Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR

SAMİ TOSUN

Benim adım Tosun Sülüman koydu!

Efendim, biz çok hassas bir milletiz. Pardon, bunu siz kıymetli okur zaten biliyordunuz. Lakin bu hassasiyetin ulaşmış olduğu boyut beni derin derin düşündürmeye başladı, belirtmek isterim. Şöyle ki: Malumunuz, yeni bir dizi başlıyor, İzmir Çetesi diye. Eğer bu dizinin yapımcıları reklam niyetine girişimde bulunmamışlarsa, İzmirli bir mimar beyefendi, İzmir'le çete kelimesinin yan yana gelmesinden dolayı derin teessüre sürüklendiği için, suç ihbarında bulunmuş! Suç ihbar dilekçesinde, İzmir'in EXPO 2020'ye donanım ve şartlar bakımından en şanlı aday olduğunu ve sevdiği kentin çeteyle birlikte anılmasına neden olunmasını kabul edemediğini belirtmiş söz konusu çağdaş ve hassas mimarımız. Vallahi şöyle söyleyeyim, Allah'tan bu mimarımızın komşusu falan değilim. Muhtemelen çevre görünümünü olumsuz etkilediğim ve EXPO 2020 ihtimaline zarar verdiğim için beni her gün ihbar ederdi. Tabii günahını almayalım ama her mevzuya ilişkin şikayet dilekçesi yazan huylu abiler vardır ya, nedense gözümde onlardan bir demet canlandı. Hem vizyona bakın: EXPO 2020! Maşallah! Dikkatli okurumun gözünden kaçmamıştır. Sık sık dizilerden söz etmekle beraber, ortalığı karıştıran Muhteşem Yüzyıl'a tek bir satır laf söylemedim. Neden? Ceddimize saygıda kusur mu etmiş oldum? Hayır efendim. Bekledim. 'Muhteşem tantana'yla başlayan bu dizimiz bize ne anlatmak istiyor, anlamak istedim. Şimdi duruyor ve bu dizi aklıma evvela ne getiriyor onu düşünüyorum da, ortada durmadan, "Âlâ, âlâ!" diye dolaşan bir Kanuni Süleyman'dan başka bir şey canlanmıyor gözümde.

KALE DEHLİZLERİNDE ADAM KOVALAYAN PADİŞAH
Tamam, haklarını teslim edelim, diziyi yapanlar paraya kıymış, dekorun kralını yapmışlar. Fakat biz o dekordan, haremdeki birkaç hanımın arasındaki itişmeden, Sümbül Ağa'nın acayip hallerinden gayrı bir 'muhteşemlik' göremiyoruz dizide. Bir ara savaş çıktıydı, orada da savaş sahnelerindeki gerçeküstü hareketler ve Japon çizgi filmleri tarafından 1970'lerde aşılmış olan grafik animasyonlar bizi bizden aldıydı. Öyle saçma savaş mı olur? Koskoca Kanuni kalenin dehlizlerinde adam mı kovalar? Yani efendim, arkadaşlar harem dekoruna dökmüş parayı, gerisini koyvermiş. "Harem dekoruyla idare ediverin işte," diyorlar. Sonra, nedir efendim o Vatikan ileri gelenlerinin abuk subuk konuşmaları? Latince başlıyorlar, sonra Latince kısılıyor, üzerine Türkçe çeviri giriyor. E, Türkçe çeviri girince, çeviri dublajı niye Katina'nın Makası gibi? Macar Lavoş'ta da aynen... Yahu, bu arada, farkında mısınız, bizim Osmanlı filmi mantığımız hiç değişmiş değil. Osmanlı'nın karşısında hep su katılmamış aptallar sürüsü resmediliyor. Tarih bu kadar basit olmasa gerek. Ya da Cüneyt Arkın'ın kabahati ne? Sahi, Cüneyt Arkın filmlerinde dekor biraz zayıftı, kılıçlar tahtaydı falan ama en azından acayip savaş sahneleri vardı. Rumeli Hisarı'nın burçlarında zıplayan, at üstünde türlü numaralar çeviren bir Kara Murat görüyorduk. Şimdi, "Âlâ, âlâ," diye ortada dolanan bir Muhteşem Süleyman'dan başka bir şey görmüyoruz. Tabii bir de haremdeki akıllara seza planlar var. Yahu, Valide Sultan, oğlunu karşısına alıp, "Evladım, iyisin hoşsun da, şu bizim Hürrem, haremde durmadan arıza çıkarıyor, baksana şu işin bir çaresine," diyemez miydi oğluna? Yani, direk entrikaya bağlamak zorunda mı herkes, otomatikman? Yani, öyle bir saray ki burası, Kanuni Süleyman dışında herkes entrika bağımlısı... Hiçbir şey usulünce yapılamıyor. "Efendim, bir arzuhalim olacaktı," diyen olsa, beriki, "Pardon, şu zehirli şerbetten tatmaz mıydınız?" moduna geçiveriyor. Sadece Hatice Sultan bu vaziyetten azade... Onca entrikanın arasında kalıp da hiçbir şeyin farkında olmamak ayrı bir meziyet tabii... Ya da Hatice Sultan biraz saf resmedilmiş.

DEVE SÜTÜ DOLU HAVUZ
Neyse efendim, ayıptır söylemesi, zamanında paraya kıymış ve Topkapı Sarayı'nda harem turuna katılmıştım. İki havuzu var haremin. Ufak olanına deve sütü doldururlarmış, hanımların cildine iyi geldiği için, diğerinde de su dolu olurmuş, haremdeki hanımlar orada yüzermiş. Özellikle deve sütü havuzundan hayli etkilenmiştim. Bir de padişahların hamamından. Sultan hamamı üç ayrı bölümden oluşuyor. Havuzlar ve hamam dekora girememiş. Duyduğuma göre dekor genişliyormuş. Bakalım hamama girebilecek miyiz? EXPO 2020 ihtimalli günler diliyorum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.