve kardeşinin ölüsüne bu saygısızlığın yapılamayacağını, tanrıların bütün ölülerin gömülmesini emrettiğini haykırarak, Kreon'a isyan eder..
Üçlemenin sonuncusu işte o sabah başlar ve ayni gün biter..
Oyunun kahramanı Antigone'dir, ama vurgu Kreon'a, iktidara, güce yapılır. Sofokles, kendilerinde her gücün olduğunu ve bu gücü sonuna dek muhafaza edeceklerin başına nelerin gelebileceğini, 2500 yıl okuyan, dinleyen, seyreden herkese ders olabilecek şekilde anlatır..
Oyunu heyecanla izlerken, bazı cümlelerin, tiradların altını çizmek istedim. O kadar çok ki, ne mümkün.. Sonra Kenan Işık'tan metni aldım, o gece okudum tekrar, altını çizerek.. Size nakletmek için. O kadar çok satır çizmişim ki, bu sayfanın tümü yetmez.. O zaman çare..
O zaman çare, gidip görmeniz.. Herkesin gidip görmesi.. Hele bugünün dünyasında ve bugünün Türkiyesi'nde kendinde güç vehmeden herkesin, ne bileyim apartman yönetici, köy muhtarından başlayarak herkesin görmesi gerek..
30 yıldır içinde yaşadığımız kardeş kavgasının iç yüzünü, bu kavganın kimlere yaradığı için çıkarıldığı ve sürdürüldüğünü merak edenlerin görmesi gerek..
Afganistan, Pakistan, Irak'ta neden iç savaşların bitmediğini, Tunus'ta, Libya'da, Mısır'da, Suriye'de neler olduğunu düşünenlerin görmesi gerek..
Kenan Işık'ın uyarlaması da, oyunun aslı gibi tek perde.. Bir günde başlayıp biten olayları bölmemekle çok iyi yapmış Işık.. Bir buçuk saat arasız izliyorsunuz ama, akışı kaybetmiyorsunuz.. Kafanız tam yoğunlaşmışken, oyundan kopmuyorsunuz.
Kreon'da Attila Olgaç muhteşem bir oyunculuk gösterisi yapıyor.. Kâhin'de Ali Sürmeli dev.. Koro başında Suna Selen'i yıllar sonra izledim gene zevkle.. Üniversite yıllarında nasıl hayran, ötesinde âşıktım.. İstanbul'a bir günlüğüne sırf onu görmeye gelirdik, Ahmet'le.. (Kışlalı)
Ötesi.. Başta Antigone Gözde Okur, hepsi yeniler ve gençler.. Çoğu kadroda bile değilmiş henüz.. 58 lira yevmiye ile oynuyorlar.. Ama mesele para değil, heyecan.. Sofokles'te, Antigone'de oynamanın heyecanı.. Yarın gururla "O oyunda ben de vardım" diyecekler. Çünkü öylesine destansı bir Antigone çıkmış ortaya.. Öylesine başarılı hepsi, 7 yaşındaki Gökhan Mert'e kadar..
Elena İvanova'nın dekor ve giysileri nasıl zevkli, nasıl çarpıcı ve nasıl işlevsel..
Kenan Işık'ın yeniden yazdığı koro bölümlerini müziklendiren Ayla Çelik çok iyi iş çıkarmış..
Tek eleştirim ışık konusundaki bir ayrıntı oldu. Koro bölümlerinde yer yer sololar var. O sololarda, solistin üzerine spot ışığı düşmeli ki, seyirci, 16 kişinin içinde kimi dinlediğini aramakla uğraşmasın..
Antigone'yi görün.. Mutlak görün..
İnternet gişe: www.dtgm.gov.tr
Toplu rezervasyon: 0212 292 3900/111
Bilgi: www.istdt.gov.tr

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA