İstanbul Ataşehir'de Can Göktuğ Boz tarafından samuray kılıcıyla katledilen mimar Başak Cengiz'in ölümü Türkiye'yi sarstı. Ailesinin, "psikolojik rahatsızlığı vardı ama tedaviyi reddediyordu" diyerek savunduğu zanlının durumu büyük tedirginlik yarattı. Böylesi bir durumda olan şahsın ebeveynlerinin hukuki sorumluğu nedir? Bu durumlarda izlenilen yollar nasıl olmalı? Bu cinayet önceden önlenebilir miydi? Tüm bu sorular ışığında iki hukukçu, ailenin olaydaki rolünü SABAH'a değerlendirdi:
AVUKAT BARIŞ ERBAŞ: Cezaların şahsiliği ilkesi gereğince anne ve babanın işlenen cinayetten ötürü cezai bir sorumluluğu gündeme gelmeyecekse de hukuki sorumlulukları gündeme gelebilecek ve tazminata mahkum edilebileceklerdir. Zira söz konusu şahıs gerçekten akıl hastası olarak tespit edilir ise gerekli tedbirleri almadıkları ve tedavi ve koruma amaçlı gerekli özeni göstermedikleri yahut şahsı dikkatle gözetim altında bulundurmadığı gerekçesiyle sorumlu tutulabilirler.
AVUKAT ÇAĞLA GÜL BULUT: Şüphelinin akıl hastası kabul edilerek tedbirlere hükmedildiği varsayımıyla, eğer akıl hastalığı nedeniyle işlerini göremiyor veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerekmesi ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokuyorsa kısıtlanması, vesayet altına alınması gerekirdi.
Böylece hukuksal işlem ehliyeti ortadan kalkar ve kısıtlama kararıyla birlikte şahıs ve mal varlıklarının korunması ve yönetilmesi ile temsil edilmesi atanan vasiye geçer. Vasi olarak ailenin atandığını varsayarsak,(velayet altına alındığı) kısıtlı şüpheli ailenin gözetimindedir. Bu durumda aile şüphelinin iyileşmesini, kontrol altında tutulmasını sağlamak, çevresine zarar vermesini engellemek, hem kendisinin hem çevresindekilerin güvenliğini sağlamak, bunun için her türlü önlemi ve tedbiri almak sorumluluğundadır.
BAŞAK'IN ANNESİ FERYAT ETTİ
Öte yandan Başak Cengiz'in ailesi dün Ankara'daki evlerinde taziyeleri kabul etti. Anne Beyhan Cengiz ise kızının kimseyi incitmeyen biri olduğunu söyledi.
"Benim yavruma bu yakışmadı." diyen Cengiz, "Konuşmamış, tanımamış, bilmiyor, benim yavrum kendisini öldürenin düşmanı değil. Doğrunun yanında olun. İdamdan başka çaresi yok. Bıçağı satanlara da ceza verilsin. Niye plan kuruyorsun benim yavruma? Önden gelseydi belki yavrum kaçardı." diye konuştu.
DÜĞÜN HAZIRLIĞINDAYDI
Kızının pazar günü İstanbul'dan Ankara'ya dönmeyi planladığını aktaran anne Cengiz, nişanlısıyla düğün hazırlıkları yaptıklarını anlattı.
Anne Cengiz, "Kınalı yavruma düğün yapacaktım, mezara koydum. Gelinliği, bohçası hazırdı. Benim ocağımda yemek değil ateş kaynıyor. Allah kimseye evlat acısı tattırmasın.
Mimar Başak Cengiz'in samuray kılıcı ile öldürülme anı görüntüleri ortaya çıktı!
"EN AĞIR CEZANIN VERİLMESİ GEREKİYOR"
Başak Cengiz'in nişanlısı Mahir Mızrak ise hayallerinin yarım kaldığını söyledi.
Cengiz'i almak için pazar günü İstanbul'a gitmeye hazırlandıklarını ifade eden Mızrak, en kısa zamanda düğün yapacaklarını, evlendikten sonra yaşayacakları bir ev aradıklarını anlattı.
Mızrak, şunları kaydetti: "Bu acıyı yaşayan bilir. Taziye mesajları gelip geçici. Bu kor hepimizi ömür boyu yakacak. Başka birilerinin de yanmaması için önlemler alınmasını istiyorum, yalvarıyorum. Bizim meleğimiz savunmasız şekilde gitti. Allah onu cennetine alsın. Bu suçlulara en ağır cezanın verilmesi gerekiyor, yoksa haftaya başka bir Başak Cengiz haberleri duyacağız."
NİŞANLISININ ÇİÇEĞİ CENGİZ'İN YATAĞINDA
Bir inşaat projesi için İstanbul'da bulunan ve burada uğradığı saldırıda yaşamını yitiren Cengiz'in, bir yakınına sosyal medyadan 22 Eylül'de gönderdiği mesajda baharda düğün yapmayı planladığını yazdığı ortaya çıktı.
Cengiz'in, babaevindeki odasında düğün eşyalarının yanı sıra nişanlısı Mızrak tarafından gönderilen çiçek de yer alıyor.
SON DAKİKA: Başak Cengiz'in samuray kılıcı ile öldürüldüğü dehşet anı görüntüleri ortaya çıktı!