Aga battıkça batıyor. Yok, yalnız maddi anlamda değil. Ayrıca zaten bu zengin tayfasının batmasından ne olacak ki? Ben anlamıyorum. "Eridik, bittik, mahvolduk," diyorlar da eriyen biten bir şey olmuyor maşallah. Aman neyse zenginin malı züğürdün çenesini yormasın şimdi, geçelim işin o kısmını. Aga'nın bu batış daha fena. Para gitsin o önemli değil de, insanın itibarı, saygınlığı yok oldu mu, işte o çok acınası.. Adam gitti utanmadan sıkılmadan küçük kız çocuğunu koynuna aldı, yetmedi, bir de şimdi özürü kabahatinden büyük açıklamalar yapıyor. "Ne yapsaydım yani metres mi tutsaydım? Nikâhıma aldım işte," diyor. Agaaa, alooo, derdimiz o değil bizim.. Senin ağarmış saç tellerine bakmadan torununun torunu yaşındaki kızla halvet olman.. Daha açık nasıl anlatalım? Bizim yüzümüz kızarır da senin ve o kızcağızı sana pazarlayan ailesinin utanması var mı bilemiyoruz. Gerçi öğrendik ki bu şahsın yaptığı ilk evlilikte de karısı 14 yaşında bir kız çocuğuymuş. Sonra o küçük çocuk tam 10 tane evlat vermiş bu adama ve şimdi insanın içine en dokunan yorumu da bu ilk eş yapıyor: "Ben en çok o kızcağıza acıyorum!" Anıları canlandı zahir. Minicik bir bedenin kazık kadar adamın yatağına sokulmasının travmasını en iyi yaşayan bilir tabii. Bir de tüm sekreterleri aşağılayan bir inci daha döktürmüş pabucumun ağası: "Bana 'Sekreter tut, her işini görür, 'o işini' de görür,' dediler, 'Bize yakışmaz,' diye istemedim," demiş. Bütün sekreterler patronları isterse 'o iş'lerini görüyor çünkü değil mi? Ya ayıp artık hakikaten demans başlamış sende, kızların haklı.