Umutlu olmak; hiçbir şeyin yolunda gitmediği her şeyin karanlıkmış gibi göründüğü zamanlarda bize tekrardan ufak bile olsa gülümsemeyi hatırlatan o güzel duygu. Son dönemde insanoğlunun yaşadığı pandemi, ekonomik kriz, hastalıklar, işsizlik, yaşam mücadelesi, deprem, can kayıpları...
Birkaç yıldır maruz kaldığımız olumsuz durumların sayısı o kadar fazla ki, çoğumuz iyi duygularımızı ve umudumuzu kaybetmiş gibi görünüyoruz. Ama bir yandan da içimizde her şeyin gelip geçeceği iyi günlerin de gelebileceği umudunu taşıyoruz. Zor zamanlar, krizler, yaşamla mücadele insanoğlunun hayatının bir parçası. Hep vardılar ve hep de var olacaklar. Onları yaşamımızdan tamamen soyutlamak mümkün değil. Bundan dolayı buradaki en önemli gaye, kişinin bu zorluklarla baş etmek için neler yaptığıdır.
Umutlu olabilmenin en temel şifresi de, bugün her şey çok zor olsa da, hiçbir şey iyiye gitmeyecek gibi görünse de daha sonraki zamanlarda her şeyin daha iyi, daha parlak olabileceğine inanmaktır. Bahsettiğimiz bu umut, her şey kötü olduğu halde sahte bir duyguyla bunları karşılamak değil. Yaşamda zorluk da olsa, olumsuz duygular ve düşüncelerle de sarılmış da olsak, diğer günlerde aynı düşünmeyeceğimiz, hissetmeyeceğimiz ve zaman geçtikçe bir şeylerin daha farklı olacağı ve bizim de bununla birlikte daha da güçleneceğiz. Peki bu zor şartlarda umutlu olabilmek için neler yapılmalı?

1- Sahip olduklarınıza şükredin
Olumsuz duygu, düşüncelerle mücadelede; elimizdekilerin kıymetini bilmek iyi hissedebilmemizin en önemli yollarından biridir şükretmek. Herkesin yaşamında illa ki şükredecek şeyleri vardır. Aileniz, dostlarınız, yaşadığınız ev, yeni bir güne uyanabilmek... İnsan şükretmeyi bildiği her şeyle ilgili iyi düşüncelere sahip olup, umut duygusunu hissedebilir. Şükretmek size hangi yolla iyi geliyorsa onu yapabilirsiniz. İster namazla, ister meditasyonla, ister yazdığınız bir yazıyla... İyi hissetmenin etkisini hızlı biçimde göreceksiniz.
2- Duygularınızla yüzleşin
Umutlu olmak tüm olumsuz duyguları yok sayıp, bastırıp hiç olmamış gibi varsaymak değildir. Kendinize, duygularınıza şefkat gösterin. Onları yaşamak ve hissetmek için kendinize zaman tanıyın. Yaşadığınız duygu hangi duygu olursa olsun, onu o an yaşayın. İçinizden ağlamak mı geliyor, o an o duyguyu yaşayın ve duygunuzu olduğu gibi yaşamanın ferahlığına varın. Zor duyguları atlatabilmenin en önemli koşulu, o duyguyu olduğu gibi yaşamaktır.

3- Yavaşlayın, anda kalın
Hayat bir şekilde hızlıca akıp giderken bazen o ritme o kadar çok kendimizi kaptırırız ki, sanki her şeyin kontrolünüzden çıktığını ve karmaşaya döneceğini hissetmeye başlayabiliriz. Zor bir zamandan geçerken anda kalıp ne düşündüğünüze, ne hissettiğinize bakmak, sizi olumsuz yönde etkileyen düşünceleri yönetip olumlu anıları daha da sahiplenmeniz anda kalıp daha iyi hissetmenize yol açar. Eğer ki anda kalmak, yavaşlamak, iç dünyanıza dönmek sizin için çok zor ve yabancı olan şeylerse meditasyon ve nefes egzersizleri gibi aktiviteler size bu konuda yardımcı olacaktır.
4- İyi hissettirenlerle görüşün
Hepimizin hayatında Pollyanna dediğimiz kötü olaylardan iyi yönler çıkaran en az bir kişi vardır. Her şeye kötü bakan, kötü enerjisi olan insanların da olduğu gibi. Şükretmeyi bilmeyen, sürekli şikayet eden, her şeye kötümser bakan bir kişinin sürekli etrafımızda olması; umut duygumuzun yok olmasına yol açabilir. Bundan ötürü iyi duygular hissettiren, umutlu kişileri daha çok çevrenizde bulundurun. Etrafınız hep size iyi hissettirecek kişilerle çevrili olsun.

