İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı yaklaşık iki yıldır sürdürdüğü soykırım savaşının önemli aşamalarından biri olan Gazze kentini işgal etme girişimi, dün itibarıyla resmen başladı.
SİYONİST ORDU ZOR DURUMDA
İsrail'in i24 kanalı, kentin dış mahallelerinde hava saldırıları ve ağır topçu ateşi eşliğinde şiddetli çatışmalar yaşandığını ve İsrail ordusunun ilerlemeye çalıştığı haberini paylaştı.
Öte yandan sosyal medyada, Gazze Şeridi'nde İsrailli askerlerin ölümüne yol açan bir dizi "zorlu" güvenlik olayı haberleri gündeme geldi.
Söz konusu bilgiler, ordu veya İsrail medyası tarafından resmi olarak doğrulanmadı.
4 İSRAİL ASKERİ ESİR ALINDI İDDİASI
Gazze'de Hamas'ın İsrail ordusuna yönelik düzenlediği üç ayrı pusuda en az 2 asker hayatını kaybetti, 9 asker yaralandı. İsrail kaynakları, kayıp 4 askerin Hamas'ın elinde olabileceğini bildirdi.
Olayın ardından İsrail ordusu, bölgeye helikopterler ve takviye birlikler sevk ederek kayıp askerleri bulmak ve yaralıları tahliye etmek için operasyon başlattı. Çatışmaların, İsrail'in bugün resmen işgal harekâtını genişlettiği Doğu Gazze'nin El-Zeytun ve Sabra mahallelerinde yoğunlaştığı belirtildi.
"HANNİBAL PROTOKOLÜ" DEVREYE SOKULMUŞ OLABİLİR
İsrail siyasi çevrelerinde, Filistinli gruplar tarafından 4 askerin esir alınmış olabileceğine dair endişelerin arttığı belirtiliyor.
Yoğun helikopter uçuşları, işaret fişekleri ve çatışma seslerinin ekranlara yansıdığı görüntüler üzerine, ordunun askerlerin esir düşmesini engellemek amacıyla uygulanan tartışmalı "Hannibal Protokolü"nü devreye sokmuş olabileceği değerlendiriliyor.
HAMAS'TAN SİYONİSTLERE DARBE ÜSTÜNE DARBE
Öte yandan, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın, Telegram hesabından yapılan açıklamada, İslami Cihad'ın askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri ile birlikte geçen salı Gazze'nin güneydoğusundaki Zeytun Mahallesi'nin doğusunda İsrail'e ait Eitan tipi bir zırhlı personel taşıyıcısının Kornet tipi güdümlü füzeyle doğrudan vurulduğu ardından yaralı askerleri tahliye etmek için İsrail helikopterlerinin bölgeye indiği belirtildi.
Açıklamada, perşembe günü de Cibaliya'nın merkezinde bir Merkava tankı ile iki İsrail zırhlı personel taşıyıcısının Yasin 105 roketleriyle hedef alındığı bildirildi.
HAMAS: "DÜŞMAN FELAKETLE KARŞILAŞACAK"
Tüm bu gelişmeler, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde'nin dün akşamki İsrail'e yönelik sert açıklamalarının ardından yaşandı.
Ebu Ubeyde, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, "Düşmanın Gazze'yi işgal etme yönündeki suç planları, siyasi ve askeri liderliği için bir felaket olacak. Ordusu, askerlerinin kanıyla bunun bedelini ödeyecek. Bu durum, yeni askerleri esir alma şansını da artıracak. İsrailli esirler de savaşçılarımızla birlikte aynı riskli koşullar altında, çatışma bölgelerinde kalmaya devam edecek." ifadelerini kullanmıştı.
"İSRAİL SALDIRILARI SONUCU ESİRLER YAŞAMINI YİTİRDİ"
Ayrıca Ebu Ubeyde, "saldırılar sonucu öldürülen her esirin isim, fotoğraf ve ölüm belgesiyle birlikte kamuoyuna duyurulacağını" açıklamıştı.
Kassam Tugayları, daha önce İsrail güçlerinin bazı esirleri bulundukları yerleri bombalayarak öldürdüğünü iddia etmiş, ancak bu konuda resmi istatistikleri paylaşmamıştı.
Tel Aviv yönetimi, Gazze'de 50 İsrailli esirin bulunduğunu, bunlardan yalnızca 20'sinin hayatta olduğunu öngörüyor.
İnsan hakları raporlarına göre ise 10 bin 800'den fazla Filistinli, işkence, açlık ve tıbbi ihmal altında İsrail hapishanelerinde tutuluyor ve çok sayıda kişi yaşamını yitirdi.
TEL AVİV'DEN GİDEON 2 HAREKATI
İsrail ordusu, dün sabah saatlerinde bu yana Gazze kentinin mahallelerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı ve bölgeyi "tehlikeli çatışma bölgesi" ilan etti.
Bu saldırılar, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın 21 Ağustos'ta onayladığı, Gazze kentini işgal etmeyi hedefleyen "Gideon 2 Harekatı" kapsamında yürütülüyor.
Operasyon, iki hafta önce Zeytun Mahallesi'nde başlatılan ve Sabra'ya kadar uzanan geniş çaplı saldırıların devamı niteliğini taşıyor.
İsrail, ABD desteğiyle, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de katliam, açlık, yıkım ve zorla yerinden etme politikalarını sürdürüyor, Uluslararası Adalet Divanı'nın operasyonların durdurulmasına ilişkin tüm çağrı ve kararlarını ise görmezden geliyor.