Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Un, şeker, yağ var sıra helvada!

İyisiyle kötüsüyle 2019'u uğurladık, yeni bir yıla başladık. 2020'nin en önemli hikâyesi son çeyrekte girdiğimiz büyüme patikasını sürdürüp sürdürmeyeceğimiz olacak. Kritik soru, dengelenme sürecini başarıyla tamamlayan ekonominin nereye evrileceği…
Bana kalırsa, 2020'de gideceğimiz yönü yatırımcıların kararları belirleyecek.
2019'da Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın koordinasyonuyla finansal piyasalarda epeyce mesafe alındı. Merkez Bankası, para politikasını esnetti. Faizler 1 önceki yıla göre 15 puana yakın geriledi. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 12'ler civarında olacağını varsayarsak, ticari kredi faizleri yüzde 13-13.5 bandında yani enflasyonun 1 puan üzerinde... Bütçenin imkan verdiği ölçüde hükümet, teşvikleri devam ettirdi. KDV'den işçi desteğine kadar pek çok alanda yatırımcılara verilen destekler sürdürüldü. İç talepteki canlanma bireysel kredilerle kendini göstermeye başladı. Özellikle 2019'un ikinci yarısında bireysel kredilerdeki artış ticari kredilerden çok daha hızlı… Fakat bakıyorsunuz, yatırım kredilerindeki artış yok denecek kadar az.
Yani, teşvik var, düşük faizli para var, iç talep var.
Hani derler ya, un, şeker var, ne duruyorsun helva yapsana O hesap… Stoklar da tükendiğine göre, iç talepteki canlanmayı gören patronların fabrikalarında kapasite artışına gitmesi, sıfırdan yatırım yapması ya da teknoloji yatırımlarına başlaması gerekir.
İşte dananın kuyruğu da burada kopacak.
Zira, daha çok yatırım demek, daha çok üretim, daha çok büyüme, daha çok istihdam demek…
Kiminle konuşsam yatırımlardaki kıpırdanmanın nisana kadar start alacağını söylüyor.
Vatandaşın merak ettiği ise şu:
"Toparlanma toparlanma diyorsunuz, bu bize ne zaman yansıyacak?" Malum, bir krizde öncelikle ülkenin finansal piyasalarının sağlam durması önemlidir. Finansal piyasalar sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam ederse reel sektörü fonlar. Reel sektör ayakta kaldıkça yatırım yapar. Yatırım yaptıkça üretim canlanır.
Üretim canlandıkça ekonomi büyür.
Ekonomi büyüdükçe gelir artar, işsizlik azalır. (İktisatçılara göre, Türkiye'de büyümeyle işsizlik arasında 18 ay gecikmeli bir etki var. Ülke büyüme patikasına girdiğine göre, işsizlikte artışın bu yıl durması bekleniyor. Yeni yatırımlarla beraber önümüzdeki yıldan itibaren ise hızlı düşüş öngörülüyor) Bence, bu basit dille anlatmaya çalıştığım döngünün son düzlüğüne geldik.
Umarım, 2020 herkese sağlık, mutluluk, huzur ve bol kazanç getirir...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA