Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

Bir kez birine geç kalırsın...

Galatasaraylı Steven Nzonzi, geçen hafta doğduğu şehir Paris’in Parc de Prince Stadı’na ilk kez bir kulüp formasıyla çıktı. Ve altyapısında yetiştiği Paris Saint Germain’e karşı ter döktü

Fransa Milli Takımı'nda forma giyen futbolcuların kariyerlerine baktığınızda hep aynı hikayeyle karşılaşırsınız. Güneyde sokak aralarında topla buluşan göçmen çocukları, Paris ve çevresinde yetenek avcılarının keşfettiği Afrika kökenli çocuklar ve hepsinin ortak kaderi, 6-8 yaş arasında bir kulübün altyapısında aldıkları ilk futbol dersleri.
Sadece çok iyilerin bir yere gelebildiği çetin bir maratondur 8-15 yaş aralığı Fransa'da.
En iyilerin yolu, federasyonun altı merkezinde 13-15 yaş arasında hem eğitimine devam eder hem de onlar profesyonel futbolcu olma yolunda ter döker. Sonra 1. ya da 2. lig takımında patlama yaptıklarında ver elini İngiltere, İtalya ve İspanya...
Michel Platini'den Zinedine Zidane'a, Thierry Henry'den Paul Pogba'ya, hepsinin kariyer kronolojisi böyle yazılmıştır...
Steven Nzonzi'nin hayatı ise bu ezberi bozan türden. Paris yakınlarında doğan Kongo asıllı bir ailenin oğlu olan Nzonzi, geçen hafta Paris'in göbeğinde Parc de Prince Stadı'na ilk kez bir kulüp formasıyla çıktı. Fransa Milli Takımı ile Dünya Kupası kazanan bir oyuncunun Fransa 1. Ligi'nde hiç forma giymemiş olması zaten özel bir hikaye, bir de o futbolcu, Paris Saint Germain altyapısında üç yıl kalmış ve "Olmaz bundan" diye gönderilmişse...


Galatasaray'ın sezon başında Seri ve Lemina ile birlikte orta sahası için kiraladığı üçüncü isim olan Nzonzi, iyi başladığı sezonda son iki ayda oynadığı futbolla hedef tahtasındaki isimlerden biri. PSG deplasmanı öncesindeki basın toplantısında Galatasaray adına konuşacak futbolcu olarak tercih edilmemiş olması bile çok şeyi anlatıyor.
Fransız milli oyuncu, Paris'teki maçın ardından son yılların en kısa röportajını verdi.
İlk yanıtı, "Kaybettik", ikincisi ise "Kazanmamız lazım" idi ve Fransızca dört kelimeyi ağzından kerpetenle aldılar...
Burası klasik, oğlunun futbolcu olacağına inanan baba ve eğitimine devam etmesini isteyen bir anne... Anne ve babası boşandığında Steven Nzonzi 13 yaşındaydı ve PSG'nin altyapısında daha bir yılda 15 cm uzamamıştı. Tekniği yüksekti, oyunu iyi okuyordu ama idman yapmayı sevmiyordu. O yaşta, tembellere yer yoktu.
Amiens'e geldiğinde 19 yaşındaydı, o günlerde biri çıkıp da bu genç adam, 11 yıl sonra Dünya Kupası'nı kaldıracak deseydi güler geçerdi herkes... İki yıl sonra bir İngiliz kulübü kapıyı çaldı, ödedikleri bonservis sadece 600 bin euro idi. Efsane Türk kaptanları Tugay Kerimoğlu futbolu bırakmış, orta sahalarına genç bir isim arıyorlardı.
Fransa'dan sonra sıkıcı bir hayat bekliyordu onu, yapacak çok şey yoktu, öğleden sonra kararan hava, bitmeyen yağmurlu günler, idman-restoran-alışveriş merkezi üçgeninde bir hayat... Üç yıl sonra 4.5 milyon euro'luk bir oyuncu olmuştu. Stoke City'de aynı sürede değerini ikiye katladı.

BOL GÜNEŞ VE KUPA

Gri Ada günlerini sona erdiren Monchi oldu. Sevilla'nın efsane sportif direktörü.
Yeni bir lig, bol güneşli günler ve İspanyol mutfağı... O güne kadar futbolu keyif aldığı için oynadığını söyleyen ama Sevilla'da ilk kupasını kazandığında karakterinin de değiştiğini anlatan Nzonzi, İspanya La Liga'nın en değerli orta saha oyuncularından bir olmayı başardı. Oyun karakteri bu lige uygundu, orta sahada iki yönlü oyuncu her zaman iş yapardı La Liga'da. 1.96 cm boyu ve uzun bacakları top çalmada avantaj sağlarken, oyun zekası ve soğukkanlığı onu Fransız Milli Takımı'na taşıdı. Dechamps, 2018 Dünya Kupası kadrosunu açıkladığında PSG'den Rabiot liste dışında kalmış, PSG'nin "Olmaz bundan" dediği Nzonzi, Rusya yolcusu olmuştu... Dünya Kupası kaldıran futbolcu kendisini İspanya'ya getiren sportif direktörle birlikte Roma kulübünün kapısından içeriye girdiğinde artık fiyatı 30 milyon euro idi. Monchi'nin favori futbolcusuydu ama taraftar bu rakamı yüksek buldu, beklenti yüksekti.
Juventus forması giyen milli takımdan arkadaşı Matuidi, onun yüksek taktik disiplin gerektiren İtalya Ligi'ne çok çabuk uyum sağladığını söylerken işler yolundaydı...
Roma yokuş aşağı koşmaya başladığında önce transfere onay veren teknik adam gitti.
Ona kefil olan Monchi'nin ise koltuğu sallanıyordu.
Sezon sonuna kadar emanetçi hoca sıfatıyla koltuğa oturan Ranieri, Totti'nin desteğiyle geldiği yerde Nzonzi'yi kulübeye gönderip yerine takımın bir diğer bayrak adamı De Rossi'ye forma verdi. Sezon sonunda ayrılık şarkılarının çalacağını herkes biliyordu ama fazlası oldu. Önce Monchi gitti, Totti kulüpten istifa etti, De Rossi'ye yeni kontrat vermeyen Roma kulübü, bir yıl önce 30 milyon Euro ödediği Nzonzi'yi de yeni teknik adam Fonseca'ya temiz bir masa vermek için Galatasaray'a kiraladı...
19 yıl önce bir futbolcu Türkiye'den İskoçya'nın yolunu tuttu. Onu sürekli yan pas yapmakla ve oyunu ağırlaştırmakla eleştiriyorlardı.
Büyük yetenekti Tugay Kerimoğlu...
Onun futbolu bıraktığı yaz Blackburn Rovers'ın kapısından giren Steven Nzonzi, onun mevkisinde onun formasıyla dökülürken, Tugay Kerimoğlu mikrofon başındaki yorumcuydu...
Steven Nzonzi ağır mı? Futbola başlarken, patlama yaparken, yıldız olurken ve ilk kez milli takım formasını giyerken (29 yaş) hep geç kaldı, ağırdan aldı Nzonzi...
Kim bilir, belki de bir kez birine geç kalmış ve bir daha hiç kimse için acele etmemiştir hayatında"...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA