Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Cumartesi notları: Konuşmak, anlatmak değildir

Dalgıçlar deniz dibinde 2012'den kalma bir dijital kamera bulmuşlar. Aygıtın her yanı paslanmış. Fakat içindeki dijital kart sağlam kalmış. Bilgisayara takınca bütün fotoğraflar gözleri önüne serilmiş. Geniş bir ailenin bütün fertlerinin bir arada poz verdiği fotoğraflar. Sormuşlar soruşturmuşlar; fotoğraftaki kişilerden birinin aynı yerde bir deniz kazası geçirdiğini öğrenmişler. Fakat adam oralardan çok uzaklara taşınmış. Üşenmemişler uçağa binip adamla buluşmaya gitmişler. Ona teknesi alabora olduğunda kaybolan kamerasından çıkan fotoğrafları göstermişler. Herkes çok mutlu olmuş. Bu olay şerefine büyük bir ziyafet tertip etmiş adam ve demiş ki, "şimdi hatıralarıma kavuştum." Bu anlattığım internet sitelerinin en çok haberlerinden biri. Düşünün... Olayın kahramanı kendi içine dalıp hatırlamanın güzelliğini çoktan unutmuş, bunu fotoğraflardan ibaret sanıyor. Dalgıçlar deseniz, sıradan aile fotoğraflarına "paha biçilmez belgeler" muamelesi yapmışlar. Hep söylüyorum ya, hayat yok artık, fotoğraflar olmasa...

***

Şimdi tabii videolar daha öne çıktı. Videosu çekilmemiş hiçbir şey kalmasın kafası giderek yaygınlaşıyor... Ayasofya'da video kaydı yapıp kendini dışarı atan, sonra birden kendine gelip "yahu namazı unuttuk" diye telaşa kapılıp kalabalığı ite kaka içeri dönmeye çalışanları gördü bu göz...

***

Konuşmak anlatmak değildir. Hele çok konuşmak... Kelimeler, saklamak, hatta susmak için en iyi yoldur. Bazen sırf bu yüzden çok konuşuruz.

***

İşe bak!.. Tam medya Trump'ın seçime kadar Covid-19 aşısının yetiştirilmesi için çaba gösterdiğinden söz etmeye başlamıştı ki, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı ve örgütün Acil Durum Birimi Başkanı birlikte basın toplantısı yapıp dediler ki: "Salgını tamamen bitirecek sihirli silah hiçbir zaman bulunmayabilir." Oysa bu iki adam birkaç hafta öncesine kadar aşı devreye sokulduğunda dünyanın rahatlayacağını söylüyorlardı. Hala DSÖ'ye hakiki bir sağlık kurumu gibi bakanlar varsa, ya çok saflar ya da çok korkutulmuşlar.

***

Son haftalarda sevdiğim rutinim... Hiç hesapsız Riva veya Polonezköy yoluna doğru arabayı sürmek. Mahmut Şevket Paşa Köyü taraflarında domates, biber, patlıcan tezgahlarına bakmak ve dönüşte Soğuksu'daki Ariste Peynircilik'ten keçi sütünden beyaz peynir almak...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA