"3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra siyaseti bıraktım, 52 yaşımdaydım. 20 yılım parlamentoda geçti. Ancak cumartesi ve pazar günleri eve gelebiliyordum. İstanbul'a döndüğümde bütün yük Neşe'nin üstündeydi. Bir yandan çocuklara bakıyordu, bir yandan doçentlik tezini hazırlıyordu. Hiç şikâyet etmedi ama döndükten sonra Neşe daha rahatladı. O sırada profesör ve başhekim oldu. Tabii daha çok hastaneyle ilgilenmeye başladı. Marmara Üniversitesi Hastanesi o zaman parmakla gösteriliyordu. Uluslararası kongrelere katılma şansı buluyordu. Benim kariyer telaşımın olmaması tabii ki bir hafifleme yarattı evde. Bence birbirimize köstek olmadık, destek olduk. Biz 1991'de evlendikten sonra hemen ertesi gün balayına gittik Londra'ya. Bir de ev tuttuk, çünkü kadın doğum ihtisasının bir yılını orada yapacaktı Neşe. 'En iyi yere geldin,' dedi Neşe'ye hocası, 'Çünkü burada ayda en fazla 60 doğum olur.' Neşe 'Biz günde 60 doğum yapıyoruz,' dedi. Günde 60 doğum yapan Zeynep Kamil Hastanesi'nden gelen bir öğrenci öyle deyince çok şaşırmışlardı. Ben hükümetteydim ama Neşe'yi Londra'da yalnız bırakmamak için her hafta perşembeden pazara kadar orada oluyordum.
BİLİM AKADEMİSİNDEKİ TEK TÜRK
'Neşe'nin başarısının ortağıyım,' diyemem. Nasıl payım olabilir? En azından gece yarısından sonra gelen telefonlarına cevap veriyorum! Çünkü gece 02.00'de, 03.00'te sancısı tutar hastanın. Neşe gider. 'Merak etme, yarım saatte burada olurum,' der. Hakikaten eli çabuktur. Neşe çok iyi kalplidir; hastalarından kalan vakitte çocuklarıma bakar! Biz hiçbir zaman kıskanmıyoruz tabii, çünkü Neşe'nin birinci önceliği hastalarıdır. Çocuklar da anlayış gösteriyor. Zaten ben üçüncü sıradayım, çocuklardan sonra. En son birlikte Amerika'ya gittik; Cornell Üniversitesi'nde, Dünya Bilim Akademisi'ne kabulü için bir seremoni vardı. Bir yabancı olarak söyleyeyim, orada, o sabah saat 07.00'de, 50 tane smokinli adamın içerisinde o seremonide olsaydım çok heyecanlanırdım. Orada tek bir Türkün, karımın olması beni çok gururlandırdı. Neşe'nin artık sadece hastaneye, İstanbul'a değil dünya tıbbına da katkısı çok büyük. Böyle bir çalışmayı durdurması ya da yavaşlatması, bırakın bizi, dünya için de iyi olmaz."