Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Putin depremi... Bu daha başlangıç!

Uluslararası statükodaki jeopolitik darboğazı tarihi fırsatlara çeviren Rusya lideri Vladimir Putin'in tektonik hamleleri Euro-Atlantik güvenlik sistemini temelden sarsıyor. Atlantik için artık yolun sonu göründü.
Zira Putin realitesi Batı'nın kâğıttan kaplan olduğunu ortaya çıkardı. Askeri karşılık yerine siyasi ve ekonomik yaptırımlar çaresizliğinin işaretidir. ABD Başkanı Joe Biden ile NATO ve AB yetkililerinin boş açıklamaları nasıl birer mahir çene kavafı olduklarını bir kez daha kanıtladı.
Batı dünyası aslında bırakın Kırım'dan sonra Donbass bölgesindeki Donetsk ve Luhansk bölgelerini, bütün Ukrayna'yı Putin'e bırakmaya dünden razı.
Onların derdi Rusya'nın NATO sınırlarındaki Baltık, Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerine yönelmemesi.
ABD'nin elçiliğini Polonya'ya taşıması ve Biden'ın Ukrayna lideri Zelenski'ye ülkeyi terk etme telkininde bulunması zaten her şeyi açıklıyor.
Bu nedenle Rusya'nın Ukrayna'daki ilerleyişi Baltık ile Akdeniz hattındaki bölgelerin dönüşümüyle sonuçlanmadan durmayacak. Putin'in yol haritası bu açıdan Karadeniz'in öte yakasındaki jeopolitik görünümü kökten değiştirecektir.
Çünkü Putin'in Ukrayna hamlesi bir son adım değil. Bu daha başlangıç.
Rus liderin 15 Aralık 2021'de ABD ve NATO'ya ilettiği güvenlik talepleri karşılansaydı ve Kiev de 2015'teki Minsk antlaşmasına uygun olarak Donbass'ın özerkliğini tanısaydı o zaman Ukrayna krizi Finlandiya modeli çerçevesinde çözülebilirdi. Böylece Ukrayna tarafsız pozisyonuyla toprak ve siyasi bütünlüğünü koruyabilirdi. Fakat Batı ile flörtü tercih eden Kiev, büyük bir hata yaptı.
Şimdi bunun bedelini ödüyor. Bu açıdan Ukrayna diğer eski Sovyet ülkeleri için de bir ihtar mahiyetinde.

***

Çünkü attığı her adımı Putin, Rusya imparatorluğunun inşası olarak görüyor. Son günlerdeki konuşmaları da bunun birer kanıtı. Hedefinde ABD'nin Soğuk Savaş'tan sonra 'Tek ve özgür Avrupa' sloganıyla inşa ettiği 'Euro-Atlantik sistemi'ni yıkmak var. Putin bu amacını 12 Temmuz 2021'de Kremlin sitesinde yayımlanan 'Ruslar ve Ukraynalıların tarihsel birliği üzerine' adlı makalesinde açıkça ilan etmişti zaten.
Makalede Kiev'i 'bütün Rus şehirlerinin anası ve geçmiş yılların masalı' ilan eden Putin, "Hem Ruslar, hem Ukraynalılar hem de Belaruslular, Avrupa'nın en büyük devleti olan Eski Rusya'nın mirasçılarıdır" diyor. Polonya ile birlikte Baltık ülkelerini 'Litvanya Rusyası' ve Kırım'dan Balkanlara uzanan Karadeniz kıyılarındaki ülkeleri ise 'Yeni Rusya' şeklinde tanımlıyor.
Amacı da bu bölgelerde eskiden olduğu gibi 'tek devlet, tek millet ve tek din' projesini yeniden hayata geçirmek.
Bunu yapabilir de. Zira karşısında kendisini durduracak askeri bir güç yok. Putin'in kara kışta harekete geçmesinin bir nedeni de ABD ve NATO'nun teknolojik yetersizliğini iyi bilmesi.
Üstelik ABD'nin savaşacak iradesi de yok. Putin yeni dünyasını inşa ederken yeşilci Biden'ın pilotları çevre kirlenmesin diye haftalık sorti sayısını düşürmekle meşgul.
Pentagon'da askerlere savaş eğitimi yerine iklim değişikliği, LGBTQ+ sorunları ile sosyal ve kültürel ırkçılığa karşı farkındalık dersleri veriliyor.
Örneğin Ulusal Savunma Üniversitesi'nde ABD'nin 21. yüzyıldaki Karl Marx'ı olarak nitelen Fransız ekonomist Thomas Piketty'nin kapitalist sistemin dönüşümünü içeren 'demokratik sosyalizm' dersleri, muhafazakâr çevrelerden büyük tepki görüyor.
Haliyle her tür inisiyatif artık Putin'de. Dünya bu nedenle ABD ve AB liderlerinden ziyade Putin'in ne yaptığına ve yapacağına bakıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA