Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Yahudi sorunundan ‘İsrailfobya’ya doğru

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Soykırımcı İsrail devletinin Gazze'de 6 aydır çocuk ve kadınlar başta olmak üzere masum Filistinli halka yönelik uyguladığı barbar katliamlar Batı'da yüzyıllardır tartışılan Yahudi sorununu küresel çapta ve farklı bir formatta yeniden alevlendiriyor. Batı, Yahudi sorununu antisemitizmin en şiddetli yöntemi olarak tarihe geçen Nazi soykırımı ile kökten bitirmek istedi.
'Yahudi sorununa nihai çözüm' diye görülen Holokost, Hitler tarafından devleti, basını, eğitimi, kültürü ve ekonomiyi kısacası Almanya'yı 'Yahudi ırkından tamamen arındırma programı' olarak devreye sokuldu.
Ancak bu da çözüm olmadı. Bugün Batılı suç ortakları bile İsrail'in insanlığı dehşete düşüren caniliğini artık savunamıyor. En çok da hastane, okul, ev, cami ve yardım konvoylarına yönelik vahşi saldırılar tepkiye neden oluyor.
Bu konuda El Şifa Hastanesi'ndeki katliamlar tarihin görüp görebileceği en sadist ve sistematik barbarlık olarak şimdiden insanların vicdanında ve zihninde yerini almış halde.

***

Siyonistlere sempatiyle bakan CNN ve BBC bile El Şifa'daki vahşetin boyutlarını itiraf etmek zorunda kaldı. Sosyal medya platformlarında, sokak ve meydanlarda insanlar dalgalar halinde İsrail'in başvurduğu sistematik sadizmi küresel çapta lanetliyor.
El Şifa'daki İsrail askerlerinin Nazilerden ve DEAŞ'lılardan bin kat daha beter olduğu konusunda herkes hemfikir. Bazı analistler, Ortaçağ'da bile dünya ve insanlığın Siyonistlerdeki kadar saf ve damıtılmış bir kötülük görmediğinin altını çiziyor.
Zira El Şifa'da en son teknolojik silahlarla donatılan İsrail askerleri sefahatteki uyuşturucu bağımlısı ölüm mangaları gibi hareket etti. Bir analist, "İsrail'in askerlerini buna hazırlamak için ne yaptığı merak ediliyor. Çünkü normal insanların hatta en nefret dolu olanlarının bile böyle bir vahşeti hem de üç hafta boyunca yapması mümkün görünmüyor" diyor.

***

Dr. Michelle Kalehzan ise sosyal medya hesabından "İsrail askerleri tıpkı kurbanlarını törenle parçalayan seri katiller gibi davranıyor. Bunun temelinde bireysel ve toplumsal düzeyde sistematik bir psikopatoloji yatıyor. Stanford Üniversitesi'nde psikoloji ve psikiyatri alanında 12 yılı aşkın süre araştırmacı olarak çalıştım. Bu durum insanoğlunun en kötü hâlidir. Bu, asla olmaması için Tanrı'ya dua ettiğimiz insanlardır. Üstelik Holokost'tan farklı olarak bu vahşet televizyonlardan yayınlanıyor ve yine de kimse buna son veremiyor. Profesyonel kariyerim boyunca bu düzeyde bir psikopati ve kötülüğe tanık olmadım" diyerek hayretini aktarmıştı.
Unutmayalım ki Şifa'da doktorlar, hemşireler, hastaneye sığınan kadınlar ve çocuklar ile hastanede yatan hastalar ve yaralılar, İsrail askerlerince vahşice katledildi. Elleri arkadan kelepçelenmiş ve ayakları birbirine bağlanmış insanların bedenleri canlı canlı buldozerle parçalandı. Son çığlıklarını atan kurbanların fotoğraflarına bakan dünya katıksız sadizme tanıklık etti. Bu açıdan terörist İsrail rejimi şu an insanların çoğunluğu tarafından yeryüzündeki şeytani kötülüğün vücut bulmuş hali olarak görülüyor.
Dolayısıyla bu sadist rejim sadece Filistinliler için değil insanlık için de büyük bir tehlike olarak algılanıyor. İşte bu yüzden Batı'nın Yahudi sorunu bu kez 'İsrailfobya' olarak nüksediyor. Ve hızla da yayılıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA