Taraf gazetesi Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan bir kararı belgesiyle birlikte manşetine taşıdı. Buna göre, Nurculuk ve Fethullah Gülen mercek altına alınıyor. Yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerine karşı eylem planı hazırlanması uygun görülüyor.
Belgenin altında, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve komuta heyetinin yanı sıra Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Başbakan yardımcısı Abdüllatif Şener, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün de imzaları var.
O günleri hatırlayalım: Balyoz Darbe Planı'nı hazırlayan Çetin Doğan'ın Ağustos 2003'te tasfiyesinin ardından, yeni bir darbe planı gündeme geliyor: Sarıkız ve Ayışığı... Hilmi Özkök'ün tavır koyması üzerine, Aytaç Yalman ve Özden Örnek vazgeçiyorlar. Şener Eruygur ve İbrahim Fırtına yola devam ediyor. Hükümeti devirme planlarının yapıldığı bir ortamda, belli ki, Başbakan ve bakanlar, asker baskısıyla bu belgeyi imzaladılar. Ama hiç uygulamadılar. Zaten aynı MGK'da, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'den, Gülen okulları ve Milli Görüş'e yardım edilmesi için elçiliklere gönderilen genelgelerin geri çekilmesi de isteniyor.
Kimse dershaneleri kapatma girişimlerinin, bu MGK kararıyla ilişkili olduğunu iddia etmesin. O dönemde AK Parti hükümeti için ancak şöyle diyebiliriz: "Kendisi himmete muhtaç bir dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede."
Dönemin şartlarını unutarak, hükümet üyelerini "Niçin imzaladınız?" diye de suçlayamayız. Kendileri de topun ağzındaydı ama sergiledikleri siyasi irade ve kararlılık sayesinde, Balyoz ve Ergenekon davalarıyla birlikte, tehlikeyi bertaraf etmeyi, askeri vesayeti kırmayı başardılar.