Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR

SAMİ TOSUN

Gençliğin sivilceleri ve sanal geyikler

Artık pul da, pul koleksiyonu da yok. Fevkalade muhalif gençlik, internet üzerinden küfür tokuşturarak iletişiyor. Bu arada, Tekel Bayii kahramanı Ahmet, milletvekili olacağını sanıp eşinin bileziklerini satıyor

Biliyorum, sizin baktığınız yerden bakınca tuhaf görünüyorum. O sebeple, mesela yazı arasında pul koleksiyonu lafı geçirdiğim vakit, pul koleksiyoncularından, diğer bir tabirle filatelistlerden mektup ve mesaj alıyorum. Bir abimiz mektup yazmış ve pul koleksiyonunu nakde çevirme fikrinin iyi bir şey olup olmadığını sormuş.
Fikir danışılan biri olmak kimin hoşuna gitmez ki?
Lakin bu durum insana büyük sorumluluk yüklüyor. Neticede pul koleksiyonu mazimizin değerli bir çöpçatanıdır ve elden çıkar desen bir türlü, satma desen başka türlü bir sorumluluk altına girersin. Bendeniz eğlencelik yazılar yazarak sorumluluktan kaçmaya çalışıyorum.
Geliniz ve görünüz ki, okurumuz peşimi bırakmıyor.
Malumunuz, geçen hafta da Amerikalı porno yıldızına mektup yollayıp evlenme teklifinde bulunan genç bir kardeşimiz hakkında yazmıştım.
Okurumuz bana illa ki sorumluluk yükleyecek ya, bu sefer de Amerikan porno yıldızlarının adreslerini soran mesajlar aldım.
Birilerinin benimle kafa yaptığı konusunda derin şüphelerim var tabii ama ya ciddiyseler? Neden olmasın?
Baksanıza, her şey acayipleşti... Ben siyasetten uzaklaşmak, başımı ağrıtacak tek kelam yazmamak için çabalarken ve mesela zarf üzerine pul yapıştırıp porno yıldızlarına mektup atan kardeşlerimizden söz ederken, siyasete her geçen gün yeni pornografik görüntüler zerk ediliyor.

YARI TANRISAL YARATIKLAR
Bu işleri kim yapıyor, nasıl yapıyor bilemiyorum ama malum video kayıtları değişik bir duruma yol açıyor. Misal, biz sıradan insanlar, ünlüleri, hele hele üst düzey siyasileri hep çok yükseklerde, Antik Yunan'ın yarı tanrısal yaratıkları mertebesinde bir yerlerde görme eğilimine sahibiz ya, onlara fani olan hiçbir şeyi yakıştıramıyoruz. Ama internete salınan videolar sayesinde, onların da kanlı canlı, hatta biraz fazla kanlı ve canlı insanlar olduğunu anlayabiliyoruz. Hal böyle olunca siyaset halka inmiş oluyor...
Evet efendim, siyaset halka iniyor ve halk da siyasete daha sıcak yaklaşıyor.
Eskişehir'de 'Tekel Bayii kahramanı Ahmet Abi'nin bağımsız milletvekili adaylığı bunun en temel göstergesi değil mi? 8 bin lirayı bulan milletvekili adaylık harcını kendi aralarında toplayan bol harçlıklı İnci Sözlük gençleri, bu internet fenomeni arkadaşı bağımsız aday olması için gazladılar. Neticede arkadaş durumu ciddiye alarak, işi seçim çalışmaları için hanımının bileziğini satmaya kadar vardırmış. Yani kendi delikanlılık kültürünün yağıyla kavrulan Eskişehirli Ahmet arkadaşımız, internetin gazına gelerek olmadığı bir şeye dönüşmüş.

PARMAKLARI TWITTER'A MÜPTELALAR
Bütün bu işlerin sorumlusu internet efendim. Elektronik posta çıktı çıkalı pul koleksiyonculuğu durma noktasına geldi.
Pul dediğiniz nesne, porno yıldızlarının adreslerini internetten öğrenip ilanı aşk mektubu atan arkadaşlarca kullanılıyor artık. Siyasilerin 'yasak aşk'ları da internet üzerinden halka mal oldu.
Herkes birbirine pul koleksiyonunu gösterecek hale geldi. İnternet üzerinden pek çok şeyin mal olduğu halk cozuttu ve muhaliflikleri bilgisayar başında sanal sallama yapmaktan ibaret olan gençler, kendi aralarında kurdukları 'pornografik' küfür sözlükleri aracılığıyla siyasete soyundu. Klavyesinin başında sivilce patlatıp kendince kafa yapan, lakin hakiki hiçbir meselede hakkını arayamayan sanal gençlik (San-Genç), kendi korunaklı ortamında birey olmanın tüm hazzını yaşarken, Ahmet eşinin bileziğini sattı...
Ne yalan söyleyeyim, sırf böyle işler yüzünden şu internetin filtrelenmesi meselesine zaman zaman sempatik baktığım bile oluyor. Hatta hatırlar mısınız, Telekom grevinde bir kepçe operatörü kepçeyi toprağa daldırmış ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın internet kablolarını koparmıştı. Öğleden sonra seansını açamayan borsa, yanlış hatırlamıyorsam yarım günde 20 milyon dolar zarar etmişti... İşte o kepçe operatörünün açtığı yoldan ilerlesek, şu internetin kablolarını iyice bir parçalasak, mesela bir hafta falan tamir edilemese, bunca genç hayatını neyle doldurur sizce?
Bunalıma girmezler mi? İyice abuk subuk hale gelen ekonomimiz, siyasetimiz, sosyalliğimiz daha nice olur? Parmakları Twitter'a müptela onca ünlümüz kriz geçirip ölmez mi? "I have a dream," miydi, neydi o laf?..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.