5- Bakış açınızı güncelleyin
Olmuş bitmiş bir olayı ne geri alabilir ne değiştirebiliriz. Ancak o olayla ilgili düşündüklerimizi de duygularımızı da değiştirebiliriz. Yaşamınızda sizi yıpratan bir olayla karşılaştığınızda, "Bu kötü şeyler neden benim başıma geliyor, hep kötüyü çekiyorum?" gibi düşünmek yerine, "Bunun başıma gelmesindeki sebep ne olabilir?" tarzı soruyu kendimize sormak, kötü olaylardan ders çıkarmanıza, yeni öğretilerle kendinizi geliştirmenizi sağlar. Olumsuz düşüncelere ne kadar meydan okuyabilirsek, umut o denli yaşamımızda olur.
6- Kötü haberlerden uzak durun
Bulunduğumuz teknoloji çağında elbette ki bu çok zor ama imkansız değil. Birkaç gün televizyondan ve sosyal medyadan uzak durun. Haber alabileceğiniz kaynakları sınırlandırın. Bu haberleri takip edeceğiniz platformlar yerine size daha iyi gelecek sayfaları takibe alın. Kötü habere ne kadar az maruz kalırsanız, umutlu ve iyi hissinizde o kadar artış olacaktır.

7- Gelecek planlarınızı hatırlayın
Umutlu olmayı aktif bir biçimde sürdürmenin en iyi yollarından biri gelecekte neler yapmak istediğinizi kendinize hatırlatmaktır. İş hayatınızda ne gibi yenilikler yapmak istiyorsunuz? Hayalinizde nerelere seyahat etmek var? Geleceğe dair ne gibi şeyler planlıyorsunuz? Geleceğe dair kurulan planlar her zaman hem umut hem de heyecan vericidir. Bu duygular aynı zamanda yaşamdaki olayların sürekli olarak kötü kalmayacağına umutlu günlerin de geleceğine dair kişiye umut aşılar.
8- Kendinize özen gösterin
Zor zamanlardan geçerken kendinize normalden daha fazla özen gösterin. Bu dönemde size iyi hissettiren, huzur veren, motive eden aktivitelere yönlenin. Bu durum hem kendinize olan duygularınızda olumlu yönde artışa hem de düşüncelerinizdeki olumsuz halin azalışına sebep olur.
9- Başa çıkamıyorsanız destek alın
Yaşamdaki tüm zorlukları tek başınıza üstlenip çözmek zorunda değilsiniz. Yalnızlık kişiyi bazen çok daha güçsüz hissettirebilir. Ailenizden, dostlarınızdan, sevdiklerinizden destek istemeyi deneyin. Bunlar da yeterli olmazsa profesyonel bir destek alın.
UNUTMAYIN!
Yaşadığımız, başımıza gelen bu olaylar, hiçbirimizin kontrolünde değil. Bundan ötürü en önemli şey kontrole edebildiğimiz şeylere odaklanabilmektedir. Zorlu zamanların üstesinden gelmeye çalışırken payınıza düşen, yapabileceğiniz nedir, buna bakın. Örneğin şuan yaşadığımız deprem: Elimizden bu yaşanan olayı değiştirmek gelmiyorsa; oradaki kişilere yardımcı olabilmek veya yardım iletebilmek yapabileceğimiz en önemli şeydir.