Fenerbahçe dün gece maça rakibi küçümseyen bir hava içinde ve çok düşük tempo ile başladı. İlk 15 dakika etkili atak geliştirebilmek bir tarafa üst üste basit top kayıpları yapıldı. Ardından bir de defans bloğu ofsayt kurmak isteyince, araya giren Altan'ın golüyle yenik duruma düşüldü. Çaykur Rizespor'un bu golü Fenerbahçe'deki rehaveti de ortadan kaldırdı. Sarılacivertliler rakip alanda yoğun bir baskı kurdu. Tempo yükselmese, organize ataklar gelişmese de rakibin takım savunmasındaki büyük rahatsızlıklar beraberlik golünün her an gelebileceğinin habercisiydi . Nitekim iki dakika içinde biri duran toptan atılan 2 golle Fenerbahçe'nin öne geçmesiyle maçın gidişatı da belli oldu. Sonuçta Fenerbahçe fazla zorlanmadan sürekli topa sahip olarak devreyi 4-1'lik üstünlükle bitirmeyi başardı.
İkinci yarı da ilk devrenin kopyası gibi başladı. Zihinler hafta arası oynanacak Sevilla maçındaydı. Üç farklı skor avantajı da vardı. Fenerbahçe için tek hedef rölanti bir futbolla maçın sonunu getirmekti.
SELÇUK CİDDİ OYNADI
Tabii futbol ilginç bir oyun. Devre başında Altan'ın golüyle fark ikiye indikten sonra Rizespor'un kaçırdığı fırsatlardan bir tanesi gol olsa, maç da riske girebilirdi.
90 dakikanın bitimine kadar Fenerbahçe ter idmanı yapar gibiydi. İlk yarıda iki güzel gol atan, hareketli görülen Kezman da yoruldu ve oyundan iyice düştü. Alex adeta maçı bıraktı. Aslında işini ciddiye alan tek kişi vardı Fenerbahçe'de; o da Selçuk. Sonuçta Fenerbahçe çok istediği 3 puanla oyunu bitirdi. Hanesine bir deplasman galibiyeti daha yazdırdı.
Çaykur Rizespor'un kapasitesi sınırlı, dar bir kadrosu var. Emrah ve Anderson gibi iki önemli hücum oyuncusu da cezalı olunca sahaya çıkan 11'in başarılı olması çok zordu . Skor avantajının morali de bir şey ifade etmedi. Bütün riskleri alan Fenerbahçe karşısında tek kontratak girişimi dahi yapamadılar. Pres yetersizlikleri, geride yerleşme düzenleri ve rekor seviyeye ulaşan kişisel hataları ile çok kötü bir takım savunması sergilediler. Bunun sonucunda da ilk yarıda 15 dakikalık bir bölüm içinde Fenerbahçe'ye teslim oldular.